Bu kazançlar bir risk yatırımcısına çekici gelmeyecektir. | TED | الآن هذه العائدات لن تثير انتباه مضارب رأسمالي. |
Her bölümdeki kazançlar rekor derecede artış gösteriyor. | Open Subtitles | العائدات من كل قسم قد ارتفعت على مقياس الأسهم. |
Ama tüm kazançlar Dürüst Vatandaşlar Ekibine gidecek. | Open Subtitles | لكن كل العائدات تذهب إلى جامعة كاليفورنيا. |
Koyu mavi, yüksek gelir demek. | TED | كلما أصبح اللون الأزرق أكثر قتامة، ازدادت العائدات. |
Daha sonra tüm gelir, ihtiyacı olanlar için acil yardım programlarına ve sosyal yardım kurumlarına bağışlanıyor. | TED | ثم يستخدمون كل العائدات ويتبرعون بها لبرامج المساعدات الطارئة وقضايا الحاجة الاجتماعية وللناس المحتاجين. |
Bu gelirlerin yüzde yedisi. | TED | إنه يمثل نسة سبعة بالمائة من العائدات. |
Sonra olan şey sponsor geliri Ecosia'ya verir, ve Ecosia bu gelirlerin %80'ini bir yağmur ormanı koruma projesine aktarır. | TED | والذى يحدث عندها هو أن الراعى يعطى العائد إلى إيكوسيا، وهى بدورها تعطى ثمانون بالمائة من هذه العائدات إلى مشروع حماية الغابات الممطرة. |
Bence bunları gözardı etmek kayıtsızlık olur, çünkü gözardı edilmesi ileriye dönük uzun vadeli kazançları riske atabilir. | TED | ففي اعتقادي أنه من التهور إهمال هذه الامور، لأن بفعل هذا سنعرض العائدات على المدى الطويل للخطر مستقبلا. |
Joe'nun söz verdiği kazançları diğer fonlarla ödedik. | Open Subtitles | دفعنا العائدات التي وعد بها جو بأموال أخرى |
Hayır kurumu gerçek. Bak. Bütün kazançlar Los Nogales, Meksika'daki | Open Subtitles | جميع العائدات تذهب إلى دار الأيتام الخيري |
Bahse girebilirsiniz ama tüm kazançlar Shelby Vakfı'na bağışlanacak dedi. | Open Subtitles | هو قال لابأس بالرهان ولكِن كُل العائدات تذهب إلى مؤسسة شيلبي الخيرية |
- Ne kültürü? Yıllarca çift haneli rakamlarla yatırımcılarımızı zengin eden kazançlar mı? | Open Subtitles | العائدات الكبيرة التي تتفوّق على السوق برقمين إضافيين |
Vergiden düşmek için kayıt dışı kazançlar gibi? | Open Subtitles | تزوير تواريخ العائدات لتنجب الضرائب |
Bu da akışı bizim kontrol edemeyeceğimiz anlamına gelir. | Open Subtitles | نحن لَنْ نَكُونَ قادرون على السَيْطَرَة على مجرى العائدات. |
Bu riskli işlerden gelir elde etme uzun zaman öncesine dayanmıyor ona uzun süredir terk edilmiş gecekonduların yıkılma fırsatı tanındı.. | Open Subtitles | لم تمض فتره طويله ليجني العائدات من تلك المغامرات التي مكنته من هدم احياء فقيره |
Bakın şimdi ne diyeceğim. Ecosia ile, diğerlerinin farkı, gelirleri benzer şekilde elde ediliyor, fakat bu gelirlerin %80'ini Amazon'daki yağmur ormanlarını koruma projesine aktarıyor. | TED | أترون نتيجة البحث. الإختلاف مع إيكوسيا يُعنى هنا، فى حالة إيكوسيا، إنها تحصل على العائد بنفس الطريقة، بل إنها تخصص ثمانون بالمئة من هذه العائدات إلى مشروع حماية الغابات التى تكثر بها الأمطار فى الأمازون. |
Bana açıklanan hâliyle, yaptığınız şeyde göze çarpan şey, kazançları yalnızca ölçmemeniz, aynı zamanda onları düşük dengesizlik ve riskle almanızdır, diğer serbest fonlara kıyasla. | TED | الطريقة التي قاموا بشرحها لي. لم يكن اللافت للنظر فقط حجم العائدات التي تم تسجيلها، بل ما أخذته منهم مع وجود انخفاض متذبذب وأخطار بشكل مفاجئ، مقارنة بصناديق التحوط الأخرى. |