ويكيبيديا

    "الشمال في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kuzeyde
        
    • güneye
        
    • kuzeye
        
    Bu işi kuzeyde duvarlarla kuşatılmış nehir kıyısında bir şehirde buldu. Open Subtitles ،وعثر عليها في الشمال في مدينة محاطة بالأسوار على ضفاف نهر
    Tüm hava birliklerim 18:00'e kadar kuzeyde görevde. Open Subtitles كل قواتي متجهة إلى الشمال في الساعة1800 لذلك إذا تمكنتم من قتل هؤلاء الضباط
    kuzeyde. Hollum'da. Zencilerin Amerika'daki düşünme tarzını değiştiren bir devrim. Open Subtitles في الشمال, في هارلم يغيرون الطريقة التي يفكر بها الزنوج في أمريكا
    Kışın güneye için ve havalar ısındığında kuzeye uçmak için?" TED ان تسافر الي الجنوب في الشتاء والي الشمال في الدفء
    Fırtına onları güneye, geldikleri yere geri götürecek. Open Subtitles هي التي تدفعهم إلى الشمال في النهاية سيعودون إلى حيث جاؤوا
    Belki senle ben bu haftasonu kuzeye doğru şehir dışına gitsek. Open Subtitles ربما لي ويمكن أن تذهب في الشمال في نهاية هذا الاسبوع،
    Şu gördüğünüz çizgiler kablolar, Brezilya'nın güneyinde ve Brezilya Denizi'nin yukansında, kuzeyde oldukça kalın. Open Subtitles ترى هذه الخطوط، الكابلات أعرض بكثير في جنوب البرازيل، وفي الشمال في بحر البرازيل.
    Ailenin hapisten çıktığını duydum. kuzeyde bir yerde yaşıyorlarmış. Open Subtitles سمعتُ أنّ والديك خرجا مِن السجن ويعيشان في الشمال في مكان ما
    Kış geldi majesteleri. Kuzeydeki Kral'a kuzeyde ihtiyacımız var. Open Subtitles الشتاء قد حلّ جلالتك، نحتاج لملك الشمال في الشمال
    - Hayır ama kuzeyde bulabiliriz. Open Subtitles لا، في الشمال في المثلث الذهبي
    kuzeyde Logan dağından başlıyor ve sonra üst hava akımını takip ediyor. Open Subtitles تبدأ هنا في الشمال في جبل لوغان
    kuzeyde, dağlarda. Open Subtitles على بُعد يومين صوب الشمال في الجبال
    - kuzeyde yaşıyorduk, Yukon bölgesinde. Open Subtitles -وأنا لا أعرفك. -كنا نعيش في أقصى الشمال في يوكون.
    kuzeyde, kuzeyde! kuzeyde! Kuzeybatıda! Open Subtitles إنّها في الشمال في الشمال الغربي
    kuzeyde, Tibet'te başlayan nehir kuzey Nepal'deki Mustang şehrinin yabanıl toprakları üzerinden geçerek güneydeki Hindistan'a doğru akar. Open Subtitles " يبدأ في الشمال في " التبت و يتدفق عبر براري أقليم ، (الـ (موستانج) شمالي (نيبال و من هنا نحو الهند في الجنوب
    Milyonlar değerinde. Onlar... güneye, bir yatın içinde teslimat yapmayı planlıyorlar. Open Subtitles إنهم ينقلون شحنة إلى الشمال في يخت
    - Patterson'dan güneye döndü. Open Subtitles لكن يبدو أنه غير قادراً علي الحركة. لقد توجه نحو الشمال في (باترسون).
    Şüpheli, Cedar Farm'dan yaya olarak kuzeye ilerleyen beyaz erkek. Open Subtitles لدينا رجل أبيض يسير على الأقدام متجهاً نحو الشمال في مزرعة الأرز
    Balıkçılar sardalyaları ancak kuzeye ve kıyının bu denli yakınına geldiğinde yakalayabiliyorlar. Open Subtitles بوسع الصيادين اصطياد السردين فقط حالما سبحو لاقصى الشمال في نطاق سهل الوصول إليه من الشاطيء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد