ويكيبيديا

    "الطريق الذي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yolda
        
    • yol
        
    • yoldan
        
    • yolu
        
    • yöne
        
    • yolun
        
    İzin verin, sizleri, özellikle de siz gençleri, seçtiğiniz bu yolda, gidebildiğiniz kadar ileri gitmeniz konusunda teşvik ederek başlayayım. TED لذا دعوني أبدا بحثكم و خصوصا على الجانب الشاب منكم على هذا الطريق الذي اخترتم لتذهبوا إلى أبعد ما يمكن
    Seçtiğimiz bu yolda güvene fazla yer kalmıyor, değil mi? Open Subtitles الطريق الذي إخترناه.. لا يمنحنا مكانا أكبر للثقة، أليس كذلك؟
    Ve şimdiye kadar izlediğimiz yol buydu. TED وهذا هو الطريق الذي نكون عليه في الأعمال التجارية
    Elbette, gidilecek yol bu değildi. TED بالتأكيد، لم يكن هذا الطريق الذي يجب أن نسلكه.
    Pekâla Sean, geldiğimiz yoldan aynı şekilde geri dönmeni istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تمشي للخلف من نفس الطريق الذي جئنا منه
    Artık onun evden ne zaman ayrıldığını parkta normalde hangi yoldan gittiğini öğreniyoruz. Open Subtitles وفجأة نعرف متى غادرت منزلها ما هو الطريق الذي عادة تسلكه حول المنتزه
    Ama aklın yolu, yani bizim yolumuz... bizi şu insanlara götürmüş... Open Subtitles و لكننا نتبع العقل إنه الطريق الذي جلب لنا هؤلاء الناس
    Telefonda konuştuğum kişi-- - Geldiğin yöne git ve buradan defol. Open Subtitles إرجعي من الطريق الذي أتيت منه وأخرجي من هنا
    Gördüğüm bir kabus değildi, mirasımdı. Bizi soktuğum yolun sonuydu. Open Subtitles لم يكن كابوسًا، كان إرثي نهاية الطريق الذي بدأنا بِه
    Hepimiz sonsuz bir yoldayız. Adı ve çıkışı olmayan bir yolda. Open Subtitles جميعنا على نفس الطريق الانهائي، الطريق الذي بلا إسمٍ أو مخرج.
    Belli ki çevreyi, halk sağlığını ve gıda güvenliğini riske atan bu yolda devam edemeyiz. TED ومن الواضح، انه لا يمكننا مواصلة هذا الطريق الذي يعرض البيئة و الصحة العامة والأمن الغذائي إلى الخطر.
    Senden beklenen yolda ilerlemeyi çok istiyorsun. Open Subtitles أنت تريد الكثير لتسير في الطريق الذي تريده
    Hangi yolda olduğunu bile bilmiyordu. Open Subtitles لم يكن حتى يعرف الطريق الذي نسلكه لم يكن واعياً على الإطلاق
    Burasi bilgisayar tablolarindan olusmus bir yol geridonusum yapilan sehirlerin en buyuklerinden. TED هذا هو الطريق الذي عبد من قبل لوحات الكمبيوتر في واحدة من أكبر المدن حيث يقومون بإعادة التدوير.
    Yalnızca Joseon Kralı'nın yürüyebileceği yol Sam Do. Open Subtitles الطريق الذي فقط يستطيع أن يمشية ملك جوسون .. سام دو
    yol önümüzde. Buradan itibaren dereyi takip edeceğiz. Open Subtitles لا داعي لبدأ التساؤل عن الطريق الذي يجب ان نسلكه
    Her zaman gideceğimiz yoldan geri gelip suyun karşısına geçebiliriz. Open Subtitles نحن يمكن ان نرجع من الطريق الذي جئنا منه.
    Ramos'un göstereceği yoldan gidersen,señor, akıllılık edersin. Open Subtitles ..ستكون حيكم إذا سلكت الطريق الذي أخبرتك به..
    Niye geldiğimiz yoldan dönüyoruz, ben onu anlamaya çalışıyorum. Open Subtitles ما أحاول معرفته هو سبب العودة من الطريق الذي جئنا منه
    Aslında yürüdüğüm yolu, yani eserlerimde bu görüşün olduğunu ve benim kim olduğumu keşfetmeye giden yolu, beni bu keşfe doğru götürecek araç olarak gördüm sadece. TED أن الطريق الذي سلكته للإستكشاف هذا التركيز في عملي وكوني من أكون, رأيت أنه فقط بهذا الطريق للإستكشاف.
    Yarın sizi uygarlığa geri götürecek yolu burada işaretledim. Open Subtitles لقد علمت هنا على الطريق الذي سيعيدك غدا للحضارة.
    İnsanlar en az uğraş ile kendilerine en çok kazancı getirecek yolu seçerler. Open Subtitles الناس تختار الطريق الذي يوفر لهم أفضل النتائج بأقل مجهود
    Telefonda konuştuğum kişi-- - Geldiğin yöne git ve buradan defol. Open Subtitles إرجعي من الطريق الذي أتيت منه وأخرجي من هنا
    İsa'ya alçalmış Bu İyi Samari'nin de aldığı yolun aynısıdır. TED إنّه نفس الطريق الذي اتّخذه السامري الصالح.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد