Küçük kızım için doğru olanı yapmalıyım. Kendimi düşünmüyorum. Kızım önemli. | Open Subtitles | يجب أن أفعل الصواب لأجل إبنتى لا يهمنى مايحدث لى طالما أنها بخير |
Çocuk için doğru olanı yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | -إنما أحاول فعل الصواب لأجل الفتى |
Baban bu kasaba için doğru olanı yapıyordu. | Open Subtitles | - والدكِ فعل الصواب لأجل هذه البلدة - |
Felicity'ye söylemek istiyorsun biliyorum bana inan, hala olmayı çok isterim ama burada oğlun için doğru olanı yapmalısın. | Open Subtitles | أعلم أنّك تودّ إخبار (فليستي)، وثق بي، أتوق لأغدو عمّة! لكن الآن عليك فعل الصواب لأجل ابنك. |
Elena'yı geri kazandığımda unutma tüm insanlık için doğru şeyi yapmamdan beni vazgeçiren sendin. | Open Subtitles | لمّا أستعيد (إيلينا)، فاذكر أنّك أثنيتني عن فعل الصواب لأجل البشريّة كافّة. |
Ve evet, kadar ı, Elena buluştu I herkes için doğru olanı yapıyor ilgi değildi. | Open Subtitles | وأجل، قبلما ألتقي (إيلينا)، لم أهتم بفعل الصواب لأجل أيّ أحد. |
Oliver ailesi için doğru olanı yapmak zorunda. | Open Subtitles | على (أوليفر) أن يفعل الصواب لأجل أسرته. |
Elena'yı geri kazandığımda kaderleri bir görsel ikizler ayrıldı diye evren kafayı yerse unutma sen, evren ve tüm insanlık için doğru olanı yapmamdan beni vazgeçiren kişi sendin. | Open Subtitles | حين أستعيد (إيلينا) ويغضب الكون بأسره... لأنّ الجمع المحتوم بين القرينين قد تفرّق... فاذكر أنّك من أثناني عن فعل الصواب لأجل الكون والبشريّة. |
Elena'yı geri kazandığımda unutma tüm insanlık için doğru şeyi yapmamdan beni vazgeçiren sendin. Sen bir Gezgin'sin. | Open Subtitles | لمّا أستعيد (إيلينا)، فاذكر أنّك أثنيتني عن فعل الصواب لأجل البشريّة كافّة. |
Her zaman diğer herkes için doğru şeyi yapıyorum. | Open Subtitles | دومًا أفعل الصواب... لأجل الآخرين. |