Ne kötü ne de iyi bir tercih sadece doğru tercih değildir. | Open Subtitles | لَيسَ إختيار سيئ،لَيسَ إختيار جيد، فقط لَيسَ الإختيارَ الصحيحَ للناسِ المعنيين بالأمر. |
- Yani saat, doğru zamanda çaldığında kapağı açılacak ve gizli bir geçit mi çıkacak diyorsun? | Open Subtitles | تَعْني، عندما تَضْرب الساعةَ الوقتَ الصحيحَ تنفْتحُ و خلفها يوجد دَرْج سرّي؟ |
Şimdi geri gelince acaba doğru kararı verdim mi diye düşünmeme neden oldu. | Open Subtitles | تَرْجعُ وأنا أَتسائلُ إذا إتّخذتُ القرارَ الصحيحَ. |
Şahane, sonunda doğru adamla karşılaştım ama o başka bir gezegenden! | Open Subtitles | عظيم، أُقابلُ الرجلَ الصحيحَ وهو مِنْ كوكبِ آخرِ |
Bu konuyu düşündüm. Senin doğru olanı yaptığına karar verdim. | Open Subtitles | فكّرتُ في الموضوع و إتّخذتَ القرارَ الصحيحَ. |
doğru karar vermişsin. | Open Subtitles | حَسناً، جَعلتَ النداءَ الصحيحَ من المحتمل. |
Ama insan doğru kişiyle karşılaşınca anlar. Öyle değil mi? | Open Subtitles | لكن عندما الصحيحَ الواحد يَجيءُ، تَعْرفُه. |
Adam hayatı boyunca çalıştı, ailesine baktı ve doğru olan şeyleri yaptı. | Open Subtitles | يَعمَلُ الشيءَ الصحيحَ. يوم واحد بعد يَتقاعدُ. |
Bu doğru karar verdiğimi gösteriyor. | Open Subtitles | الذي يُقنعُني بأنّني جَعلتُ الإختيارَ الصحيحَ. |
- doğru kararı verdin. | Open Subtitles | أنا سَأَذْهبُ بالبدلةِ. جَعلتَ الإختيارَ الصحيحَ. |
Evet, ona söylemek için doğru zamanı belirlediğimizde. | Open Subtitles | نعم، عندما قرّرنَا هو كَانَ الوقتَ الصحيحَ لإخْبارها. |
Ama meğersem o bana doğru yolu gösteriyormuş. | Open Subtitles | لَكنَّه الواحد الذي عِنْدَهُ شوّفَني الطريقَ الصحيحَ |
doğru sevgiliyi bulunca korkmayacaksın. | Open Subtitles | أنت لَنْ تَكُونَ عندما تَجِدُ الحبيبَ الصحيحَ. |
Bu adres doğru olamaz. | Open Subtitles | هذا لا يُمكنُ أَنْ يَكُونَ العنوانَ الصحيحَ. |
Peki bu nasıl? doğru yolu seçtik. | Open Subtitles | حَسناً، ماذا بخصوص هذا لقد إلتقطنَا الطريق الصحيحَ |
doğru olanı yapman her zaman doğru değil. | Open Subtitles | عَمَل الشّيء الصّحيح لَيسَ دائماً الشيءَ الصحيحَ. |
Annenin doğru olanı yapmaya çalıştığını öğrenmene sevindim. | Open Subtitles | انا سعيدٌ انكِ عرفتِ ان والدتكِ كانت تحاول ان تفعل الشئ الصحيحَ |
Bunu tartışmak için doğru yer burası değil. | Open Subtitles | هذا لَيسَ المكانَ الصحيحَ لمثل هذا النقاش |
Niles, sarsılmış olabilirsin ama inan bana, doğru kararı verdin. | Open Subtitles | هو طبيعيُ لشُعُور a مهزوز إلى حدٍّ ما، لكن، إعتقدْني، إتّخذتَ القرارَ الصحيحَ. |
Bugün doğru seçimi yaptık. | Open Subtitles | لقد اتخذنا الإختيارَ الصحيحَ اليوم. |