Özerk kısmi objeden kurtulmanın tek yolu, ...bu objenin kendisi haline gelmektir. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للتخلص من الذات المستقلة هو أنك تستوعبها وتصبح أنت هي |
Onun gücünden kurtulmanın tek yolu, dolunay çıktığında ruhumu havuza koymak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للتخلص من سلطته هو وضع روحي في الحوض عندما يكون القمر بدراً |
Ayartmadan kurtulmanın tek yolu, kendini ona vermektir. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للتخلص من الإغراء هو الاستسلام له |
Bir kabadayıyı yenmenin tek yolu, ona karşı gelmektir. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للتخلص من متطفل, هي الوقوف والتصدي له |
Yükseklik Korkusunu yenmenin tek yolu, onla savaşmaktır. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للتخلص من القلق العالي هي محاربته والتغلب عليه ! |
Biliyorsun, bu korkudan kurtulmanın tek yolu oturup ne söyleyeceğini dinlemektir. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للتخلص من هذا الإحباط هي الجلوس معه والإصغاء لما يقوله |
Hollis'ten kendimizi yakmadan kurtulmanın tek yolu ne yapıp edip Sally'yi Beyaz Saray'dan uzaklaştırmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للتخلص من هوليس من دون أن نتسبب بانتحارنا هي إخراج سالي من البيت الأبيض، |
Bundan kurtulmanın tek yolu bu. | Open Subtitles | إنها الطريقة الوحيدة للتخلص من هذا الشيء |
Virüsten kurtulmanın tek yolu bilgisayarın çekirdeklerini çekmek. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للتخلص من الفيروس هو بسحب أساسيات الكمبيوتر |
Homer, çingene lanetinden kurtulmanın tek yolu, bir tane o şeylerden bulmak, neydi onun adı? | Open Subtitles | (هومر)، الطريقة الوحيدة للتخلص من لعنة غجريّة هو الحصول على واحد من أؤلئكَ؟ |