ويكيبيديا

    "الطريق في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yolda
        
    • yoldan
        
    • yola
        
    • yolun
        
    kafeteryada yolda araçla hayvan ezen birine dönüşen bir kız gördüm liseyi sevmeliyim. Open Subtitles رأيت فتاة سوف تصبح حجر على الطريق في الكفتريا يجب ان تحب الثانوية
    Böyle büyük bir aletle açık yolda giderken adamın karnı acıkıyor tabii. Open Subtitles القيادة على الطريق في شاحنة رائعة كهذه يمكن أن تشعِر رجلا بالجوع
    İkimiz de uzun yola gidiyoruz o yüzden erken saatte yolda olmamız lazım. Open Subtitles آه, أمامنا رحلة طويلة، لذلك نود أنْ نكون على الطريق في وقـت مبكر.
    Tamam, öyle de, belirli bi günde, bu yoldan sence kaç kişi geçiyordur? Open Subtitles نعم. ولكن كم من الناس لا تعتقد ينزل هذا الطريق في يوم معين؟
    Birden fazla sefer, uyuya kaldım ve seansın sonunda beni yoldan itmeleri gerekti. TED وكنت أغط في النوم في أكثر من مرة وكان على من كانوا داخل الغرفة أن يدفعوني بعيداً عن الطريق في نهاية كل جلسة علاج
    yolun herhangi bir noktasında durup paraları değiştirdiniz mi? Open Subtitles هل وقفت على الطريق في مكان ما وقمت بتبديل الأموال؟
    Böbrek ısmarlayacağım, çünkü benimki yolda bir yerlerde kaldı. Open Subtitles اعتقد بأني سأطلب صحن كلاوي تركت كليتي خارج الطريق في مكان ما
    yolda gelirken Steve, kafayı çekti. Open Subtitles في الطريق في السيارة الاجرة ستيف دخن مخدرات
    "Benim kızım yolda oynuyordu ve şu kütük tırlarından birinin freni boşalmış." Open Subtitles كانت ابنتي الصغيرة تلعب على الطريق في الوقت الذي كانت تمر فيه شاحنة الأخشاب وفقدت مكابحها
    Bizi o gece yolda bulmasaydın ne olacaktı? Open Subtitles ماذا لو أنك لم تجدنا على الطريق في تلك الليلة؟
    Taktım TV kablosunu kıçına bu bir yolda ölüm noeli her cuma çatımda bu bir yolda ölüm noeli Open Subtitles ووضعت كابل التلفاز في مؤخرته انه قتل الطريق في العيد كل أحد هو يصعد الى السطح
    NASCAR'ım var NFL'im de bu bir yolda ölüm noeli bu aptal geyik hayatımı değiştirdi bu bir yolda ölüm noeli bir dahaki sefere karımın üzerinden geçeceğim Open Subtitles لدي ناسكار و ان اف ال ايضا انه قتل الطريق في العيد هذا الغزال الغبي غير حياتي
    İki yaralıyı sağlık ekibiyle beraber yolda bıraktık. Open Subtitles تركت جريحين مع المسعفين على الطريق في الخلف
    Bir daha yoldan geçtiğiniz zaman şöyle hayal edin. TED عندما تعبرُ الطريق في المرة القادمة، فكر في هذا.
    Sense, yağmur fırtınasında hasta bir rakunu yoldan çekmek için arabayı kenara çekmemi sağlayan kadın gibi davranıyorsun. Open Subtitles وانت تتصرفين كما انت المرآة التي تجعلني اتوقف على جانب الطريق في عاصفة مطرية من اجل راكون مريض
    Gecenin bir yarısı, ormanda dolaşmak için yoldan çıktım. Open Subtitles تسلّلتُ إلى خارج الطريق في منتصف الليل لأخذ رحلة خاطفة في الغابة.
    Araba dün gece yoldan çıkmış. Open Subtitles تبدو السيارة كأنها خرجت من الطريق في الليلة الماضية.
    Bu yola doğru git onu bulursun ve gözlerini dört aç. Open Subtitles اسلك الطريق في هذا الاتجاه وابقى عينيك مفتوحة
    Sabah erken yola çıkacaksak yatalım artık. Open Subtitles حتى نتمكن من ضرب الطريق في وقت مبكر. الجميلة.
    Peki bu yolun seni nereye götüreceğini düşünüyorsun? Open Subtitles ماذا تعتقد إلى أين يؤدي بك هذا الطريق في النهاية؟
    Belki de bizi bulmak için yolun öbür ucundan çıkagelir aniden. Open Subtitles ربما ستأتي ماشيةً على الطريق في أي لحظة تبحث عنا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد