Bir salyangozun yarışır gibi gitmesi çiçeklerin günü karşılamak için açması güneş saatimdeki saatlerin nehir gibi akması çiçeklerin gece için kapanması... | Open Subtitles | و لرؤية حلزون يمر وازهارى تتفتح فجأة كأنه يوم جديد الساعات تُسرعُ عبر ساعتي الشمسيةِ. |
Ah! güneş enerjisini elektriğe dönüştürmeye yarayan termoelektrik jeneratörleri. | Open Subtitles | مولّدات كهروحرارية لتَحويل الطاقةِ الشمسيةِ إلى الكهرباءِ. |
Petrol şeyhleri güneş enerjisini satmamanız için size para verecektir. | Open Subtitles | شيوخ النفطَ سَيَدْفعون لَك فقط لإبْقاء الطاقةِ الشمسيةِ بعيدا عن السوقِ. |
Ted, dikkatini toplaman gerekiyor. Söz konusu güneş fırını satmak, senin aşk hayatın değil. | Open Subtitles | تيد، يَجِبُ أَنْ تُركّزُ هذا حول بيع الأفرانِ الشمسيةِ لَيسَ حول حياةً حبِّكِ |
Bu güneş gözlüğü yüksek numaralı. | Open Subtitles | تلك النظارات الشمسيةِ لَها a وصفة ثقيلة. |
Q, o güneş gözlüklerini çıkart. | Open Subtitles | كيو. إنزعْ تلك النظارات الشمسيةِ. |
güneş enerjisiyle bir tür tekel. | Open Subtitles | إحتكار الطاقة الشمسيةِ. |
Bana şu güneş gözlüklerini versene. | Open Subtitles | أعطِني تلك النظارة الشمسيةِ |
güneş gözlüksüz Weekend at Bernie's çok korkutucu olurdu. | Open Subtitles | - بدون النظارات الشمسيةِ... عطلة نهاية إسبوع في بيرني كَانَ يمكنُ أَنْ يَكُونَ مُظلمَ جداً. |