Aynı zamanda insanların evine tuğla fırlatmaya da mı zorladık? | Open Subtitles | وهل أجبرناهم أيضاً على البدءً برمي الطوب على منازل الناس؟ |
Hindistan ve Nepal'de tuğla fabrikalarına götürüldüm. | TED | في الهند و النيبال دخلت إلى قمائن الطوب. |
Nizami desteği olmayan duvar harap oldu, sıkışmış toprak aşındı, yağmalanan tuğla ve taşlar inşaat malzemesi yapıldı. | TED | و بدون دعم منتظم، أصبح الجدار في حالة سيئة، دعامات الأرض تآكلت في حين تم نهب الطوب والحجر كمواد البناء. |
Tabii ki, bu tuğlaları alıp | TED | نعم، بالطبع، يمكنني أخذ تلك الطوب وبناء جدار جديد |
Bilinen ana malzemeler: Politika, eğitim ve öğretim, sistemler, tuğlalar ve harç. | TED | والمكونات الرئيسية معروفة : السياسة , التعليم والتدريب النظام , الطوب والمِلاط. |
Fark ettin mi Brick iki gündür iPad'den bahsetmiyor. | Open Subtitles | هل لاحظت لم يطلب الطوب حول باد في يومين؟ |
tuğladan duvarları bu gezegenin üzerine yıktığımız bütün sorunlar olarak düşünün. | TED | تصور جدران الطوب هي جميع المشاكل التي سببناها على هذا الكوكب. |
Mars’taki toprağın genel olarak tuğla yapmak için mükemmel olduğu anlaşıldı. | TED | ولكن يبدو أن التربة على المريخ، جيدة جدا لصناعة الطوب. |
tuğla duvarı gezegenimizde yol açtığımız tüm sorunlar olarak görün, çevresel ve sosyal. | TED | تصور جدار الطوب بأنه جميع هذه المشاكل التي تسببنا فيها على كوكب الأرض، بيئيا وإجتماعيا. إنها رسالة الأمل. |
Bakteri aşılanmış tuğla tepsilerini bir besi zengini suyla besleyen sulama sistemi. | TED | جهاز ريٍّ يغذّي بمياه غنيّة بالعناصر الغذائيّة أطباقًا من الطوب والتي قد تمّ تلقيحها بالبكتيريا. |
Kırsal Zimbabve'de tuğla yapımını öğreten Michelle gibi. | TED | مثل ميشيل، التي تُعلم صناعة الطوب في ريف زيمبابوي. |
Aniden, bir ton tuğla çarpmışçasına son sekiz yıldır kim olduğum konusundakafam karıştı. | TED | وفجأة، كطنٍ من الطوب يضربني، أصبحت مرتبكًا جدًا مما كنت عليه على مدى السنوات الثماني الماضية. |
tuğla yapmaları gerekse daha çok bağırırlardı. | Open Subtitles | سيصرخون بصوت أعلى إذا إضطروا أن يصنعوا قوالب الطوب |
Yeterince içtin. tuğlaları getir ve devam et. | Open Subtitles | لقد أسرفت بما يكفي في الشُرب إحضر هذا الطوب و إنهض |
Yeterince içtin. tuğlaları getir ve devam et. | Open Subtitles | لقد أسرفت بما يكفي في الشُرب إحضر هذا الطوب و إنهض |
O tuğlalar sizin evinizde daha çok işe yarar hiç kimse de kalkıp bahçesi küçüldü diye şikayetçi olmaz. | Open Subtitles | هذا الطوب سوف ينفع أكثر في منزلكم ولن يشتكي أحد من الحديقة الصغيرة. |
Tahtalar ve tuğlalar vardı, ...etrafı alevler sarmıştı. | Open Subtitles | وأخذت الألواح وقطع الطوب والسنة النار تتطاير |
Yellow Brick Road şarkısındaki gibi, anayoldan ayrılmamaya bakın. | Open Subtitles | حاول أن لا أجرؤ على الخروج من الطوب الطريق الاصفر. |
Shoots (filizler) küçük görünür, ama güneşe ulaşmak için tuğladan duvarları yıkabilirler. | TED | البراعم تبدو صغيرة، لكن لتبلغ الشمس يمكنها المرور عبر جدران الطوب. |
İmparator sürekli inşa ediyor. tuğlayı mermere çeviriyor. | Open Subtitles | الإمبراطور يبنى ويبنى يحول الطوب إلى رخام |
Sola dönün, kırmızı tuğlalı bir yer. İlk kat. | Open Subtitles | انعطفوا يسارًا، المنزل ذات الطوب الأحمر بالطابق الأول |
Tuğlaların kullanıldığı şekilde kütüklerle duvar örülerek yapılmıştır. | TED | هو عبارة عن بناء حجري مطعَّم بالخشب، التي تستخدم دوائر الخشب بنفس طريقة بناء الطوب. |
Bu tıpkı tuğlayla örülü bir duvarın içinden geçmeye çalışmak gibi. | TED | لان الامر يبدو وكأنهم يجرون الى الارتطام في جدار من الطوب |
Hiç şaşırtıcı değil: Eski, kullanılmış dokulardan yapılıyorlar, aynı tuğlalardan yapılan bu duvarın çökmesi gibi. | TED | لا عجب إنها مصنوعة من أنسجة قديمة ومستخدمة تماماً مثل هذا الجدار المصنوع من الطوب والذي يوشك على السقوط |
Evet. Sanki tuğladan duvara konuşuyorsun. | Open Subtitles | نعم , يبدو الامر احيانا وكانك تتحدث الى جدار من الطوب |
Bir milyon briket ve iyi bir calismayla insan kendi evini insaa eder | Open Subtitles | . بملاين الطوب من العمل الجاد يتمكن المرء من بناء منزله |