Hemen şu an masanın altına girip taşaklarını ağzına vermediğim için şanslısın. | Open Subtitles | أنتَ محظوظ أنّي لن أنزل تحت هذه الطّاولة ولا أقتلع خصيتاكَ وآكلهما على العشاء. |
Ben izlemezken, ellerini masanın üzerine koymuştun. | Open Subtitles | حينما لم أكن مراقبًا. حينما كنتِ مستريحًا على الطّاولة. |
Son 10 yılda yaptığım her şey bu masanın üstünde duruyor. | Open Subtitles | كل ما قد بنيته على مدى العقد الماضي صنعته على هذه الطّاولة |
O öldü. O, ... masada kaldı, ve hayata döndüremediler. | Open Subtitles | لقد توفيّ. توقّف قلبه على الطّاولة ، ولم يستطيعوا إحياءه. |
Çocuklar, masada yemeğiniz duruyor. | Open Subtitles | يا أطفال، إنّنا نترك طعامنا على الطّاولة. |
Kıyafetlerini parçalayıp masaya yatırmamak için nasıl duruyorsun? | Open Subtitles | كيف تمنعين نفسكِ من تمزيق ثيابه ومضاجعته هنا على هذه الطّاولة |
masaya koy. | Open Subtitles | ضعيه على الطّاولة |
Mumları masanın üzerine koyar mısın? | Open Subtitles | هلّا وضعت الشّموع على الطّاولة |
Buraya, masanın üstüne bırakmış. | Open Subtitles | تركتهم هنا على الطّاولة |
masanın üstünü boşaltın. | Open Subtitles | أخلوا الطّاولة. |
masanın altında. Şimdi anladım... | Open Subtitles | تحت الطّاولة. |
masada kimseyi bırakmaman gerekiyor. | Open Subtitles | ليس من المفترض أن تتركين الرجل على الطّاولة |
Müzakerelere bir zaman koyarak iki tarafı da masada tutacaktı. | Open Subtitles | قد أجّلتْ المفاوضات وأبقتْ الجانبيْن على الطّاولة مُتاحيْن. |
Bir öğleden sonra ameliyathanede hastayı masada kaybettik. | Open Subtitles | في أحد الأمسيات، كنت في غرفة العمليات وكنا قد فقدنا مريضاً على الطّاولة |
Şimdi de kurşunları masaya boşalt. | Open Subtitles | والآن أفرغ الرصاصات على الطّاولة . |
Kaldır şunu da bir masaya yatır. | Open Subtitles | ارفعيه وضعيه على الطّاولة |
Her neyse, neden masaya çıkmıyorsunuz ve ben de belinizi kebaplarınız kadar yumuşak yapaya çalışayım. | Open Subtitles | على أيّةِ حالٍ لما لا تصعد فوق الطّاولة وحاول أن تجعل ظهرك بمثل رقّة طبق (الكباب). |