Yeraltı Dünyası'ndaki zamanım doldu. Seninki de dolabilir. Dediğimi yap yeter. | Open Subtitles | نفد وقتي في العالَم السفليّ ووقتك سينفد أيضاً، فنفّذي ما أقوله |
O kitap, umudun simgesi. Yeraltı Dünyası'nda ise umuttan pek fazla yok. | Open Subtitles | ذاك الكتاب تجسيدٌ للأمل، والأمل غير متوفّر بكثرة هنا في العالَم السفليّ |
Eski mitolojilerdeki Kayıkçı. - Yeraltı Dünyası'na giden kayığı kontrol eder. | Open Subtitles | كان قائد العبّارة في الأساطير القديمة حيث كان يبحر بقارب إلى العالَم السفليّ |
- Durduramayız. Yeraltı Dünyası, hayal edemeyeceğiniz kadar korkunçtur. | Open Subtitles | العالَم السفليّ أسوأ ممّا يمكن أنْ تتخيّلوا |
Yani sizin Yeraltı Dünyası'na seyahatinizin önünde bir engel kalmadı. | Open Subtitles | ما يعني أنّه ما مِنْ طريقة تعرقل رحلتكم إلى العالَم السفليّ |
Yeraltı Dünyası, yarım kalan işleri olanlar için. Ben onlardan biri değilim. | Open Subtitles | العالَم السفليّ للناس ذات المسائل العالقة، وهذه ليست حالي |
Tek bilmen gereken, Yeraltı Dünyası'nda sıkışıp kalan tüm bu ölü insanların yarım kalan işleri olduğu. | Open Subtitles | كلّ ما يهمّ هو أنّ كلّ هؤلاء الناس في العالَم السفليّ موتى وعالقين لأنّ لديهم مسائل عالقة |
Bu Yeraltı Dünyası'nı iki şekilde terk edebilirsin. | Open Subtitles | هذا العالَم السفليّ يؤدّي إلى طريقَين فقط |
Her halükarda, Yeraltı Dünyası'ndaki zamanım doldu. | Open Subtitles | بكلّ الأحوال انتهى وقتي في العالَم السفليّ |
İnsan, Yeraltı Dünyası'nda daha çok sıcak iz bulacağını düşünür. | Open Subtitles | يخال المرء أنّه يوجد المزيد في العالَم السفليّ |
Yeraltı Dünyası'nı sonsuza kadar terk etmenin bir yolu olduğunu söylesem? | Open Subtitles | ماذا لو قلت لك أنّ هناك طريقة لمغادرة العالَم السفليّ إلى الأبد؟ |
Peki Yeraltı Dünyası'nın Tanrısı'yla yüzleşebilmemiz için bize aurasını ödünç verecek yardımsever bir ölüyü nasıl bulacağız? | Open Subtitles | حسناً، كيف نحصل على شخص ميت مفيد نستعير هالته لمواجهة إله العالَم السفليّ بنفسه؟ |
Kimleri seçersem o kişilerin burada, Yeraltı Dünyası'nda kalacaklarını söyledi. - Reddettim. | Open Subtitles | قال أنّ مَنْ أختاره سيبقى في العالَم السفليّ وقد رفضت ذلك |
Kalemi kırdığında onu doğrudan Yeraltı Dünyası'na gönderdin. | Open Subtitles | عندما كسرتَ تلك الريشة أرسلتها هنا إلى العالَم السفليّ |
Yeraltı Dünyası'nın kralının böyle her şeye burnunu sokan biri olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لمْ أكن أعلم أنّ ملك العالَم السفليّ متطفّل لهذه الدرجة |
Yeraltı Dünyası'nın Lordu'ndan daha fazla nefret edilen biri yok. | Open Subtitles | ما مِنْ أحد مكروه أكثر مِنْ سيّد العالَم السفليّ |
İnan bana! Seni Yeraltı Dünyası'ndan kurtarmam için seni öpmemi istiyorsun! | Open Subtitles | تريدني أنْ أقبّلك لأحرّرك مِن العالَم السفليّ |
Kimleri seçersem o kişilerin burada, Yeraltı Dünyası'nda kalacaklarını söyledi. | Open Subtitles | قال أنّ مَنْ أختاره سيمكث في العالَم السفليّ |
Ama hâlâ Yeraltı Dünyası'nda mahsuruz. | Open Subtitles | لكنّنا ما نزال عالقين في العالَم السفليّ |
Ama burası Yeraltı Dünyası. | Open Subtitles | لكنّه العالَم السفليّ وليس بوسعنا الخروج ببساطة |
Ben de arafa gidebilirim. | Open Subtitles | أستطيع العودة إلى ذلك العالَم السفليّ |