İkinci derece kanıtlar olayın içeriden destekli olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | تُشير الأدلة الظرفية إلىَ نقاط داخل هذه الوظيفة. |
Çünkü elimizdeki sadece ikinci derece deliller var. | Open Subtitles | لأن كل ما لدينا هو مجموعة الأدلة الظرفية. |
Jimmy Ridley aleyhinde bir sürü ikinci derece kanıt var, ama benim bakmak istediğim... | Open Subtitles | هناك العديد من الأدلة الظرفية ضد جيمي ريدلي لكني أود مراجعة .. |
Bütün makul varsayımları gözden geçirdiğimizi varsayarak ikinci dereceden kanıtlar, cinayet suçlaması için yeter. | Open Subtitles | لأن الأدلة الظرفية ،كافية لإدانته بالقتل بإفتراض إستبعادنا لكافة الفرضيات المنطقية |
Hem plaka, hem diğer deliller ikinci dereceden delil sayılır. | Open Subtitles | لوحات السيارة وغيرها هي من الأدلة الظرفية |
İkinci derece kanıtlar, söylediklerinin son derece mümkün olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | الأدلةُ الظرفية تُظهر أنّ ما يقولهُ ممكنٌ للغاية. |
Bu seni tüm ikinci derece kanıtlardan aklar. | Open Subtitles | هذا قد يبرّئك من كل الأدلة الظرفية. |