| Mavi Çin fincanıyla ilgili bir şey anımsıyor musun? Ya da evin altını? | Open Subtitles | هل تذكرت شيئاً عن الفنجان الصينى الأزرق ، أو عن تحت البيت ؟ |
| Efendim, Çin pilotu kıyılarından 18 km uzakta olduğumuzda ısrarlı. | Open Subtitles | سيدى، يصر الطيار الصينى أننا نبتعد 11 ميلاً عن سواحلهم |
| Alo? Konsolos Han, planlandığı gibi Çin fuarına gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | ايها السفير اريدك ان تذهب الى الحى الصينى كما خططت |
| Oh, Onu Çin Restoranı'na götüreceğim ve daha sonra belki parkta yürürüz. | Open Subtitles | اوه,أنا سأخذها لتناول الطعام الصينى و بعدها يمكن أن نمشى فى الحديقة |
| Sizden istediğim, bu kadını Çinli bir Kadın olarak düşünmeniz, Çin bayrağını alıyor çünkü sevdiği kişi Amerika'da öldü kömür isyanında. | TED | وما أريدكم أن تفعلوه هو أن تتخيلوها كإمرأة صينية تتسلم العلم الصينى لأن زوجها مات فى أمريكا فى ثورة الفحم . |
| Sonrasında Çin mahallesine gider, beni arar ve oraya gitmemi isterdi. | Open Subtitles | ثم يقضى بضع ساعات بالحى الصينى ويتصل بى كى اقابله هناك |
| O yüzden değil, Çin mahallesinde kız arkadaşımla birlikte bir restorandayım. | Open Subtitles | لا , انا هنا فى مطعم فى الحى الصينى مع صديقتى |
| Bunları, anlamlı olduklarını düşünerek Facebook profillerine ekliyorlar, Çin burçlarınızı bile biliyorsunuz. | TED | فهم ينشرونها على صفحة الفيسبوك الخاصة بهم وكأنها أشياء مهمة ذات قيمة ومعنى، فأنت تعلم أيضًا برجك الفلكي الصينى. |
| Her zaman Çin mahallesini ziyaret etmek isterdim. Biraz ürkütücü olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | كنت دائما اريد زيارة الحى الصينى, اسمع انه رخيص جدا |
| Mavi Çin fincanı hakkında herhangi bir şey hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكرين شيئاً عن الفنجان الصينى الأزرق ؟ |
| Ateşin karşısında çiftli solitaire ve Çin daması oynardık. Solitaire mi? Ben de oynarım. | Open Subtitles | ذكرتنى ونحن نجلس أمام النار ونلعب السوليتير المزدوج وقماش المربعات الصينى |
| Devam edin, Bay Bond. Bay Ling, fabrikadaki Kızıl Çin ajanı? Nükleer fizyonda bir uzman... | Open Subtitles | سيد لينج العميل الصينى بالمصنع متخصص بالإنشطار النووى |
| 30 yıl önce Çin yemeği alsın diye gönderdim bir daha da haber alamadım. | Open Subtitles | من يدرى, لقد سافر من اجل الطعام الصينى منذ 30 عاما ولم اسمع عنه من وقتها |
| Biraz evvel Çin mahallesindeydik. Kimsede mal yok. | Open Subtitles | لقد أتينا للتو من الحىّ الصينى ليس لديهم أى منه |
| Ölüm Lordları. Sokak çetesi. Çin Mahallesi serserileri Burada ne yapıyorlar? | Open Subtitles | أسياد الموت، عصابة شوارع، أشرار من الحى الصينى هذا ليس جيداً، ماذا يفعلون هنا؟ |
| Ve sonra biriktirdiklerini pencerenizden dışında görmüş olduğunuz bu güzel Çin Mahallesini inşa etmelerine yardım için ailelerine göndermişler. | Open Subtitles | للمساعدة على بناء هذا الحى الصينى الجميل الذى ترونه من نوافذكم فى هذا اليوم اللطيف الدافئ |
| Hayır! O bendim. J.J., Çin Sahili'ndeki Vietnamlı generale poposunu göstermişti. | Open Subtitles | لا , هذا كان انا , جنرال الجيش الفيتنامى على الساحل الصينى |
| İkisi daha küçük. Çinli çiftçinin komik bir düşüncesi varmış. | Open Subtitles | اثنان منهم صغيران, فقد كانت لدى الصينى فكرة لطيفة, فهو متزوج من ثلاث نساء |
| Bu Çinli adam hakkında başka ne biliyoruz? | Open Subtitles | ما هو ما عدا ذلك نعرفه حول هذا الرجل المحترم الصينى ؟ |
| Pekala. Eğer cesur Çinli müttefiklerimizi tüm dünya gazetelerinde alay konusu etmeye razıysak,.. | Open Subtitles | إذا كنا بعيدين عن إهانة حليفنا الصينى الشجاع |
| Kimse beni Çince adımla çağırmaz. | Open Subtitles | لا أحد ينادينى بإسمى الصينى |
| Cok inatci seni pislik elmaslari geri istiyorum bay fate simdi yanindaki cinli... beyle konusmak istiyorum lanet seni! | Open Subtitles | انها جميله جدا فى البيجاما الوردى اليس كذلك؟ أريد الاحجار سيد فيت دعنى أتكلم من السيد الصينى |