Sokağın karşısındaki toplantıda olman gerekiyor sanırım. | Open Subtitles | أَعتقدُ بأنّك تَبْحثُ عنه الإجتماع عبر الشَّارِعِ. |
Hayatta kalan kimse var mı? Bayan, bütün aile fertlerinden Sokağın sonundaki otelin lobisinde toplanmalarını rica ediyoruz. | Open Subtitles | ، نحن نَطْلبُ مِنْ كُلّ أفراد العائلة التَجَمُّع في حقِّ لوبي الفندقَ عبر الشَّارِعِ. |
Sokağın karşısındaki Kore restoranında rezervasyon yaptırdım. | Open Subtitles | عملتُ حجوزات في مطعم كوري . عبر الشَّارِعِ |
Niles, caddenin karşısındaki büfedeki adam düşündüğüm kişi mi? | Open Subtitles | النيل، ذلك الرجلِ عبر الشَّارِعِ في كشك بيع الصحفِ. هَلْ ذلك الذي أعتقد هو؟ |
Sherry, kardeşiyle caddenin karşısındaki mağazadan korse almaya gitti. | Open Subtitles | أَخذَ الشيري أختُها عبر الشَّارِعِ لشِراء بَعْض ملابسِ المؤسسةِ. |
Beni tanıyorsun. caddenin karşısında oturuyorsun. | Open Subtitles | تَعْرفُ من أَنا فأنت تقيم فقط عبر الشَّارِعِ |
Bir gün, Doktor Larson arabasına giderken Sokağın karşısında Bay Tilman'ı görmüş. | Open Subtitles | في إحدى المرات، الدّكتور لرسون كَانَ تمْشي إلى سيارتِها. رَأتْ السّيدَ تيلمن عبر الشَّارِعِ |
Elimde Sokağın karşısında duran silahlı bir adam ve isimsiz bir mektup vardı. | Open Subtitles | كُلّ ما كَانَ عِنْدي أنه قابض مسدساً عبر الشَّارِعِ ورسالة مجهولة |
Bizim yerli dostumuz, Sokağın köşesindeki kahve dükkanında | Open Subtitles | صديقنا المحلي في المقهى عبر الشَّارِعِ |
Sokağın karşısına geçip ona bağıracağım. | Open Subtitles | - لَين مَسْمُوحة لها بالخروج ل15 دقيقةِ. سَأَصْرخُ فيها مِنْ عبر الشَّارِعِ. |
- Burada danışıyoruz, Sokağın karşısında da. | Open Subtitles | - لذا نَستشيرُ هنا. نَستشيرُ عبر الشَّارِعِ أيضاً. |
Sonra da Sokağın karşısına geçti. | Open Subtitles | [طلق ناري] وبعد ذلك الرجل أقلعَ عبر الشَّارِعِ. |
Sokağın karşısında oturuyorum. | Open Subtitles | أنا اسكن عبر الشَّارِعِ. |
11:45 civarlarında caddenin karşısında öğle yemeğini yiyen bir adam vardı. | Open Subtitles | كان هناك a غداء أكل شاهدِ عبر الشَّارِعِ حول 11: 45. |
Polise de dediğim gibi, caddenin karşısındaydım. | Open Subtitles | مثل أنا أخبرتُ الشرطةَ، أنا كُنْتُ عبر الشَّارِعِ. |
caddenin karşısındaki komşu 25 dakika önce bir arabanın patinaj sesini duymuş. | Open Subtitles | الجيران عبر الشَّارِعِ سمعوا صوت تحطيم سيارة خارج الممر قبل حوالي 25 دقيقة. |
caddenin karşısındaki Bay Ross'u gördüm. | Open Subtitles | رَأيتُ السّيدَ روس عبر الشَّارِعِ. |
Kurşunun yönü atışın caddenin karşısından yapıldığını gösteriyor. | Open Subtitles | مسير مِنْ الموقع النهائي... أدوار خارج مِنْ عبر الشَّارِعِ. |
caddenin karşısına bir Nappy Cutz dükkanı açıyorlar. | Open Subtitles | هم يَفْتحونَ a حفاظة Cutz عبر الشَّارِعِ. |
Kadının biri onu caddenin karşısından görmüş. | Open Subtitles | أصبحنَا a إمرأة عبر الشَّارِعِ الذي رَآه مِنْ مشيها الأماميِ. |