Ve sağlıklı beslenmeyi seviyor. Bu da harika! O benim en iyi arkadaşım. | Open Subtitles | وتحبّ تناول الطعام الصحيّ، ولكم هذا رائعٌ إنّها صديقتي الصدوقة. |
Hiçbir şey beni en yakın arkadaşımın en yakın komşum olmasından daha çok mutlu etmez. | Open Subtitles | لا شيء يسعدني أكثر من أن تصبح صديقتي الصدوقة جارتي المقربة |
Sadece en iyi arkadaşı olarak devasa bir hata yaparken onu uyarmak bana düşer, değil mi? | Open Subtitles | لأنّها صديقتي الصدوقة فوجب عليّ تحذيرها من خطأ وخيم ترتكبه، صحيح؟ |
Elbette ki söylemen gerekirdi. Sen benim en iyi arkadaşımsın. | Open Subtitles | طبعًا كنت ملتزمة بإخباري، فأنت صديقتي الصدوقة. |
Peki yeni patronuma en iyi arkadaşımın şovunu başkasına vermesi nasıl görünecek? | Open Subtitles | حسنٌ, كيف سيبدو الأمر لربة عملي الجديدة إن أعطت صديقي الصدوقة مسلسلها لأحدٍ آخر؟ |
Geçmişte ne zaman yoldan çıksa her zaman onu eski haline getiren en iyi arkadaşı Lexi olmuş. | Open Subtitles | في كلّ مرّة فلت فيها زمامه، فصديقته الصدوقة (ليكسي) كانت تعيده إلى رشده |
Şimdi ise Conrad Grayson'ın metresi ve Victoria'nın en yakın arkadaşı. | Open Subtitles | والآن كانت عشيقة (كونراد غرايسن) وصديقة (فيكتوريا) الصدوقة. |
Sybil en iyi arkadaşım olmak istiyor. | Open Subtitles | (سيبل) تود أن تكون صديقتي الصدوقة. |