ويكيبيديا

    "العداله" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Adalet
        
    • adaleti
        
    • adaletin
        
    • adalete
        
    • ÇTYK
        
    • ceza
        
    • istiyoruz
        
    Hiç sahip olmadıkları halde kendilerine teslim ettiğim o yüce Adalet nerede? Open Subtitles اين العداله فى ان اتخلى عن ذلك لمن هم لم يكسبوه ?
    Bir süre sonra, Adalet Malikâne'sinin bodrumunda bir yer ayarlayacağız. Open Subtitles فى الوقت الحالى ,سندير عملياتنا خارج الطابق السفلى لقاعة العداله.
    Belki haklisindir, ama Charlotte için Adalet isteyen baska birisi daha var. Open Subtitles ربما انتي محقه, ولكن هناك احد اخر من يبحث العداله لاجل شارلوت.
    Umarım, adaleti engellemenin ağır bir suç olduğunu biliyorsun. Open Subtitles أتمنى أن تكونى تعرفين أن إعاقة العداله هي جريمة إساءه
    Umarım adaletin yerine geldiğini düşünüyordur çünkü bana babama mal oldu. Open Subtitles أتمني أن تكون شعرت بأن العداله قد تحققت لانها كلفتني والدي
    Özel Ajan Leroy Jethro Gibbs kanıtı değiştirdin ve adalete engel oldun. Open Subtitles العميل الخاص ليروى جيثرو جيبز لقد قمت بالتلاعب بالأدله وقمت بعرقله العداله
    Adalet dedin de, onun vurman, gördüğüm en büyük adaletti. Open Subtitles بالحديث عن العداله , قتله كان اكثر شئ عادلا رايته فى حياتى
    Sizin profesyonelliğiniz, dünyada Adalet ve iyiliğin üstün gelmesini görmek değil, açgözlülük ve güçtür. Open Subtitles و أظن أن إحترافيتك تعني الطمع و القوه بدلاً من الطيبه و العداله هي التي تسود العالم
    Eğer tapınağın yokedilmesi ve ustanın öldürmesi olaylarını üzerimize alırsak, hepimizi Adalet önünde zor duruma düşürecektir. Open Subtitles كلفناه بتدمير المعبد وقتل سيده ستحدث مشكلات صعبة لنا جميعا مع العداله
    Adalet önünde herkesin eşit olduğuna inanmak istiyoruz ama üzücü gerçek şu ki zengin beyaz kadınlara adıl davranılmıyor Open Subtitles أن النساء البيضاء الثريات لا يتحملن هزات العداله
    Karakola gidiyorum Adalet yerini bulana kadar oradan ayrılmayacağım Open Subtitles أنا ذاهب للدائره و لن أغادر حتى أحصل على العداله
    Adalet değil de, ayrıcalıklı muamele diyelim Oradan ayrılmayacağım Open Subtitles حسنا ,ليست العداله بالتحديد بل هي أكثر من معامله امتيازيه و لكنني لن أغادر حتى أحصل عليها
    Gürültücü Adalet tutumları ile düşmanlarının kanlarını dökmek istediler. Open Subtitles ويصرخون طالبين العداله ارادوا سفك دماء اعدائهم وكذلك دمائهم
    Bu kan dökme amacının arkasında basit dini açıklamalar ve Adalet fikirleride yatmaktadır. Open Subtitles والهدف من وراء هذا قوي متخفيه وراء رداء الدعوة الدينيه وتطبيق العداله
    Adalet, ikinizi aynı anda dinlememi gerektiriyor. Open Subtitles العداله تقتضى أن أسمع كلا الطرفين فى نفس الوقت
    Yoksa, adaleti engellemek, yardım ve yataklık, suça iştirak etmekle suçlanacaksınız ve eminim avukatınıza ödediğiniz paraya değecek başka suçlamalar da bulabiliriz. Open Subtitles أنتِ تساعدين وتحرضين على إعاقه العداله لأجعل المال الذى تدفعيه للمحاميك يستحق
    Homoseksüeller dünyanın sonunda iyice çoğalacaklar insanlığa son adaleti getirilecektir. Open Subtitles وتكاثر الاقوياء فى نهايه العالم وتحقيق العداله للجنس البشرى
    Bu polisin görevi değil mi, toplumda düzeni sağlamak adaleti temin etmek vatandaşların haklarını ve canlarını korumak? Open Subtitles كونك شرطي يعني حماية القانون والانضباط وتحقيق العداله نحن نقوم بحماية أرواح المدنيين وممتلكاتهم
    Aranan bir adama yataklık etmekten ya da adaletin tecelli etmesini engellemekten tutuklanmak istiyorsan bu senin sorunun, Johnny. Open Subtitles حسنا .. ذلك إن كنت تريد أن يعتقلوك بتهمة التستر على رجل مطلوب القبض عليه أو إفساد مجرى العداله أو أيا كان
    Sorumluluğun kalktığı ve adaletin yenildiği bir çağdayız. Open Subtitles هذا زمن عدم الإحساس بالمسؤولية و العداله المهزومة
    adaletin sana ne kadar uzak olduğunu sana anlatamayız. Open Subtitles نحن لا نستطيع القول بان العداله بعيده المنال ربما تكون اساسا الى جانبك
    Özel Ajan Leroy Jethro Gibbs, kanıtı değiştirdin ve adalete engel oldun. Open Subtitles عميل خاص ليروى جيثرو جيبز لقد قمت بالتلاعب بالأدله وقمت بعرقله العداله
    Tek yapmamız gereken ÇTYK'ya gelmesini sağlamak. Open Subtitles كل ما علينا فعله هو ان نجعله يأتي إلى لجنة العداله الجنائيه
    Chritopher'ı suçlu bulmak ona bir adli sicil kaydı olarak dönecek ve onun iş bulmasını daha zor hale getirecekti. Bugün ceza yargılama sisteminin başarısızlığını tanımlayan kısır döngüyü başlatan şey işte bu. TED إستدعاء كريستوفر سوف يعطيه سجل جنائي مما يصعب حصوله على وظيفة ويعيش في هذه الدورة تلخص أن نظام العداله الجناذيه فاشل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد