Çocuk denecek yaşta olmasına rağmen çıplak elle aslanın üzerine atladı. | Open Subtitles | كان ما يزال مراهقاً آنذاك ، فقد قفز عليه بيداه العاريتين |
Az öncekileri çıplak elle adam öldürmekten hoşlanan birine söyledim. | Open Subtitles | لقد قلتُ هذا للتو لرجل يستمتِع بقتل الناس بيديه العاريتين |
Ayıyı mızrağımla öldürdüm ve köpeği de çıplak ellerimle boğmayı başardım. | Open Subtitles | قتلت الدب برمحي. و تمكنت من خلق الكلب بواسطة يدايّ العاريتين. |
Mızrağımla ayıyı öldürdüm ve av köpeğini de çıplak ellerimle boğdum. | Open Subtitles | قتلت الدب برمحي. و تمكنت من خنق الكلب بواسطة يدايّ العاريتين. |
Ve adamın kurbanlarını öldürmek için çıplak ellerini kullandığını unutmayın. | Open Subtitles | ولا تنسوآ بأن هذا الشخص أستخدم يديه العاريتين ليقتل ضحاياها |
Onu çıplak ellerimle öldürmememin tek sebebi sağ kolumu kaldıramıyordum. | TED | امتنعت عن قتله بيدي العاريتين لأنني لم أستطع رفع يدي اليمنى |
çıplak ayağınla yürüdüğün dokuyu hissedebilirsin. | TED | يمكنك حتى أن تشعر بالنسيج تحت قدميك العاريتين. |
Büyükannesini çıplak elleriyle topraktan çıkarmışa benziyor. | Open Subtitles | و الآن اٍنه يظهر أمامى و كأنه نبش قبر جدته بيديه العاريتين |
Birdenbire, çıplak ellerimle bir şeyleri öldüremiyorum diye senin için yeterli degilmişim gibi davranmaya başladın. | Open Subtitles | كأنني فجأة أصبحت غير كافية لكِ. لإنني لا أستطيع أن أقتل بيدي العاريتين. |
Muck ve Penkala'nın öldüğü bombardımanın ertesi sabahında bir askerin çıplak elleriyle siper kazmaya çalıştığını gördüm. | Open Subtitles | في اليوم التالي للقصف رايت جنديا يحاول ان يحفر خندقه بيديه العاريتين |
Muck ve Penkala'nın ölümünden sonraki sabah bir askerin çıplak elleriyle tilki deliği kazdığını gördüm. | Open Subtitles | في اليوم التالي للقصف رايت جنديا يحاول ان يحفر خندقه بيديه العاريتين |
Eminim ki çıplak ellerinle beni öldürmek istiyorsun benim senin sevgilin olan Shan'auc'a yaptığım gibi. | Open Subtitles | متأكد أنك تود قتلي بيديك العاريتين كما فعلت مع شاناك |
Her tarafını elledi! Ellerini çıplak bacaklarının üstüne koydu. | Open Subtitles | لقد كان يتلمس جميع جسدكِ ويضع يده على ساقيكِ العاريتين |
Çünkü kırarsan, yemin ederim, seni çıplak ellerimle parçalarım. | Open Subtitles | جيد لأن إذا فعلت، أحلف بالله، سأمزّقك إلى قطع بأيديي العاريتين |
çıplak ellerinle ırmaklardan altın topluyorsun. | Open Subtitles | يمكنك أن تغرف الذهب من الأنهار هناك بيديك العاريتين |
Hayır, kesinlikle alırdım. çıplak ellerimle alırdım. | Open Subtitles | أوه ، لا ، بالتأكيد سآخذها سآخذها بيدي العاريتين |
İyi ki annem burada değil. Yoksa bunun için çıplak elleriyle, Kurt'a karşı savaşırdı. | Open Subtitles | من الجيد عدم وجود أمي هنا، كانت لتقاتل الذئب بيديها العاريتين لأجل هذا الشئ |
çıplak eliyle onu yakalar ve kıyıya çıkartır. | Open Subtitles | فيسحبها الصيّاد بيديه العاريتين ويجرّها إلى الضفّة |
Melek Katili, kurbanlarını çıplak elle dövüyordu. | Open Subtitles | ضحايا صانع الملائكة ضربن بيديه العاريتين |
Mesela çıplak elle alabalık yakalamayı. | Open Subtitles | مثلاً، كيف اصطاد سمك السلمون بيديّ العاريتين. |