aile konularımıza müdahale ediyorsun, ve şimdi şimdi de benim çocuğumun babasıyla yatıyorsun. | Open Subtitles | قُدتي ذلك للتدخل العائلي .. و الآن و الآن أنتِ تنامين مع والد إبنتي |
Şükran Günü'nde aile yemeğini basıp onu kız arkadaşımı çalmakla suçlamam gerek. | Open Subtitles | لا تخبره بأنك ستدفع له بالتمثيل في عيد الشكر، من المفترض ان أقتحم عشائه العائلي و أنا أتهمه بسرقه صديقتي |
Bilinmeyen aile geçmişi ya da kalıtsal sorunlar. | Open Subtitles | هذا المرض لا يوجد في التاريخ العائلي و لا وجود لعيب خلقي |
Para konusunun harici, neden aile şirketimizi ulusal bir şirketin bir kolu haline getirelim? | Open Subtitles | - أسهم ما عدا المال مالذي يجب أن يغير محلي العمل العائلي و الشركة التابعة يجب أن تصبح صنف وطني |
aile yemekleri ve doğum günü partileri... | Open Subtitles | . . العشاء العائلي و حفلات عيد الميلاد |
Geçen gün aile dinamiği kâğıtlarını dağıtırken onunkini gördüm. | Open Subtitles | - أجل في ذلك اليوم كنت أسلم أوراق اختبار التفاعل العائلي و رأيت ورقتها |
Matmazel Patricia Lane, Sir Arthur Stanley'in fanatik hayranlarındandı, ve onu hastanede ziyarete gitti... aile albümünü buldu ve bir fotoğrafı aldı. | Open Subtitles | "الآنسة "باتريشا لاين" كانت معجبة متعصبة للسير "آرثر ستانلي و كان ذلك عندما زارته في المستشفى عندما وجدت ألبوم الصور العائلي و الذي أزالت منه الصورة |
- aile ve Cinsel Şiddet Birimi mi? | Open Subtitles | العنف العائلي و الجنسي؟ |