Bu adam Dünyanın en iyi babası değil. Dereceye bile giremez. | Open Subtitles | و هذا الرجل ليس أروع أب في العالم لا يقترب حتى |
Ama aslında, gökevi ayaklarımın yere basmasını sağlıyor, Dünyanın benim etrafımda dönmediğini hatırlatıyor. | Open Subtitles | لكن بالواقع، القبة السماوية تضعني في مكاني، يذكرني أن العالم لا يدور حولي |
Dünyanın bin bir türlü hâli var, bizim aklımızın ermeyeceği. | Open Subtitles | يمكن أن تحصل أشياء كثيرة في العالم لا يمكننا تخيّلها |
dünyada bir sürü mermi var. Biz hepsini bir araya getirmedik ki. | Open Subtitles | هناك الكثير من الرصاص في العالم لا أعتقد أن هذا كبير للغاية |
Bu dünyada para ile satın alamayacağın bir şey var mı? | Open Subtitles | هل يوجد شيء ما في هذا العالم لا يمكن شرائه بالمال؟ |
dünya sana sırt çevirdiği zaman, sen de dünyaya sırt çevirirsin. | Open Subtitles | عندما تجد أن العالم لا يهتم بك فلا تهتم أنت به |
Zannediyorum ki bu Dünyadaki yaşantılarımız henüz olmasını istediğimiz gibi değil. | Open Subtitles | هناك بعض الأشياء في هذا العالم لا تمشي بسهولة كنحن مثلا. |
Git Dünyanın geri kalanına anlat Alexandre Lagarde artık domalanlı omlet yapmayacakmış. | Open Subtitles | اذهب و اسأل بقية العالم, لا مزيد من البيض المسلوق مع الكمأة. |
Mike Henry, Dünyanın en sevilen adamı. Seni sevmeyen hiç kimse yok. | Open Subtitles | مايك هنري أكثر رجل محبوب في العالم لا يوجد أحد لا يحبك |
Ben Dünyanın her yerine gittim. Bizim gibi adamlardan kaçış yok. | Open Subtitles | لقد سافرت حول العالم لا يمكن ان تبعتد عن رجال مثلنا |
İlk yasa geçtiğinde Dünyanın en popüler MP3 çaları sadece 10 şarkı kaydedebiliyordu. | TED | عندما تم تطبيق هذا القانون لأول مرة أصبح أقوى مشغل موسيقي في العالم لا يمكنه تخزين أكثر من عشر أغنيات |
Avrupa ve ABD evrensel okuma yazmaya 20. yüzyılın ortasında ulaşabildi, Dünyanın geri kalanıysa yetişmek üzere. | TED | وحققت أوروبا والولايات المتحدة محو كلي للأمية في منتصف القرن العشرين, وباقية العالم لا تزال تعمل على ذلك. |
Ama Dünyanın iyiye gidemeyeceğini söyleyen karamsarlar ve felaket tellalları yanılıyorlar. | TED | ولكن المتشائمين الذين يقولون بأن العالم لا يمكن أن يكون أفضل هم بكلّ بساطة مُخطئون. |
Dünyanın pek çok yerinde insanların tapirin ne olduğunu bilmemeleri inanılmaz. | TED | ومن المدهش أن العديد من الناس حول العالم لا يعرفون ما هو التابير. |
Fakat, dünyada çocukların tıbbi bakım almaya haklarının olmadığı bölgeler var. | Open Subtitles | ولكن هناكَ أماكن في العالم لا يوجد لديهم مركز للعلاج أصلاً |
Şu an dünyada doktorların yaptıklarını ödeyebilir miyiz diye sormayan bir ülke yok. | TED | ليس هناك بلد في العالم لا يسأل الآن ما إذا كان بإمكاننا توفير كلفة ما يفعله الأطباء. |
dünyada her 20 dakikada bir kişiye otizm tanısı konuyor ve dünyada en hızlı büyüyen gelişimsel hastalık olmasına rağmen bilinen bir tedavisi ya da çaresi yok. | TED | وعبر العالم, كل 20 دقيقة يوجد شخص جديد تشخص حالته على انها توحد وبالرغم من انه اسرع الاضرابات نموا في العالم لا يوجد له مسبب او علاج. |
Ne dediklerini duyduk, buradayız; çünkü dünya bizi kabul etmiyor. | Open Subtitles | سمعتن ما قالوه نحن هنا لأن العالم لا يرغب بنا |
Evet. dünya hiç de göründüğü gibi değil, değil mi, evlat? | Open Subtitles | العالم لا يبدو كما هو عليه اليس كذلك ايها القناص ؟ |
dünya nüfusunun yüzde 95'inin 500 doları yok. | TED | ان 95 في المئة من سكان العالم لا يمتلكون 500 دولار |
Evet, Dünyadaki hiçbir para acısını sona erdiremezmiş falan. Bunları söyledin. | Open Subtitles | أجل، كل أموال العالم لا يمكنها مساعدة الشخص المريض الذي تحبه |
Ama Dünyadaki en güzel müchevherin bile güzelliğinle yarışamayacağını farkettim. | Open Subtitles | لكنني ألاحظ الآن أن أغلى جواهر العالم لا تقارن بجمالك |