Bitkilerin akınına uğramış ıssız karanlığı Ölüm Denizini çağrıştıran bir yerdi. | Open Subtitles | اجتاحت النباتات المنظر المهجور ظلامها يستذكر بحر الظلمات |
Ruhları ihmal ederek, Güney halkı karanlığı üzerlerine çektiler şimdi bu kabilemizi yok etmekle tehdit ediyor. | Open Subtitles | حين أهمل أهل الجنوب الأرواح حلت عليهم الظلمات و الآن, ذلك يهدد بتدمير قبيلتينا |
558 kişi, sonsuz bir karanlık denizinde süzülen gezegenimize huşu ve hayretle bakma şansına sahip oldu. | TED | حظى 558 فقط بفرصة رؤية هذا المنظر المهيب، والتعجب من هذا الكوكب عائمين فوق بحر من الظلمات. |
Başlangıçta, o Tek Güç ışığı yaratıp dünyayı ve üzerinde yaşayan canlıları yaratana dek sadece karanlık vardı. | Open Subtitles | كانت الظلمات تغمر الكون فى بدء الحياه ثم خلقت القوه الإلهيه النور |
Onu Karanlığın himayesine atıyoruz. Lanetlenmiş şeytanla ve... cennetten kovulmuş meleklerle birlikte olduğuna hükmediyoruz. | Open Subtitles | ونلقيه نحو الظلمات الخارجية، ونحكم عليه باللعنة مع الشيطان |
Sparta'nın karanlıktan çıkışı öncesinden kalma beş para etmez suretler. | Open Subtitles | بقايا عديمة الجدوى من زمان قبل خروج إسبارطة من الظلمات |
Bizler, karanlıkta bırakılanlar için geride kalanlar için dua et. | Open Subtitles | صلي من أجلنا نحن الذين تُركنا في الظلمات تُركنا خلفك على هذه الأرض البائسة |
Itachi ile alakalı gerçek sonsuza kadar karanlığa gömülecek. | Open Subtitles | وبذلك تختفي حقيقة إيتاتشي في الظلمات إلى الأبد |
Kanı Koca Dave akıttı ve karanlığı geri o getirdi. | Open Subtitles | "بيغ ديف" أراق الدماء جلب الظلمات مرة أخرى |
Işıktan ziyade, ruhundaki karanlığı görebilmek. | Open Subtitles | إذا رأيت الظلمات في روحك بدلاً من النور |
Işığın içindeki karanlığı inkar et. | Open Subtitles | رفض الجانب من الظلمات إلى النور. |
Bir kez daha denesen yeter... Aş karanlığı... | Open Subtitles | حاول مُجددًا*، *واخترق الظلمات |
karanlık güçler ve onlarla işbirliği yapan casus kurtçuklar yeryüzünden silinmelidir silinebilir ve silinecektir. | Open Subtitles | جيوش الظلمات وديدان الخيانه من المتعاونين معهم يجب ولا بد وسوف يمسحون من على وجه الارض |
karanlık güçler ve onlarla işbirliği yapan casus kurtçuklar yeryüzünden silinmelidir silinebilir ve silinecektir. | Open Subtitles | جيوش الظلمات وديدان الخيانه من المتعاونين معهم يجب ولا بد وسوف يمسحون من على وجه الارض |
Anlayamadığım inançlı kişilerin nasıl kendilerini bu karanlık yola sürükledikleri. | Open Subtitles | ما زلت لا أفهم كيف يسمح المؤمنون لأنفسهم بالانغماس في الظلمات هكذا |
Karanlığın içinde varolunca, tek bildiğin bu olur. | Open Subtitles | عندما يبدأ وجودك فى الظلمات ،فهذا كل ما تعرفه |
Diğerleri ışığı takip ederken, bazılarımızı Karanlığın yolunda yürümeye iten şey nedir? | Open Subtitles | ما الذى يجعل البعض يمشى فى الظلمات بينما يختار الآخرون الضياء؟ |
Şu an Karanlığın ötesini görmeyi öğrenmek için, bu devasa güçleri, anlama çabası içerisindeyiz. | Open Subtitles | والآن نحن في صراع مع أنفسنا لفهم هذه القوى الضخمة لنتعلم أن نرى ما وراء الظلمات |
ı getirecek, ve Cihad'ımız evreni temizleyecek... ve bizi karanlıktan kurtaracak. | Open Subtitles | والجهاد الذي سيطهرا الكون ويخرجونا من الظلمات |
Peygamber evine dönüyor, karanlıktan ışığa doğru. | Open Subtitles | ،هذه هى لب الرسالة لكى تخرج من الظلمات إلى النور |
Sizi karanlıkta kaybolmuş gördüğüm için babama söylediklerini tekrarlamayacağım ama bunları söylenmemiş sayacağımıza hemfikir miyiz? | Open Subtitles | بما أنني أكره أن أراك يُلقى بِكَ بعيداً في الظلمات لكن هل يمكننا أن نتفق على إعتبارِ تلك الكلمات كأن لم تُقال؟ |
Ben ayrıldıktan sonra güneşi de peşimden götürüp onların da karanlıkta bir keşemekeş içinde olduğu zorluklarla ve ızdraplarla başa çıkmaya çalıştıkları su götürmez bir gerçek. | Open Subtitles | كيف يتعاملون مع الفراغ، القلق، الظلمات التي بلا شك ابتلتهم عندما اختفيت والشمس غاربة مصطحباً إيّاها معي؟ |
Bu yüzden tüm doğal içgüdülerimle savaşarak, bana en korkunç görünen şeyi yaparak karanlığa doğru indim ve o şekilde kurtuldum. | Open Subtitles | لذا مجابها كل تحدياتي الطبيعية، عملت اقبح شيء فعلته في حياتي. نزلت إلى الظلمات. |
Karanlıklar içinden kurtuluş konusuna devam edeceğiz. | Open Subtitles | انظر! سنتابع حديثنا عن الخروج من الظلمات إلى النور |
İşte vakit geldi. Gölgelerden çıkmamızın vakti geldi. | Open Subtitles | حان الوقت لأن نخرج مِن الظلمات |
Günahkarları karanlıklara boğdu. | Open Subtitles | . وساق الأشرار إلى الظلمات |