Şimdi biraz yer açalım ki Başkan Yardımcısı öğrenci arkadaşlarımızdan birkaç soru alabilsin. | Open Subtitles | والأن سنقوم بفتح المجال حتى نائب الرئيس يتقبل بعض الأسئلة من هيئتنا الطلابية |
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama öğrenci kredisine başvurması gerekiyor sanırım, hmm? | Open Subtitles | أبغض قول هذا، لكن أظن أنه مضطر للتقدم في طلب القروض الطلابية |
Yarın "İnanç Mirası öğrenci Gazetesi"nde işlenecek bir hikaye var. | Open Subtitles | هناك قصة ستنشر غداً في صحيفة التراث الإيماني الطلابية |
Tüm öğrenci örgütleri bundan böyle dağılacaktır. | Open Subtitles | كل التنظيمات الطلابية سيتم فسخها منذ الآن |
İşte öğrenim borcunun en ağır cezasını da bunlar çekecekler. | TED | وهم الذين سيعانون من أشد أنواع القروض الطلابية عقاباً. |
Kevin'ın beni yemeğe ve sinemaya götürdüğünde öğrenci kredisini ödeyemediğini düşünürsek, bu kadar çok para feci. | Open Subtitles | تعرفون بالنظر لحين يأخذني كيفن للعشاء و مشاهدة فيلم فهو يتأخر في سداد قروضه الطلابية كمية المال هذه مقرفة |
öğrenci kredilerimi öder ödemez ücretsiz avukat olarak çalışacağım derdim hani. | Open Subtitles | لا ، لقد قلت ذلك لمرة واحدة ، من أجل تسديد ديوني الطلابية حيث أريد بأن أذهب للعمل من أجل تقديم المساعدة القانونية |
kurbanımızın öğrenci kredileri. tıp fakültesinden mezun olduğundan beri, | Open Subtitles | القروض الطلابية لضحيّتنا منذ تخرّجها من المدرسة المتوسطة |
Şimdiye kadar öğrenci kredini ödeyecek miktarda para kazandığını tahmin ediyorum. | Open Subtitles | أخمّن أنكِ كسبتِ مال كافي لتسددي قروضكِ الطلابية الآن. |
O öğrenci filmleri dalında okulumuzun kazanma şansı en yüksek kişisi. | Open Subtitles | وهذه فرصة مدرستنا الوحيدة لكي نسيطر على المسابقات الطلابية. |
Şimdi neden öğrenci başkanı olduğunu hatırladım. | Open Subtitles | تذكرت الآن لما كنتِ رئيسة الهيئة الطلابية |
öğrenci Başkanı Claire Mathews tarafından yönetiliyordu. | Open Subtitles | كانت تدار من قبل رئيستنا للهيئة الطلابية |
öğrenci kredisi buraya yetiyor mu? | Open Subtitles | تعيشين بمكان باهظ الثمن هل القروض الطلابية تغطي هذا؟ |
Görünüşe göre bir öğrenci vücudu toplumda sürtük olarak tanınıyor. Dostum. Çocuklar çok acımasız. | Open Subtitles | يبدو أن الهيئة الطلابية بأكملها حرصت على دعوتها علانية بأنها فاسقة يا رجل الأطفال سيئين |
Bu hiç kolay olmadı çünkü hukuk okulundan daha yeni çıkmıştı, işsizdi ve geri ödemek üzere çok büyük öğrenci kredileri vardı. | Open Subtitles | لم يكن حقيقيا سهلة بقدر حصلت للتو من كلية الحقوق، لم يكن لديك وظيفة، وكان ضخمة القروض الطلابية لتسديد. |
Yine de hayalimdeki mesleğe sahibim... ve öğrenci borcuma. | Open Subtitles | ورغم ذلك حصلت على وظيفة أحلامي وقروض الطلابية |
İki bitmemiş tez ve altı haneli öğrenci kredisi. | Open Subtitles | رسالتان دكتوراة غير مكتملتين واقترضت مالاً من المؤسسة الطلابية |
7 yıllık öğrenci bursuna borçları da eklersen, işler pek iyi değil. | Open Subtitles | إضافة لذلك الديون المتعلقة بالقروض الطلابية لسبعة أعوام، والأمور لم تكن رائعة أبداً. |
Kâr amaçlı üniversiteleri, ...öğrenci yardımları gelirlerinin % 90 ından daha fazlasını almasını engelleyen Federal bir yasadır. | Open Subtitles | انه قانون اتحادي يحظر الكليات الربحية من الحصول على أكثر من 90٪ من إيراداتها من المساعدات الطلابية |
öğrenim kredisi olarak 100.000 doların üzerinde borcum var. | Open Subtitles | أنا مدينة بأكثر من 100،000 دولار في القروض الطلابية |
- Will, öğrenim kredilerini öğrencilerin tatile gidebilmesi için icat ettiler. | Open Subtitles | - هل ، اخترعوا القروض الطلابية لذلك الطلاب يمكن أن تذهب في عطلة. |