ويكيبيديا

    "العجوزة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yaşlı
        
    • ihtiyar
        
    • kocakarı
        
    • moruklara
        
    • moruk
        
    • bunak
        
    Bunların hepsini bu yaşlı kadının acılarından kurtarmak için istiyor. Open Subtitles كل ما تريده هو أن تنهي معاناة تلك المرأة العجوزة
    Dans boyunca aval aval bana bakmakla meşgul olduğun için yaşlı Bayan Flynn'e takılıp düştüğün geceyi mi diyorsun? Open Subtitles أنت تقصد عندما , أثناء الرقص أنت تعثرت فوق السيدة العجوزة فلن لأنك كنت مشغول جدا بالتحديق بي ؟
    Tepenin altındaki yaşlı kadın, zemini süpürürsem bana 50 dolar vereceğini söyledi. Open Subtitles قالت السيدة العجوزة عند أسفل التل إذا كنستُ الأرضية ستعطينني 50 دولاراً
    yaşlı suratlının eskiden bizim gibi genç olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles من الصعب التصديق أن تلك العجوزة كانت صغيرة مثلنا ذات يوم
    Dernekteki o ihtiyar fosiller bunu duyana kadar bekleyin. Open Subtitles إنتظروا حتى تسمع تلك الأحافير العجوزة بهذه الأخبار
    Baba otoritemin kuyusunu kazmaya çalışmayı bırakacak mısın, yaşlı bayan? Open Subtitles هل يمكنك أن تفوضينى أن أفرض سلطتى الأبوية , ايتُها السيدة العجوزة ؟
    Cuma günü yaşlı annemi görmek için Stettin'e gidecektim. Open Subtitles في يوم الجمعة أردت الذهاب إلى ستاتين لرؤية أمي العجوزة
    Kurt sürüsü, bufaloları hareket etmeye ikna edebilirse o zaman yaşlı ve zayıf hayvanlar daha da belli olacaklar. Open Subtitles لو بوسع المجموعة حثّ القطيع ليتحرّك فستصبح حينها الحيوانات العجوزة والأضعف أكثر وضوحاً.
    O tarafa nasıl geçtin? Kampın ilk günü. Bu yaşlı kızı mazur gör. Open Subtitles حسناأول يوم في المعسكر يجب أنا تعذري السيدة العجوزة
    Eğer bir TV bağımlısı varsa o da yaşlı bir kadındır. . Open Subtitles اذا كان يوجد مدمن للتليفزيون فهو السيدة العجوزة
    Ertesi sabah yaşlı kadın ölmüştü... Open Subtitles في صباح اليوم التالي .. ماتت السيدة العجوزة
    Her neyse, bu yaşlı bayan için bir dondurma alıyorum ve tam ona uzatırken, Cleatis kolumdan tutar, lanet şeyi bana fırlattırır ve bana ne kadar dondurmayı ziyan ettiğimi söyler. Open Subtitles كنت أحضر أيس كريم للسيدة العجوزة و عند تسليمي لها كليتيس شدني من ذراعي و جعلني أرميه
    yaşlı kemiklerim sızım sızım sızlıyor. Bu kelepçeler çok gevşek. Open Subtitles مفاصلي العجوزة تؤلمني بشدة لأن هذه القيود غير محكمة
    Annem çok yaşlı biri. Ölecek olması acı verici. Open Subtitles تلك العجوزة الطيبة السرطان يقتلها، أمر مفجع
    Bak, yaşlı kadın olayında sana yardım ettiğimde ağzımı sıkı tutmalıydım. Open Subtitles عندما ساعدتك مع العجوزة كان حرياً بي الصمت وجب أن أبلي حسناً
    yaşlı orospu bizi aradığında o ucubik alet otomatik olarak kaydedecek. Open Subtitles عندما تتصل العجوزة الحقيرة تجيب الآلة آلياً
    yaşlı yarasa, ne zaman eve kız getirsem şikayet ediyor. Open Subtitles الخفاشة العجوزة التي تعيش بجانبي تشكو من كل مرة أحضر فيها سيدة
    yaşlı kadın fısıldayıp bir tavsiye vererek onları, oranın mezar sorumlularına götürür. Open Subtitles المرأة العجوزة همست بنصيحة ذهبوا لحفار القبور
    Çocukları rahat bırak. İhtiyar kıçını dinlendir. Open Subtitles اجلب مؤخرتك هنا , اترك الفتية بسلام تعال واجلس مؤخرتك العجوزة هنا
    Seni çürümüş, şeytan kocakarı. Open Subtitles أيتها المتعفنة ، العجوزة الشمطاء الشريرة
    Şu moruklara bir baksana. Open Subtitles أنظري الى هذه الخفافيش العجوزة
    "Senin iznine ihtiyacım yok moruk, ben askere yazılacağım." Open Subtitles أنا لست بحاجة إذنك اللعين أيها العنزة البائسة العجوزة سأتجند على أي حال
    En azından yaşlı bunak sonunda Diana'nın tabutunu ziyaret etmeyi kabul etti. Open Subtitles على الأقل وافقت العجوزة أخيراً على زيارة نعش (ديانا)

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد