Onları ikna etmenin en hızlı yolu yaparak göstermektir. | TED | الطريقة الأسرع لإقناعهم هى بالقيام بذلك. |
Eğer köpek balıkları sığ sularda gezinirse onları görmenin en hızlı yolu bir ultralight planördür. | Open Subtitles | إذا قملة القرش حول الماء الطريقة الأسرع لإكتشافهم هي من الضوء الخارجي |
Uzun mülakat süreçlerimden geçmek istemedim ve bunun en hızlı yol olduğunu... | Open Subtitles | واكتشفت أن هذه من المحتمل الطريقة الأسرع لكي |
Balhae'ye en hızlı yol sınırı geçmek. | Open Subtitles | الذهاب عبر الحدود انها الطريقة الأسرع إلى بالهاي |
Neler olduğunu anlamanın en çabuk yolu, sisteme girip direk Kaptanla iletişim kurmak. | Open Subtitles | الطريقة الأسرع لمعرفة ما يجري... هي الولوج إلى النظام والتواصل مباشرة مع الكابتن |
Çatıya çıkmanın en çabuk yolu bu hızlı asansör. | Open Subtitles | الطريقة الأسرع للوصول إلى السطح هى المصعد السريع |
Zirveye giden en kısa yol ve tek yapman gereken ortağını gömmek. | Open Subtitles | الطريقة الأسرع لدرع ذهبي وكل ما عليك فعله هو دفن شركائك |
Lt Ben arayan kim olduğunu bulmak için en hızlı yolu var. | Open Subtitles | إنها الطريقة الأسرع لأجد من أبحث عنه |
Bu yaralarının iyileşmesinin en hızlı yolu. | Open Subtitles | ! أنها كانت الطريقة الأسرع لشفاء أصاباتك |
şimdi Welles olduğunuzu ispatlamanın en hızlı yolu | Open Subtitles | الآن، الطريقة الأسرع لنثبت بها ذلك |
- Hayır, hızlı yolu denedim. | Open Subtitles | لا، أنا حاولت الطريقة الأسرع |
Sanırım en hızlı yol olduğu için. | Open Subtitles | أظنها الطريقة الأسرع |
Bence, Superman için en kısa yol ise küçük sevimli bir yol. | Open Subtitles | وأنا أؤمن انها الطريقة الأسرع إلى (سوبرمان) |