İlk günün olduğundan atılacak çok fazla şey yok, fakat bu büyük şey senin masan. | Open Subtitles | لن نغامر عليك كثيراً في يومك الأول ولكن هذا الشيء الكبير هنا هو مكتبك |
Duyacaksın, çünkü kendisi sıradaki büyük şey! | Open Subtitles | حسنا، أنت سوف، لأن . هو الشيء الكبير القادم |
Her ne duyuracaklarsa herkesin isteyeceği sıradaki büyük şey olacak. | Open Subtitles | مهما كان الذي سيعلنون عنه سيكون الشيء الكبير الذي يريده الجمع |
Daha planladığımız o büyük şey var. | Open Subtitles | حصلنا على الشيء الكبير المخطط له |
Çocuklar, ne yaptıysam o hafta sonu Atlantic City'deki büyük olayı hatırlayamadım. | Open Subtitles | أطفال ، بحق حياتي لايمكني تذكر ماذا كان الشيء الكبير في أطلانتيك سيتي هذا الاسبوع |
Daha planladığımız o büyük şey var. | Open Subtitles | حصلنا على الشيء الكبير المخطط له |
- Tommy için yapacak olduğun şu büyük şey. - Ben nereden bileyim? | Open Subtitles | الشيء الكبير الذي ستفعله لتومي- و كيف لي أن أعرف- |
Ordaki büyük şey nedir? | Open Subtitles | ما هذا الشيء الكبير هناك ؟ |
Sonsuza kadar yaşarsan, er ya da geç, herkesin başına gelip de senin başına gelmeyen o büyük olayı düşünmeye başlarsın. | Open Subtitles | أنت حيّ إلى الأبد، عاجلا أم آجلا أنت إبدأ التفكير بشأن الشيء الكبير... ... أنتمفقودوذلككلّشخص يصل إلى البحث ما عدا ذلك خارج حول لكنّك. |