Kozalaklardan özel bir sekiz kollu Noel şamdanı bile yapabilirsin. | Open Subtitles | فيمكن استخدام اكواز الصنوبر لعيد الميلاد المسيحي الشمعدان فاكواز الصنوبر لرجل الثلج يمكن ان تعبر عن اليهودي |
onu takip edip, şamdanı aldım... ve o orospu çocuğunu öldürdüm. | Open Subtitles | لحقت به للداخل حملت الشمعدان و قتلت ابن العاهرة |
Yani maktulün kolunu kesen şamdan bu olmalı. | Open Subtitles | إذاً لابد أنّ هذا هو الشمعدان الذي شقّ ذراع الضحية. |
Bayram mucizesini kutlamak için yedi kollu şamdan insanların önünde yakılmalı. | Open Subtitles | حسنا، المقصود من اضاءة الشمعدان الذي ينبغي اضاءته اما العديد من الناس للاحتفال بالمناسبة التي يمثلها هذا اليوم |
Elbette şamdanla, kalıtsal OTC eksikliğini kastediyorum. | Open Subtitles | الشمعدان بالطبع يعني خلل وراثي بالغدة الكظرية |
Sen, beni o şamdanla gafil avlayan sürtüksün. | Open Subtitles | أنت تلك الساقطة التي باغتتي بعمود الشمعدان |
Mme. Gilot, şamdanları getirin. | Open Subtitles | سيدة جيلوت ، أحضرى الشمعدان الفضى |
Çünkü bu lamba... yarın bu elbiseyi giymek için uygun olmayacak. | Open Subtitles | لأن هذا الشمعدان لن يتمكن من أرتداء هذا الرداء غداً مجدداً |
Yani katil, yatak odasındaki, şamdanlı fahişeydi. | Open Subtitles | إذاً كانت المومس في غرفة النوم مع الشمعدان. |
* Hanuka, Hanuka, yansın dokuz kollu şamdanlar * | Open Subtitles | * يا عيد المنارة، يا عيد المنارة، تعالى وأنِرْ الشمعدان * |
şamdanı piyanonun üstüne koyma fikri bana aitti, biliyor musun? | Open Subtitles | لقد كنت صاحب الفكرة بوضع الشمعدان على البيانو |
Sinirlendi, üzerime saldırdı ben de şamdanı alıp, ona doğru savurdum. | Open Subtitles | فإستشاط غضباً وهاجمني، لذا حملتُ الشمعدان ولوحتُ به نحوه. |
O şamdanı da nereden buldun? | Open Subtitles | أين تحتفظى بهذا الشمعدان القديم؟ |
Yani beni yedi kollu şamdan doğurttu. Ne demek istediğimi anlıyor musunuz? | Open Subtitles | لكن الشمعدان امتلكني, تعلمون ما أقصد؟ |
"Bu şamdan en tepede olmamalıydı" diye düşünecekler. | Open Subtitles | وهم يبدون مثل " لم يجدر بك وضع الشمعدان بقمتي" |
Yaptığı şeye "şamdan salatası" diyor. | Open Subtitles | انها تسميها سلطة الشمعدان |
Sen, beni o şamdanla gafil avlayan sürtüksün. | Open Subtitles | أنت تلك الساقطة التي باغتتي بعمود الشمعدان |
Sen, beni o şamdanla gafil avlayan sürtüksün. | Open Subtitles | أنت تلك الساقطة التي باغتتي بعمود الشمعدان |
Çünkü annesi, şamdanla birisini öldüresiye dövmüştü. | Open Subtitles | لأن أمها ضربت شخص حتى الموت بأعمدة الشمعدان |
şamdanları tutarken. | Open Subtitles | ! تحملين الشمعدان . |
Evde niye bu kadar lamba olduğunu söyler misin? | Open Subtitles | هل بوسعك اجابتي لماذا هنالك المزيد الكثير من الشمعدان في البيت؟ |
Kilerdeki şamdanlı kişi Albay Snow muydu? | Open Subtitles | هل كان العقيد الابيض فى غرفة المؤن مع الشمعدان - الطابية - ؟ |
* Hanuka, Hanuka, yansın dokuz kollu şamdanlar * | Open Subtitles | * يا عيد المنارة، يا عيد المنارة، تعالى وأنِرْ الشمعدان * |
Kanlı şamdandaki parmak izlerini incelemişler. | Open Subtitles | فحصوا البصمات من الشمعدان الدامي. |