ويكيبيديا

    "الضباب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sisin
        
    • siste
        
    • Sisten
        
    • sisi
        
    • sisli
        
    • sis
        
    • Fog
        
    • Sislerin
        
    • Sise
        
    • Mist
        
    • duman
        
    • sisle
        
    • dumanı
        
    • Dumandan
        
    • Puslu
        
    Spooner, dün gece sisin içinde bir yelkenli gördüğünü söylemişti. Open Subtitles سبونير قالت بأنّه رأى سفينة مقص ليلة أمس في الضباب.
    Alex'in siste hayatta kalmasının sebebinin sisin onun bir parçası olması olduğunu söylüyor. Open Subtitles تقول أن السبب الوحيد لنجاة أليكس من الضباب لأنها جزء منهُ، لأنهم متصلون.
    Ama o siste nefes aldığımdan beri sesi kafamda yankılanıyor. Open Subtitles لكن كلماتها تتردد في عقلي منذ أن تنفست ذلك الضباب
    Nereden geldiği belirsiz, tam arkamızdan çıktı. İlk Sisten çıkışı gibi. Open Subtitles مرة واحدة من العدم و خلفنا تماماً كالمرة الأولى فى الضباب
    sisi yok edebilmek için biz Lordlar bir pakt kurduk. Open Subtitles نحن اللوردات بدأنا بالتحرك للبحث عن مصدر الضباب و تدميره
    -Değil, beyefendi. -Yol çok sisli ve çok soğuk. Open Subtitles كلا يا سيدى الضباب يغطى الطريق وبارد جداً
    Bu otlar, her sabah bölgeye çöken yoğun sis bulut ile sulanırlar. TED تُروى هذه الأعشاب بواسطة الضباب الساحلي الكثيف التي تغطي المنطقة كل صباح.
    Onun yerien, benzer bir şekilde, hepimiz bir tiyatro salonunda oturuyoruz, ama sisin ortasında herkes sadece bir yanındaki kişiyi görebiliyor. TED عوضاً، مجدداً، الأمر مثل أن نكون جالسين سوياً في مسرح، لكننا نستطيع فقط الرؤية وسط الضباب الناس من حولنا مباشرة.
    sisin içinde küçük bir parlaklık ve sonra bana bakan iki kırmızı göz gördüm. Open Subtitles كان مجرد بريق صغير في الضباب ثم رأيت عينان حمراوان تحدقان إلي,
    sisin içine çekilmeye başladım, buna karşı bir süre direndim. Open Subtitles كنت أُسحب إلى الضباب لذا كان علىَّ المقاومة ضده لبعض الوقت
    Gözleri, sisin içinden çıkacak eski bir hayalet arıyor gibiydi. Open Subtitles تقدم للأمام وبدا كأنه يبحث عنبعضالأشباحالقديمة... التي تخرج من الضباب
    Ben hayatımda sisin öyle bir şekilde hareket ettiğini görmedim. Open Subtitles ‫الطريقة التى نزل بها الضباب, ‫لم ارى لها مثيلاً من قبل.
    Neden orkalar yoğun siste kaybolan araştırmacılara gelip, sis dağılıncaya dek onlara millerce yol gösterdiler ve araştırmacıların evi işte orada, kıyıdaydı? TED لماذا رجع هذا الحوت القاتل لباحثين ضائعين في الضباب وقادهم أميالًا إلى أن اختفى الضباب وكان منزلهم على حافة الشاطئ؟
    Ona haritaları çizdirin, ben de siste gemiyi kumanda edeceğim,böyle kalmasının anlamlı. Open Subtitles راجنر اجعله يرسم لنا خرائط تستطيع ارشاد سفينة خلال الضباب , عندها سيكون الاحتفاظ به قيما
    Nereden geldiği belirsiz, tam arkamızdan çıktı. İlk Sisten çıkışı gibi. Open Subtitles مرة واحدة من العدم و خلفنا تماماً كالمرة الأولى فى الضباب
    Soldaki Sisten sus toplayan Namibya böceği. TED الذي على اليسار هي خنفساء ناميبيا التي تسحب الماء من الضباب.
    sisi görüyorsunuz ve yanıbaşındaki küçük gri bir kedi var. TED فأنت من خلال حروفها ترى الضباب و تلمح قطةً رماديةً صغيرةً في الأرجاء،
    - Yol çok sisli ve çok soğuk. Open Subtitles كلا يا سيدى الضباب يغطى الطريق وبارد جداً
    - Dün sis varken. - Ve aynı şeyi söyledi? Open Subtitles ـ بالأمس وسط الضباب ـ و أسمعكِ نفس الكلام ؟
    Sana gelince London Fog, aktiviteye hazırsın bebeğim. Open Subtitles و انت، صاحب معطف الضباب تبدو جاذب للنساء
    İçimden, "Her an ateşe başlayacaklar" diye düşünürken birden, Sislerin arasından bir Fransız peydah oldu. Open Subtitles ثم فجأة ومن قلب الضباب المخيم على نقطة أنزالنا خرج علينا رجل فرنسى
    Sise doğru koştum ama onu bulamadım. Open Subtitles لا أجد ما أبحث عنه، جريت في الضباب ولم أستطع العثورعليه
    Ona cidden Mist spreyi almalısın. Open Subtitles عليك حقًّا أن تحضر له بعض الضباب الرذّاذ.
    Üzerinde hoşumuza gitmeyen bir şeyler olduğu zaman varlığını fark ediyoruz, kötü bir koku ya da gözle görülen duman veya sis gibi. TED نحنُ نلاحظه في الغالب عندما يوجد هناك نوع من التداخل الحسي المزعج عليه، مثل رائحة فظيعة أو شيء مرئي مثل الدخان أو الضباب.
    Bu gördüğünüz dağın tepesinde, sisle kaplı kar sınırının üzerinde kaçak John Rambo saklanıyor. Open Subtitles فى مكان ما فى هذا الجبل الريفى الوعِر و إحتمال أعلى خط الثلج المحجوب فى الضباب الهارب جون رامبو يختبىء
    Sahici hisler, gerçek mutluluk, eğlence hiçbiri bu dumanı aşamaz. Open Subtitles المشاعر الحقيقية، السعادة الحقيقية والفرح الحقيقي. ليس بوسعها المرور من خلال هذا الضباب.
    Şu Dumandan bir fırt ve bir bakmışsın için dışına çıkmış... Open Subtitles استنشاق واحد من ذلك الضباب وسينقلب جلدك للداخل
    Sabahın soğuk, Puslu havasında parlak bir ışığın sıcaklığıyla kendime geldim. Open Subtitles من خلال الضباب البارد من الصباح، أدهشني و دفء شعاع مشرق من أشعة الشمس.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد