Şu ana kadarki deneyimlerime göre düzenli kullanılmadıkça, hiçbir ilaç migreni önleyemez. | Open Subtitles | لطالما عرفت أنه دون نظام غذائي يومي لا عقار يمنع الصداع النصفي |
Ama yine de Christina Sidebottom için migreni durdurabilecek olan herşey denemeye değerdi. | TED | ستايسي ساغر : ولكن بالنسبة لكريستينا سايدبوتوم، كان أي شيء يستحق المحاولة إذا كان يمكنه إيقاف الصداع النصفي. |
Ağrıyı hisseden hasta üzerinde yeni bir migren ilacı denemek yanlış olur. | Open Subtitles | من الخطأ تجربة دواء يمنع الصداع النصفي على شخص لا يشعر بالألم |
Ve işte bu migren tedavisi için olan buluşumuzdu. | TED | روبرت فشل: وهذا هو الاختراع لعلاج الصداع النصفي. |
O yüzden migrenim var. Eminim o da Şeytan'ın oğlu. | Open Subtitles | لذلك أعاني من الصداع النصفي اراهن على أنه من أبناء الشيطان |
İki saattir deniyorum ve sadece migrenim azdı. | Open Subtitles | إنني أحاول منذ ساعتين وقد أصابني الصداع النصفي |
Onunla New Yorkta tanıştığımda, bana migrenden dolayı çok acı çektiğini ve bunun yararlı olup olmayacağını merak ettiğini söyledi. | Open Subtitles | عندما قابلتها في نيويورك شرحت لي عن معاناتها من الصداع النصفي وكانت مهتمة لترى إن كان الصوم سوف يساعدها |
Evet, ama senin hep migrenin vardı. | Open Subtitles | أجل، ولكنك دائماً كنت تعاني من الصداع النصفي |
Kapatmanızı istemiyorum ama eşimin migreni tuttu. | Open Subtitles | أنا لا أطلب منك إغلاقة و لكن زوجتي تشعر ببعض الصداع النصفي |
migreni var biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين أنها تعاني من الصداع النصفي الرهيب |
migreni başarabilirim. | Open Subtitles | أوافق على الصداع النصفي شكراً على مجيئكم |
Henüz yok ama teşhis koyduğumuza göre migreni tedavi edebiliriz. | Open Subtitles | ليس بعد, لكن الآن حيث أننا نعرف السبب، يمكننا علاج الصداع النصفي. |
migreni olan mahkuma içinde ot olan kekler soktum. | Open Subtitles | قمت بتسريب وجبة خفيفة من الكعك لسجين معه الصداع النصفي |
İnanın bana! Ona ilaç verdi ama migren çok lanet bir şey. | Open Subtitles | صدقني، قمنا بذلك و أعطاها دواء و لكن الصداع النصفي لعنة |
Elimizde, ilacın düzenli kullanılmadığında bile migren ataklarını engellediğini gösteren güçlü istatistiksel veriler var. | Open Subtitles | لدينا دليل قوي بالإحصائيات أن ذلك العقار يمنع الصداع النصفي دون إدارة يومية |
Bunu yapabilir misin? Tabi yaparım. Ben tam 12 yılımı karımın sahte migren ve orgazm taklitleriyle geçirdim. | Open Subtitles | قضيت 12 عاماً مشاهداً زوجتي و هي تصطنع الصداع النصفي و الشهوة الجنسية |
Bazı insanların bir yerlerine kramp girer, bazen migren oluşur, bazen de kızarıklık. | Open Subtitles | يمكن أن يصاب بعض الأشخاص بالتشنجات الصداع النصفي, طفح جلدي |
Kurşunları içerden çıkartabilirsem tekradan iyileşecek... ve migrenim tutacak. | Open Subtitles | اذا تركت الرصاصة بالداخل فسوف يشفى ولكن بعد الصداع النصفي |
Tamam migrenim yok, sadece havalı biri gibi gözükmek istedim. | Open Subtitles | لم اعاني من الصداع النصفي ولا ارغب انا اتخلى عن روعتي. |
migrenim tuttu. Oh. Böylesine bir vahşet büyük göstergedir. | Open Subtitles | الصداع النصفي يزداد عملية قتل بمثل هذا العنف تعد تصريح كبير |
Eğer ağır kokan şeyler yersem ya da koklarsam, migrenden kaynaklanan inanılmaz bir baş ağrısı çekiyorum. | Open Subtitles | يأتيني الصداع النصفي عندما أشم أو أتناول اشياء معينه |
Nörolog, geçici körlüğünün ciddi bir migrenden olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يقول طبيب الأعصاب أن العمى المؤقت لديك, كان بسبب الصداع النصفي الحاد |
migrenin çok sık tutar mı, Gil? | Open Subtitles | هل تعاني الكثير من الصداع النصفي |