Otoyol hızlanma şeridine yakın binaya bitişik park yeri bulunmalı. | Open Subtitles | ساحات توقف مرفقة مواقع بقرب الطرق السريعة على أرصفة محاذية |
Bu yüzden ülkenin her yerinden Otoyol kuruluşlarıyla parklara geniş ve güzel otoyollar yapmaları için anlaştı. | TED | ولذلك قام بعمل شراكة مع جمعيات الطرق السريعة في أنحاء الدولة لكي يبني طرقا كبيرة وجميلة تؤدي إلى هذه الحدائق. |
Bir de Kaliforniya Otoban Devriyesi memuru olmak için yemin etmem gerek. | Open Subtitles | وأنا بحاجة إلى أداء اليمين كضابط في دورية الطرق السريعة في كاليفورنيا. |
Kurbanlar otoyolun kenarindaki parklarda bulunmus. | Open Subtitles | وجدت الضحايا في متنزهات بعيدة عن الطرق السريعة ضحية في كل بلدة |
Rahatsız ediciydi, özellikle otobanda. | Open Subtitles | إنها ليست مريحة أو سهلة خاصة على محطات الطرق السريعة |
Evet, jandarmalar kentten çıkan veya giren tüm Otobanlara barikat kursun. | Open Subtitles | نعم ، أطلب من شرطة الولاية أن يقيموا حواجز على الطرقات على كل الطرق السريعة في داخل وخارج المدينة |
Ben şahsen otoyolların yakınında hamile kalmanın büyük bir hayranıyım. | TED | أنا من أشد المعجبين أن تكون حاملا وتسكن بالقرب من الطرق السريعة |
Bu nedenle, Ulusal Otoyol Trafik Güvenliği İdaresi' nden desteğe ihtiyacımız var. | TED | لذلك احتجنا إلى القليل من الدعم من الإدارة الوطنية لسلامة المرور على الطرق السريعة. |
Otoyol devriyesinin onu aradığı yerin hemen birkaç metre uzağında... | Open Subtitles | على بعد ياردات فقط من حيث دوريات الطرق السريعة كانوا يبحثون عنه. |
" Tüm Otoyol çıkışlarını kapattılar ve hatta otobüs şoförlerine, çıkmaya teşebbüs ederlerse, onları vuracaklarını söylediler. " | Open Subtitles | أغلقوا جميع منافذ الطرق السريعة وهددوا سائقى الحافلات بالقتل ان حاولوا الخروج |
Ben yol savaşçısıyım, Otoyol katiliyim. | Open Subtitles | انا محارب الطريق الذي يطلق النار على الطرق السريعة |
Yaptım. Bir mıntıka oluşturdum ve Otoyol devriyesine haber verdim. | Open Subtitles | لقد أغلقتُ المحيط وأخطرت دوريّات الطرق السريعة |
405. ve 101. otoyollar arasındaki kavşak daima dünyanın en kötü kavşağı olarak değerlendirilir. | Open Subtitles | التقاطع بين الطرق السريعة 405 و 101 يقيم دوما على انه اسوء تقاطع في العالم بأسره |
Yani, otoyollar tıklım tıklım. | Open Subtitles | أعني , على الطرق السريعة وفي الطرق المعبّدة |
Ve 2. Dünya savaşında sonra ülkemizi bağlamak için daha fazla duble yol inşa etmedik; eyaletler arasında yeni Otoban sistemini kurduk. | TED | ولربط دولتنا بعد الحرب العالمية الثانية, لم ننشئ المزيد من الطرق السريعة المزدوجه بنينا نظام خطوط سريعة بين الولايات. |
Otoban, köprü ya da benzer şeyler inşa etmek için önceden arazi keşfıne çıkarım. | Open Subtitles | أقوم بعمل مسح للاراضي لبنا ء الطرق السريعة الكبرى وأشياء من هذا القبيل |
otoyolun her yanında kazalar vardı ve 6 saat boyunca radyodaki adam hiç susmadı. | Open Subtitles | الحوادث كانت على طول الطرق السريعة ولا شيء سيء من تحدث الراديو لـ 6 ساعات. |
Bugün otobanda olmak tam bir kabus... | Open Subtitles | المرور غير محتمل على الطرق السريعة اليوم |
Komşusu yok. Otobanlara yakın. | Open Subtitles | ليس هناك جيران وقريب من معظم الطرق السريعة |
otoyolların kenarlarına ağaç dikiyoruz. Böylece işgalci kuvvetler gölgede yürüyebilecek. | Open Subtitles | نقوم بوضع الأشجار في كل الطرق السريعة لكي تتمكن قوى الاحتلال من المشي في الظل |
otoyolda biraz yavaş gider diye dedim. | Open Subtitles | فلديها إستهلاكٌ سيءٌ للوقود على الطرق السريعة |
Artık otoyollara dayanamaz oldum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أَستطيعُ أَنْ أُعالجَ الطرق السريعة أكثر. |
Bu işlem farkedildiğinde, anayolları arıyor olacaklar. | Open Subtitles | عندما سيتم السطو على النقل، سيقومون بتفتيش الطرق السريعة |
Neden bütün bu Karayolları böyle kalıcı olarak aydınlık? Gerçekten ihtiyaç var mı? | TED | لماذا كل هذه الطرق السريعة مضاءة بشكل دائم؟ هل هناك حاجة فعلا لذلك ؟ |
Tapirler karanlık olunca Otobanlarda karşıya geçerler, bu yüzden umarım etiketler sürücülerin bu parlayan şeyin otobanı geçtiğini görmelerini sağlayacak ve belki de biraz yavaşlayacaklar. | TED | تعبر حيوانت التابير الطرق السريعة بعد حلول الظلام، لذا ربما تساعد اللاصقات السائقين على رؤية الضوء المشع الذي يعبر الطريق، وربما يُخفضون سرعتهم. |
İnsanların otoyollardan uzak durmaları tavsiye ediliyor. | Open Subtitles | للسادة المستمعين رجاء تجنب الطرق السريعة قدر استطاعتكم |
Bu şehirler mücevher gibi parlıyor, otobanlar ise ışık ağlarıyla sarmalanmış. | TED | تتألق تلك المدن كالجواهر، تتحدد الطرق السريعة عن طريق شبكات الضوء. |