| Belki Gelecek yaz kütüphaneden dışarı adımınızı atmazsınız. | TED | رُبّما في الصيف المقبل ستقَضي وقتك في المكتبة |
| Gelecek yaz buraya gelmek istediğimi aileme söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتُ أبويّ أني أُريد القدوم إلى هنا الصيف المقبل |
| Ben ve Willy Gelecek yaz burada olamayabiliriz. | Open Subtitles | ربما ويلي، وأنا لا هذا الحدث ليكون العالم الصيف المقبل. |
| Konnie ve ekibiyse, kameralarını yeniden tasarlayıp Önümüzdeki yaz geri gelmeliler. | Open Subtitles | وعلى كوني وفريقه ، إعادة تصميم كاميرتهم والعودة الصيف المقبل من جديد |
| Bu arada, Önümüzdeki yaz burada kalacaksan senden bazı şeyler için para almaya başlayacağız. | Open Subtitles | وبالمناسبة إذا كنت ستقيم هنا الصيف المقبل سنبدأ في جعلك تدفع مقابل لإقامتك |
| Belki gelecek yaza oraya gelmek için biraz şansımız olabilir. | Open Subtitles | إذاً سأكون محظوض جداً إذا قمتي بزيارتي في الصيف المقبل. |
| Yeteneklisin, evlat. Gelecek yaz görüşürüz. | Open Subtitles | تهانينا ، لديك موهبة سنراك في الصيف المقبل. |
| "Gelecek yaz konuşsak olur mu?" demem gerekirken... | Open Subtitles | ..ما كان عليّ قوله هو " هل يُمكننا مناقشة ذلك الصيف المقبل ؟ " |
| Gelecek yaz görüşürüz. | Open Subtitles | أراكِ الصيف المقبل |
| Gelecek yaz Terre Haute'de görüşürüz." | Open Subtitles | أراك في "تير هوت" الصيف المقبل |
| Ofiste gitmene izin vereceğiz, yani Önümüzdeki yaz takımda değilsin. | Open Subtitles | يجب أن تعتاد الذهاب إلى المكتب حتى تكون قائد الفريق في الصيف المقبل |
| Başkan bu parayı gelecek yaza kadar erteledi. | Open Subtitles | قام المحافظ بتأجيلها حتى الصيف المقبل |