ويكيبيديا

    "الصحيح في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • doğru
        
    Hayatımda her zaman doğru şeyi yapmamış olabilirim ama insanlar değişir. Open Subtitles و لم أفعل أبداً هذا الشيء الصحيح في حياتي الناس تتغيّر
    Olasılıklar nano boyutlarda olacaktır ancak zaman içinde, limitsiz olarak sonsuzluk boyunca her hangi bir gün doğru tuşlara sırasıyla basacaktır. Open Subtitles احتمال أنه سيصيب كل الأحرف الصحيحة بالترتيب الصحيح في أي يوم هو مستحيل و لكن في حال استمر للأبد بدون حدود
    Yarın ise daha birleşik, taşınabilir ve daha ucuz bir görüntüleme. Her ambulans ve her hastane inmenin türünü anlayarak zamanında doğru tedaviye başlayabilir. TED وغدًا، باستخدام التصوير المُدمج والمحمول والرخيص، يمكنُ لكل سيارة إسعاف وعيادة طبية أن تحلل نوع السكتة الدماغية ليتم تقديم العلاج الصحيح في الوقت المناسب.
    Bu da bize bireyleri doğru zamanda, doğru çözümler ile hedef alabilme imkânı sunuyor. TED وهذا يتيح لنا استهداف أفراد معينين مستخدمين العلاج الصحيح في الوقت المناسب
    Ee, Stephen Hawking'in açıklamalarından birisinin doğruluğu - demek istediğim söylediği doğru, ama vurgulanışında hata var. Söylediklerinde gerçek şu ki; bu özel bir fizik değil. Özel bir bölüm yok. mucizeler içermiyor. TED حسنا، الصحيح في ملاحظة ستيفن هوكنج.. أقصد، انه امر صحيح، ولكنه يميل الى الجانب الخاطيء. محق في جانب واحد العلاقة تتم دون الحاجة الى فيزياء خاصة. ليس هناك من تدبير خاص أو معجزة.
    Ortalamanın 2/3'ünde doğru tahmin sizce hangi sayı olabilir? TED ما الرقم الذي برأيك كان التخمين الصحيح في ثلثي المتوسط؟
    Onlara doğru zamanda doğru ilacı almak gibi basit bir işi yapmak için gizlice yardım eden bir teknoloji bu. TED إنها تكنولوجيا خفية تساعدهم على أداء هذه العملية البسيطة لأخذ الدواء الصحيح في الوقت الصحيح.
    Nihayet tekrar doğru yola girmiş bulunuyoruz. Open Subtitles نحن مرة أخرى على المسار الصحيح في نهاية المطاف.
    İnsanı acaba doğru yolda mıyım diye düşündürüyor. Open Subtitles هذا يحعل المرء يستائل إن إختار طريقه الصحيح في العمل
    Yani, ilk seferinde doğru erkek için bekledin. Open Subtitles أعني، أنتِ انتظرتِ الرجل الصحيح في أول مرة
    Bir gün, doğru zamanda doğru yerde olacağım ve o canavarı tek vuruşla indireceğim. Open Subtitles يوم واحد، أنا سأكون في المكان الصحيح في الوقت المناسب، وأنا سأعضّ طلقة ذلك الوحش.
    o önemli anda doğru cevabı bulup hayat kurtarabileyim. Open Subtitles لكني افضل ان اتعلم لان كلما تعلمت أكثر وفي الأرجح أمتلك الخيار الصحيح في اللحظة الحاسمة لإنقاذ حياة أحد
    Sadece, doğru yerde, doğru şeyi yapmak zorundasın. Open Subtitles نحن يجب أن نفعل الشيء الصحيح في المكان الصحيح
    İstediğim bu durumda doğru olanı yapmak. Open Subtitles ما أريده هو أن أفعل الصحيح في هذا الموقف
    Şeyy, size bakınca, Biliyorum, hayatımda doğru tercihi yaptım. Open Subtitles حين أنظر إليكم أعرف أنني اخترت الخيار الصحيح في حياتي
    doğru cevap 127 dolar, 49 sent olacak. Open Subtitles الجواب الصحيح في كل مرة هو 127 دولاراً و49 سنتاً
    alarm duyulduğunda zamanında ve doğru bir şekilde kod girilmelidir. Open Subtitles ..الأهمية القصوى هو أنه عندما ينطلق الإنذار يجب عليك أنت أو زميلك أن تدخل الرمز الصحيح في وقت قياسي
    En önemlisi, alarm duyulduğunda... şifre, doğru bir şekilde ve zamanında girilmelidir. Open Subtitles ..الأهمية القصوى هو أنه عندما ينطلق الإنذار يجب عليك أنت أو زميلك أن تدخل الرمز الصحيح في وقت قياسي
    En önemlisi, alarm duyulduğunda... şifre, doğru bir şekilde ve zamanında girilmelidir. Open Subtitles ..الأهمية القصوى هو أنه عندما ينطلق الإنذار يجب عليك أنت أو زميلك أن تدخل الرمز الصحيح في وقت قياسي
    Sanırım bu sefer doğru insana aşık oldum. Open Subtitles أعتقد أنني وقعت في حب الرجل الصحيح في هذا الوقت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد