Daha önce sanal dünyada kendiliğinden iyileşen birini görmemiştim. | Open Subtitles | لم أر مطلقاً أحداً يشفى من قبل ليس في العالم الافتراضي |
Belki sanal dünyada yaşamı uzatabiliriz. | Open Subtitles | مثل، ربما في العالم الافتراضي ينبغي علينا أن نطيل الحياة |
Bu sembollerin karakterlere sanal dünya'da farklı güçler verdiğini düşünebilirsiniz. | TED | تستطيع التخيل ربما هذه الرموز تعطي الشخصية قدرات خاصة عندما ترجع الى العالم الافتراضي |
Bir keresinde seyahat etmemi ve insanlara sanal dünyayı keşfetmesinde yardım etmemi sağlayan eldiveni icat ettim. | TED | وقد اخترعت مرة هذا القفاز الذي سمح لي بالسفر ومساعدة الناس ليستكشفوا العالم الافتراضي. |
Ancak, insanlar gerçekten de sokağa döküldüğünde- ki ilkinde binlerce insan İskenderiye'de yaptı bunu- hayret vericiydi, muhteşemdi. Çünkü, sanal alemde aynı ideali, aynı hayal kırıklıklarını, aynı öfkeyi ve aynı özgürlük arzusunu paylaşan insanlar bir araya getirilerek, gerçek hayata taşınıyordu. | TED | ولكن الناس نزلت إلى الشارع لكن حينما خرج الآلاف ولأول مرة في الإسكندرية كان شعورا مذهلا فلأول مرة يلتقي الناس من العالم الافتراضي إلى العالم الحقيقي حلمهم واحد غضبهم واحد كلهم باحثون عن الحرية |
Tünel bizi sanal dünyanın başka bir bölümüne çıkaracak. | Open Subtitles | هذا نفق يأخذنا إلى قسم مختلف من العالم الافتراضي |
Şimdi yapabildiğim şey tam olarak sanal dünyaya adım atmak. | TED | والآن ما أستطيع القيام به بفعالية، أنا قادرأن أخطو حرفياَ في هذا العالم الافتراضي. |
sanal dünyada olan sanal dünyada kalır. | Open Subtitles | كلّما يقع في العالم الافتراضي يبقى بالعالم الافتراضي |
sanal dünyada daha fazla şey yaşamaya başladık. | Open Subtitles | أكثر فأكثر من تجاربنا الحياتية ستأخذ لها مكان في العالم الافتراضي, أتعرف ؟ |
Başka bir deyişle, sadece sanal dünyada var olan şeylerle eğlenerek kendinizi sınırlamayın. | Open Subtitles | بعبارة أخرى: لا تحد من استمتاعك في العالم الافتراضي فقط |
sanal dünyada bazı şeyler görmüş. | Open Subtitles | لقد شاهدت اشياء في العالم الافتراضي |
Ama sen onu sanal dünyada gördün. | Open Subtitles | لكن الآن رأيتم لها في العالم الافتراضي. |
Ama sen onu sanal dünyada gördün. | Open Subtitles | لكن الآن أنت تراها في العالم الافتراضي |
Çünkü sanal dünya zayıf bir öğretmendir ve size sınırları öğretmez. | Open Subtitles | لان العالم الافتراضي معلم الفقراء ولا يعلم اي حدود |
Böylece sanal dünya, gerçek dünyaya daha çok benzeyecekti. | Open Subtitles | بتلك الطريقة، سيبدو العالم الافتراضي أكثر شبهاً بالحياة الواقعية |
Şirketim artık holobandlardan ve sanal dünya lisanslarından kar etmeyecektir. | Open Subtitles | شركتي لن تعمل على ربح أكثر من "الرباطات التامة" أو تراخيص "العالم الافتراضي" |
Gerçek olandır, dokunduğumuz kapı, pencere, eşik, yataktır. Böylesine sıradan nesneler. Ve yine de, Her yapıda, çok gizemli ve zengin olan o sanal dünyayı alıp, gerçek dünyada birşey yaratmaya çalışıyorum. | TED | انها حقيقية ، ونحن نلمسها ، الباب ، النافذة ، العتبة ، السرير. تلك الأشياء العادية.و لكننى أحاول ، في كل مبنى ، أن أتناول هذا العالم الافتراضي ، الغامض جدا والغني جدا ، وخلق شيء في العالم الحقيقي. |
Woods Hole'daki iş arkadaşlarımızla yapmaya çalıştığımız şeylerden biri bu sanal dünyayı, bu dünyayı, keşfedilmemiş bu bölgeyi, laboratuvara taşımak. | TED | أحد الأشياء التي نحاول القيام بها في وودز هول مع شركائنا هو جعل هذا العالم الافتراضي -- هذا العالم ، وهذه المنطقة غير المستكشفة -- مُعادة للمعمل. |
Ve bir psikolog olarak beni en çok etkileyen şu fikirdi: bu sanal alemde kendimizle, kimliklerimizle ilgili öğrendiklerimizi, gerçek hayatta daha iyi yaşamak için kullanabiliyorduk. | TED | وباعتباري عالمة نفسية، فما حمسني أكثر كانت فكرة أننا سنستعمل ما تعلمناه في العالم الافتراضي حول أنفسنا وحول هويتنا لنعيش حياة أفضل في العالم الحقيقي. |
sanal dünyanın diğer bölümlerine geziye çıktıysa onu bulmak imkansız olur. | Open Subtitles | إذا تمشت في بقية العالم الافتراضي سيكون أمرا مستحيلاً ايجادها |
Eğer dikkatli bakarsanız, Apple menüsünün bir parçasını görebilirsiniz, burada sol üstte, tam olarak sanal dünyanın fiziksel dünyaya karıştığı yerde. | TED | اذا نظرتم بعناية ، يمكنكم حتى رؤية تلميح من قائمة التفاحة ، حتى هنا في الجانب الأيسر العلوي ، حيث العالم الافتراضي بالحرف الواحد قد اخترق مباشرة الى البدني. |
İçinizde birinin sanal gerçeklik cihazını takıp sanal dünyaya gidip, arkadaşınızı bulup onu bağlantı noktasına geri dönmeye ikna etmesi gerekiyor. | Open Subtitles | يبدو أن واحداً منكم عليه وضع السماعة ويذهب إلي العالم الافتراضي لاقناع صديقك للعودة إلي نقطة الوصول. |