ويكيبيديا

    "الصنوبرية" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • epifiz
        
    • epifizi
        
    • epifizini
        
    • kozalaklı
        
    • bezi
        
    Kalsifiye epifiz bezi ne zaman kalsifiye epifiz bezi değildir? Open Subtitles عنما تكون متكلسة الغدة الصنوبرية لم تكن متكلسة الغدة الصنوبرية؟
    epifiz bezinin yanında parçalanmış anevrizma kanıtı gördüm. Open Subtitles رأيت دلائل على تمزق وتمدد الأوعية الدموية بالقرب من الغدة الصنوبرية
    Aklın, vücuda "epifiz bezi" ile bağlandığını öne sürdü. Open Subtitles لقد إقترح بأن العقل مُتصل بالجسم عند الغدّة الصنوبرية
    Şimdi kimin beyin epifizi çıkarılıyor bakalım? Open Subtitles الآن, من الذي استخرجت غدته الصنوبرية ؟
    Neden bir hayalet atlının beyin epifizini alırlar ki? Open Subtitles لمَ عساه يأخذ الغدّة الصنوبرية لفارس شبح؟
    Iguanodon'lar gölden su içmek için sıralandıklarında, bir Polacanthus kozalaklı ağaçlar için geride kalıyor, ve sürüden kopuyor. Open Subtitles مع نزول الاجوندون لأسفل النهر للشرب يتخلف ورائهم الابولاكانثوس منشغلا بالأشجار الصنوبرية ويصبح منفصلا عن القطيع
    Taoizm'deki Ying Ve Yang, epifiz merkezinin uyanışı, veya Taoizm'deki tabirle Üst Dantien. Open Subtitles يسمى عند اليين و اليان في الطاوية, عندما يستقيظ مركز الصنوبرية أو في ما في الطاوية بالدانتيان العليا.
    İnsandaki epifiz bezi, küçük bir endokrin bezidir. Open Subtitles الغدة الصنوبرية الإنسان هي الغدد الصماء الصغيرة
    Filozof Descartes, epifiz bezi bölgesinin veya üçüncü gözün, bilinç ve madde arasındaki arayüz olduğunu fark etmiştir. Open Subtitles اعترف الفيلسوف ديكارت أن منطقة الغدة الصنوبرية أو منطقة العين الثالثة هي الواجهة بين الوعي والمادة.
    Burası, epifiz bezi bölgesi ve onu çevreleyen enerjik merkezdir. Open Subtitles أنه المجال الغدة الصنوبرية ومركز الطاقة التي تحيط بها.
    Epifız (pineal) sözcüğü, kozalak (pine-cone) ile aynı köke sahiptir, zira epifiz bezine bakıldığında, kozalak yapraklarının sarmal dizilimine benzeyen bir şablon görülür. Open Subtitles كلمة الصنوبرية نفسها لديها نفس جذر الصنوبر المخروطية لأن الغدة الصنوبرية يسلك لولبة لولبة مماثلة لنمط الفيلوتاكسيس.
    epifiz bezin ruhun yuvası olduğuna inanılıyor. Open Subtitles يُعتقد أنّ الغدّة الصنوبرية هي مركز الروح.
    Buna kalsifiye epifiz bezini ekleyelim. Open Subtitles بالإضافة إلى الغدة الصنوبرية المتكلسة
    Yeşil iguanaların ve diğer sürüngenlerin başlarının tepesinde parietal bir göz veya epifiz bezi bulunur ve bunu, yukarıdaki yırtıcıları fark edebilmek için kullanırlar. Open Subtitles البطة الخضراء والزواحف الأخرى لها العين الجداري أو الغدة الصنوبرية على رأس رؤوسهم التي يستخدمونها للكشف عن الحيوانات المفترسة المحيطة بهم.
    Kundalini'nin aktive olması, altıncı çakrayı ve epifiz merkezini harekete geçirir ve bu bölge evrimsel fonksiyonlarından bazılarını geri kazanmaya başlar. Open Subtitles فعندما يتم تنشيط الكونداليني، فإنه يحفز شاكرا السادسة والنقطة الصنوبرية وعندها تبدأ هذه المنطقة في استعادة بعض وظائفها التطورية.
    epifiz salgısı. Open Subtitles المادة الصنوبرية
    Mikroçip çalışıyor, ama beyin epifiz bezine aşırı uyarma var bu da dopamin seviyelerinin tavanı aşmasına sebep olduyor. Open Subtitles رقاقة يعمل بشكل صحيح. لكنني وجدت أن التحفيز الزائد إلى الغدة الصنوبرية ... تسبب في مستويات الدوبامين أن يذهب من خلال السقف.
    Beyin epifizi! Open Subtitles ! الغدة الصنوبرية
    Bay Douglas onun beyin epifizini yedi. Open Subtitles التهم السيد (دوغلاس) غدّته الصنوبرية.
    Bu kozalaklı ağaç ve eğrelti otu ormanlarındaki çoğu bitki kışın karanlığında uykuda olmaya uyum sağlamış. Open Subtitles معظم النباتات في هذه الغابات الصنوبرية الفريدة تكيفت لتبقى خاملة خلال ظلام فصل الشتاء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد