ويكيبيديا

    "العجوز الذي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yaşlı bir
        
    • yaşlı adamı
        
    • yaşlı adam
        
    • yaşlı adamın
        
    Evlenmeye o kadar hevesliysen çevrede dolaştığı söylenen yaşlı bir adam var. Seni onunla evlendirebilirim. Open Subtitles حلوتي، جميلة، إذا كنت حريصة لتحصل على الزواج، هناك الرجل العجوز الذي مريت به
    8 yaşındayken yaşlı bir adam bana tecavüz etti. Open Subtitles كان هناك ذلك العجوز الذي كان يغتصبني و أنا في الثامنة
    8 yaşındayken yaşlı bir adam bana tecavüz etti. Open Subtitles كان هناك ذلك العجوز الذي كان يغتصبني و أنا في الثامنة
    Haa, atölyede çalışan yaşlı adamı Kastediyorsun. Open Subtitles أوه تعني الرجل العجوز الذي يعمل في الورشة
    Sorular soran o yaşlı adamı tanıyor musun? Open Subtitles هل تعرفين ذلك العجوز الذي كان يطرح الأسئلة؟
    Şu öndeki yaşlı adam, ilgiye muhtaç. Konuşacak ve kasiyeri meşgul edecek. Open Subtitles ذلك العجوز الذي بالأمام يريد الحضيّ بالإهتمام لدرجة قد يقطع رأس المحاسب
    Şu yaşlı adamın hikayesi seni iyice sarmış Ethan. Open Subtitles في الحقيقه قصة الرجل العجوز الذي قالها لك
    -Sanırım Bayan Oliver'e söyledim. Bir de tanıştığım yaşlı bir adama. Open Subtitles لقد قلت شيئًا للسيدة أوليفر كما أعتقد ولذلك الرجل العجوز الذي قابلته
    Neyse, uzun lafın kısası, yaşlı bir adamla tanıştım. Rahipti. Open Subtitles لقد التقيت ذلك الرجل العجوز الذي كان كاهناً
    Vergisini ödemeyen yaşlı bir adamı dövdüğünü gördüm. Open Subtitles رأيته يضرب ذلك الرجل العجوز الذي رفض أن يدفع الضريبة
    yaşlı bir adamı arıyorum! Open Subtitles أبحث عن الرجل العجوز الذي كان هنا
    yaşlı bir komşum var ya? Open Subtitles اتعرفين الرجل العجوز الذي يسكن بجانبي؟
    yaşlı bir adam. O'nun... Birkaç dakika önce bu kapıdan girdi. Open Subtitles انه العجوز الذي خرج من عندك قبل قليل
    - Yanan evin yanında yaşayan yaşlı adamı görmeye gittiğini duydum. Open Subtitles سمعتُ أنّك قد ذهبتَ لرؤية الرجل العجوز الذي يعيش بجانب منزل تجمع مدمني المخدرات
    Geçen gece "Bishop's"daki yaşlı adamı hatırladın mı? Open Subtitles هل تذكر ذاك الرجل العجوز الذي رأيناه في مطعم "بيشوب" تلك الليلة ؟
    Netero, Kral'ın adını söylerken önünde duran ve sözde teslim olması gereken yaşlı adamı izlerken Kral'ın bunu düşünecek vakti yoktu. Open Subtitles "بعدما أخبر (نيترو) الملك باسمه، فلم يكُن لدى الملك وقتًا للتفكير فيه" "إذ أنّه انشغل بمراقبة العجوز الذي تعيّن أن يستسلم"
    Diğer tarafta ise, her zaman aynı restorana gidip aynı şeyi yiyen bir yaşlı adam sıkıcı değildir -- optimaldir. TED من ناحية أخرى، العجوز الذي يقصد نفس المطعم يوميًّا ويتناول نفس الطعام في كل مرّة ليس مضجرًا... إنّه المثال المناسب.
    Bu nedenle bu yaşlı adam aklıma geldi. hayatını hasta güvercinlere bakmakla geçiriyor. TED لذلك فكرت في اختلاق قصة هذا الرجل العجوز الذي يقضي حياته مهتما بالحمام المريض.
    Şu yaşlı adamın ifadesine bakın. Herşeyi duyduğunu söyledi! Open Subtitles خذوا مثلاً ذلك الرجل العجوز الذي يعيش هناك وسمع كل شيء!
    sadece sembolik olarak ta olsa... denizdeki şu yaşlı adamın onuruna greçekleştireceğiz. Open Subtitles ... و لوبشكلرمزي تكريما لذلك الرجل العجوز الذي هناك في البحر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد