ويكيبيديا

    "الضجيج" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ses
        
    • gürültü
        
    • sesi
        
    • gürültüyü
        
    • sesler
        
    • sesleri
        
    • gürültüden
        
    • sesten
        
    • gürültüyle
        
    • gürültünün
        
    • sesin
        
    • sesle
        
    • patırtı
        
    • gürültüde
        
    • seslerden
        
    Bu da ses tahtası gibi bir şey, dokunabilirsiniz, bu iğrenç seslere bayılıyorum, TED هذه تشبه لوحة مسيقى, تستطيع أن تعزف عليها, أنا أحب هذا الضجيج المدوي.
    Hareketli ses, parabolik mikrofon ile yüksek kazançlı gürültü emici. Open Subtitles مايكرفون يعمل بمعرف الصوت مع فلتر عالي الجودة لتنقية الضجيج
    Peki, kafamda çok fazla gürültü ve karmaşa vardı, ta ki ben bunun dört ana faktörden dolayı olduğunu anlayana kadar. TED حسناً قد كان هناك الكثير من الضجيج والتعقيد في رأسي، حتى أدركت انه في الواقع ماكان يحدث بسبب اربعة اشياء اساسية
    Siz o sesi çıkarıyorsunuz, benim tek duyduğum şey ise sevgi. Open Subtitles أنت تصدر كل هذا الضجيج وكل ما اسمعه منك هو الحب
    Sorduğumuz soruları değiştirmek ve birbirimizin cevaplarını duyabilmek için kuru gürültüyü bastırmakla ilgili. TED هي عن تغيير السؤال المطروح وتهدئة الضجيج لسماع إجابات بعضنا الآخر.
    Yolcu kızlardan çok ses çıkıyor ama hiçbiri ben değil. Open Subtitles هناك الكثير من الضجيج من الفتيات كروز. لكنهم ليسوا أنا
    Neyse ben bu ses faktörünü daha sessiz birşey önererek aşmaya çalıştım. Open Subtitles حسناً, لذا حاولت التحكم في عامل الضجيج بإقتراح استعمال شيء اكثر هدوءاً
    Şimdi her şey anlaşılıyor. ses ya da hayalet falan yoktu hiç. Open Subtitles هذا يفسر كل شي لم يكن هناك أي أشباح , وذاك الضجيج
    Penzias ve Wilson'ın dinledikleri esrarengiz ses, herkesin şimdiye kadar duyduğu en eski ve kayda değer sesti. TED الضجيج الغامض الذي كان يستمع إليه بنزيز و ويلسون تبين أنه الصوت الأقدم والأهم يمكن لأي شخص أن يستمع إليه.
    Ama kirli bebek bezlerini görebiliyordum. Çocukların bazıları stresli ve sıkıntılı görünüyordu ama tek ses küçük bir inleme idi. TED كنت أرى الحفاضات المتسخة، و كنت أستطيع رؤية نكبة بعض الأطفال، لكن الضجيج الوحيد كان أنين متواصل و منخفض.
    Konu ses çıkarmak olunca kahkaha bizi bayağı garip yerlere götürebilir. TED للضحك القدرة على أخذنا إلى أماكن رائعة غريبة من حيث صنع الضجيج.
    Yani eğer gecenin ortasında başlamak isterseniz gürültü yapmaya devam edin. Open Subtitles اذا كنتنا تريدان أن تعملا في منتصف الليل فتابعا إصدار الضجيج
    Ama genel anlamda, bu gürültü sinyali bozan bir şeydir. TED ولكن بشكل عام، هذا الضجيج هو شيء يفسد الإشارة.
    Anlayamayacağımız daha çok kaos ve daha çok gürültü. TED المزيد من الفوضى، والمزيد من الضجيج الذي لن نفهمه أبداً.
    Bu yüzden şüphem çıkardıkları gürültü miktarıyla ilgili birşeyler olabileceğiydi. TED وكنت أشك أن ذلك له علاقة بكمية الضجيج التي تصدرها المركبات.
    Bu sesi uzak mesafeden nasıl fark ettin ve sesi yapanı nasıl anladın? TED كيف أمكنك كشف ذلك الضجيج من بعيد واستهداف مصدره بهذه الدقة؟
    Sadece görüntüyü büyütmem... ve arka plandaki gürültüyü yok etmem yeterli.Bakalım elimizde ne var. Open Subtitles وأقطع الضجيج بالخلفيه وأرى ماذا حصلنا عليه
    Okyanusta sebep olduğumuz sesler değişik frekanslarda olabilir ve çok büyük mesafeleri katedebilirler. TED الضجيج الذي نلقي به في المحيط يأتي بكل الترددات المختلفة التي بوسعها أن تسافر لمسافات طويلة.
    gürültü ve çarpışma sesleri gittikte yakınlaştı. Open Subtitles الضجيج وصوت الأنفجارات كانا يقتربان رويداً رويداً من المستشفى
    Bin kilometre bir aralıkta gürültüden daha yüksektir. TED لانها كانت اعلى من الضجيج البحري وحتى على نطاق آلاف الكيلومترات
    Bu deyimi mühendislik ve nöroloji alanlarında sinyali bozan rasgele bir sesten bahsederken kullanıyoruz. TED نستعملها في هندسة وعلم الأعصاب بمعنى الضجيج العشوائي الذي يفسد الإشارة.
    Beyaz gürültüyle rastgele birkaç deneme yapmıştım. Open Subtitles قمتُ باختبارٍ عشوائي بالضجيج الأبيض. الضجيج الأبيض:
    Kaydettiğiniz gürültünün ölçümü ile kıyaslandığında, inanılmaz doğru bir referans verir Open Subtitles تمنحك الآحترافية الدقيقة المرجعية تجاه التي تستطيع قياس الضجيج الذي تستقبله
    Her yer bütünüyle sessizlik içindeydi, ama sessizlik sesin yokluğu değildi. TED كان المكان صامتاً تماماً، لكن الصمت لم يكن غياب الضجيج.
    Sadece... yüksek sesle düşünüyordum? Open Subtitles كنت أفكر فقط بالأبتعاد عن الضجيج تعرفي ؟
    Büyük bir patırtı kopararak ölmeye karar veriyor. Open Subtitles لذلك قرر صنع بعض الضجيج
    Kes şu zırıltıyı! İnsan bu gürültüde nasıl uyur? Open Subtitles قف هذا الضجيج أتتوقع أن ينام أحد فى هذه الضوضاء
    - O garip seslerden. - Nasıl unutabilirim ki. Open Subtitles ـ كل ذلك الضجيج الغريب ـ كيف أستطيع أن أنسى ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد