ويكيبيديا

    "الضيف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • misafir
        
    • konuk
        
    • konuğumuz
        
    • misafirin
        
    • Ziyaretçi
        
    • misafirsin
        
    • konuğun
        
    • misafirim
        
    • misafirimiz
        
    • konuğu
        
    • misafiri
        
    • konuktan
        
    • ev sahibi
        
    • misafirini
        
    • Misafirimizi
        
    Çünkü bu misafir evimize son geldiğinde benden kendisine sakso çekmemi istedi. Open Subtitles لأنه آخر مرة كان الضيف في منزلنا طلب أن أقدم له المص
    misafir televizyonda neyi izliyiceğine,hangi oyunun oynancağına ve hangi müziğin dinleniceğine karar verir. Open Subtitles الضيف هو من يقرر ماذا يسمع اي لعبة تلعب واي قصة تريد سماعها
    Yani, Ellen'in bu hafta babasını görmeye giderken kendisiyle götüreceği gizemli misafir sizdiniz. Open Subtitles إذن أنت الضيف المجهول الذي كانت ستحضره معها عندما تذهب لرؤيته هذا الأسبوع
    Evsahibi takım Permian beyaz, konuk takım Carter kırmızı formalı. Open Subtitles بيرميان الفريق المضيف يرتدي الأبيض كارتر الفريق الضيف يرتدي الأحمر
    Bir konuk sarhoş serseriler tarafından saldırıya uğramadan evime gelemeyecek mi? Open Subtitles عندما يكون الضيف لا يستطيع المجيء إلى بيتي بدون أَن يهاجم مِن قبل المشاغبين،
    Yeni konuğumuz için evde yapacak çok işimiz var. Open Subtitles علينا أنّ نجلب العديد من الاشيــاء لنجعـل المنزل جـــاهزاً من أجل الضيف الجديــد
    Cesedi dolaba saklıyor ve misafirin ayrıldığını söylüyor. Open Subtitles انه يخبئ الجثة بالخزانة ومن ثم يشير الى ان الضيف قد غادر
    Global Horizons mağdurları geçici bir misafir işçi programıyla ABD'ye getirilmişlerdi. TED الناجون من شركة آفاق عالمية تم جلبهم إلى الولايات المتحدة تبعا لبرنامج العامل الضيف المؤقت.
    Gördüğünüz gibi, tarım sektörü ya da misafir işçi programıyla ilgili anlattıklarım aslında insan kaçakçılığı değil; TED تذكروا، لا شيء من ما أصِفُه حول هذا القطاع الزراعي أو عن برنامج العامل الضيف ما يعتبر تجارة بالبشر.
    Görevim ise o günün misafir konuşmacısı olarak halk sağlığı alanında kariyer yapmanın ne kadar heyecan verici olacağını düşünmeleri için onlara ilham vermekti. TED وعملي كان كالمتحدث الضيف لذلك اليوم، هو أن ألهمهم ليدركوا كم هو من المشوّق أن تعمل في الصحة العامة
    Daha önce hiç ebeveyn olmamıştık, eşim ve ben ilk kez eve geldiğinde ev turu yaparak ona misafir gibi davrandık. TED لم نكن والدين من قبل أبداً، زوجتي وأنا، لذا عاملناه مثل الضيف عندما وصل البيت أول مرة، بإعطائه جولة.
    Bu evde misafir olun ya da olmayın, bayım, tavuk kemiklerini yere atmanıza müsaade etmiyorum. Open Subtitles الضيف في البيت أو لا , سيدي أنا لا أسمح بألقاء العظام على الارض
    Kaçış için en büyük şansın misafir soyunma odası olacağını düşünüyoruz. Open Subtitles نحن نعتقد ان افضل فرصة للهروب ستكون من خلال غرف تبديل ملابس الفريق الضيف
    konuk Evi senin Bu adam da. O konuk sef olabilir bizim. Open Subtitles ذلك الضيف في منزل الضيافة قد يصبح ضيف الشرف لنا
    Onun yanındayken esas konuk, tercüman ve Sovyet misafirleri de öyleydi. Open Subtitles ،كان إلى جانبه الضيف الرئيسي والمترجم وضيوف سوفيتيين آخرين أيضًا
    Şey, belki çırılçıplaksın, tek konuk benim, ama yine de şık olurdu. Open Subtitles ربما انتٍ عارية وانا الضيف الوحيد لكن ذلك سيكون انيق
    Heceleyeceğin yeni kelime burada, fakat hakem olarak çok özel bir konuğumuz var. Open Subtitles لذا، معنا هنا لقراءة الكلمة التالية الحكم الضيف المميز جداً
    Ev sahibesi, davetsiz bir misafirin uyanarak aramıza katılmaması için sesi kısmanızı rica ediyor. Open Subtitles المضيفة تودّ منكما أن تطفئوا الإستيريو خوفًا من إيقاظ الضيف المزعج.
    Ortaçağ Dünyası sizin için var, sayın Ziyaretçi. Open Subtitles عالم القرون الوسطى وجد من أجلك أيها الضيف
    Çünkü ev sahibi benim. Ve ben yemeği getiririm çünkü sen misafirsin. Ve bence yapılacak en nazik şey de bu. Open Subtitles , إذا ذهبت أنا الى الداخل ، لأن أنا المضيف و أجلب الغذاء إليكى ، لأنكى الضيف
    Gözlükleri olan yaşlı bir adam, izlediğin konuğun söylediklerini duyuyor da olsan, ona ait sözler alttan kayarak geçiyor. Open Subtitles يرتدي نظارات قديمة، ويقتبس من كلمات الضيف بالرغم من أننا سمعناه بالفعل
    misafir odasını almalıyım çünkü ben misafirim. Open Subtitles يجب علي أن آخذ غرفة الضيوف لأني أنا الضيف
    Sayın misafirimiz, lütfen başkalarına yerimizden bahsetmeyin. Open Subtitles أرجوك لا تخبر أحدا عن هذا المكان أيها الضيف
    Bak şimdi, sıradaki konuğu iptal edelim. Open Subtitles أنظر, إسمع دعنا نجري لقاء مع الضيف القادم
    Hediye misafiri onurlandıracak kadar iyi olmalı ama utandıracak kadar da iyi olmamalıdır. Open Subtitles الهديه يجب أن تكون جميلة بما فيه الكفايه لتكريم واحترام الضيف لكن ليست جميلة كثيراً لتخجله من هديته
    Evet, iç çamaşırı gösterisindeki kızgın bir konuktan bahsetmiş, ama ayrıntı yok. Open Subtitles نعم. لاحظتْ incidentwith غاضب الضيف في معرضِ الملابس الداخليةَ، لكن لا تفاصيلَ.
    Mobilyaları, tasarımcının aslında iyi bir ev sahibi olması gerektiğini ve misafirlerin ihtiyaçların tam olarak karşılamaları gerektiğini söyler. TED والشيء عن أثاثهم هو أنهم قالوا ان دور المصمم كان في الأساس من مضيف جيد، توقع احتياجات الضيف.
    Onu ve eğer oradaysa misafirini gözaltına almanı istiyorum. Walt ve kızıyla beraber. Open Subtitles واريدك ان تقبض علية وعلى الضيف اذا كان لايزال هناك و والت وبنتة
    Misafirimizi utandırma. Open Subtitles لا تحرجينا أمام الضيف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد