Bu sayede protokol dışına çıkıp beni uyandırdığın için sana bağırmam. | Open Subtitles | بهذه الطريقة لن أقوم بالصراخ عليك بسبب مخالفة البروتوكول و إيقاظي. |
- Bu sayede başka sürprizle karşılaşmam. | Open Subtitles | بهذه الطريقة لن يكون هناك المزيد من المفاجأت |
Bu sayede tekne asla adaya varamayacak ve arkadaşların güvende olacak. | Open Subtitles | بهذه الطريقة لن يصل القارب للجزيرة وأصدقائك سيكونون بخير |
Bana sorarsan bu yöntem işe yaramayacak gibi. | Open Subtitles | ..هذا سبب أنني أرى أن هذه الطريقة لن تنجح |
Bu şekilde onları göğsündeki yara izlerini incelerken görmek zorunda kalmıyor. | Open Subtitles | فبهذه الطريقة لن يكون عليها أن تراهم وهم ينظرون إلى ندبات صدرها |
Böylece hiç kimseyi yakalayamazlar. | Open Subtitles | بهذه الطريقة لن يحصلوا على شيء |
Bu yolla eskime ve bunun gibi sorunlarla uğraşmamız gerekmeyecek. | TED | وبهذه الطريقة لن نتعامل مع التقادم وجميع تلك الأنواع من المسائل |
Eğer programın içindeyken kulağına dokunursan bu alet nöral uyarıları iletebilecek. Bu sayede bir daha içeride sıkışıp kalmayacaksın. | Open Subtitles | سوف تقرأ النبض العصبي، لو لمست أذنك بداخل البرنامج، بهذه الطريقة لن تُحتجر بالداخل مرةً اخرى |
Seks sırasında söyle ona. Bu sayede tepki göstermez. | Open Subtitles | فقط أخبرها بذلك أثناء ممارسة الجنس بهذه الطريقة لن يكون لها ردة فعل |
Bu sayede kalacak bir yere ihtiyacın olmaz. | Open Subtitles | بهذه الطريقة لن تكون بحاجة إلى مكان تنام فيه. |
Ve bu sayede de bana teşekkür etmeli mi yoksa etmemeli mi bilemiyordu. | Open Subtitles | بهذه الطريقة لن تضطر الإختيار إما تشكرني أو لا |
Bu sayede, boşuna oynayıp vakit kaybetmeyiz. | Open Subtitles | بهذه الطريقة لن نحتاج لخوض اللعب |
Ben de bu sayede senin mızmızlanmanı dinlemek zorunda kalmam. | Open Subtitles | بهذه الطريقة لن استمع لكِ طوال الوقت |
Bu yöntem işe yaramaz! | Open Subtitles | هذه الطريقة لن تنفع! |
Bu şekilde onları unutmazsınız. Nimetzade'nin unuttuğu gibi. | Open Subtitles | بهـذة الطريقة لن تنسـوهم في مكان ما مثلما فعل "نعمت زاده" |
Ama bu şekilde onları bulamazsınız sen. | Open Subtitles | ولكن بهذه الطريقة لن تجد لها لك. |
Böylece hiç kimseyi yakalayamazlar. | Open Subtitles | بهذه الطريقة لن يحصلوا على شيء |
Düşüncem şuydu ki, bu yosunları üretmeyi öğrenebiliim ve bu yolla onları doğadan toplamamız gerekmez. | TED | حسنا ، كان رأيي أن أتمكن من معرفة كيفية نمو الطحالب وبهذه الطريقة لن يكون علينا إخراجها من الحياة البرية. |
Bu yolla da Owen'a kızmayacağım ve hem onunla birlikte olup hem de kendim olabileceğim. | Open Subtitles | وبهذه الطريقة, لن اقوم بالاستياء من اوين و استطيع أن اكون معه و استطيع أن اكون علي طبيعتي |