Tekrardan, mavi kutunun anısını yeniden canlandırdık ve bu sırada hafif bir ayak şoku verildi ve hayvan birden dondu. | TED | من جديد، لقد نشطنا ذاكرة الصندوق الأزرق بينما تعرض الحيوان إلى بضع صعقات خفيفة للأقدام، و الآن يتجمد الحيوان فجأة. |
mavi kutunun anısını hatırlatmak için beyne ışın yolluyoruz. | TED | نستطيع أن نسقط الضوء على الدماغ لننشط ذاكرة الصندوق الأزرق. |
Burada, mavi kutunun anısı ile ayak şoku arasında suni bir bağlantı kurmaya çalışıyoruz. | TED | فنحن هنا نحاول أن نربط بشكل مصطنع بين ذاكرة الصندوق الأزرق و الصعقات الكهربائية للأقدام. |
Tabii küçük mavi kulübe de var. | Open Subtitles | ..ما عدا هذا الصندوق الأزرق الصغير |
mavi kulübe Efsanesi diye bahsederler. | Open Subtitles | هم يطلقوا عليه أسطورة الصندوق الأزرق |
Kulübe, şu mavi kulübe. | Open Subtitles | الصندوق الصندوق الأزرق |
Yaptığım bu şeye "mavi kutu" adını vermiştim. | Open Subtitles | باستخدام هذا الشي الذي صنعته والمسمى الصندوق الأزرق |
Yapıp yapamadığımızı görmek için hayvanımızı tekrardan alıp mavi kutunun içerisine yerleştiriyoruz. | TED | إذاً لنختبر إن كنّا قد حققنا ذلك، نستطيع أن نأخذ حيواناتنا مرة أخرى و أرجعناهم إلى الصندوق الأزرق. |
Ben kutuları yapmayı sürdürdüm, Steve de satmayı ama bir gün, polisler az kalsın bizi enseleniyordu neyse ki, mavi kutunun ne olduğunu anlamadılar. | Open Subtitles | استمريت في صنع تلك الصناديق واستمر ستيف في بيعهم حتى جاء يوم وكدنا تقريبًا أن نقع في قبضة الشرطة الذين، والحمد لله، لم يعرفوا ما هو الصندوق الأزرق أساسًا |
Efendim, o mavi kulübe... | Open Subtitles | سيدي، ذلك الصندوق الأزرق |
mavi kulübe ve iki kalp dışında. | Open Subtitles | حسناً، عدا الصندوق الأزرق والقلبين... . |
mavi kulübe. | Open Subtitles | الصندوق الأزرق |
Eve gidiyorum. İçinde evrenimizin olduğu mavi kutu nerede? | Open Subtitles | أين ذلك الصندوق الأزرق الذي بداخله عالمنا ؟ |