Hiç sahip olmadıkları halde kendilerine teslim ettiğim o yüce Adalet nerede? | Open Subtitles | اين العداله فى ان اتخلى عن ذلك لمن هم لم يكسبوه ? |
Bir süre sonra, Adalet Malikâne'sinin bodrumunda bir yer ayarlayacağız. | Open Subtitles | فى الوقت الحالى ,سندير عملياتنا خارج الطابق السفلى لقاعة العداله. |
Belki haklisindir, ama Charlotte için Adalet isteyen baska birisi daha var. | Open Subtitles | ربما انتي محقه, ولكن هناك احد اخر من يبحث العداله لاجل شارلوت. |
Umarım, adaleti engellemenin ağır bir suç olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أتمنى أن تكونى تعرفين أن إعاقة العداله هي جريمة إساءه |
Umarım adaletin yerine geldiğini düşünüyordur çünkü bana babama mal oldu. | Open Subtitles | أتمني أن تكون شعرت بأن العداله قد تحققت لانها كلفتني والدي |
Özel Ajan Leroy Jethro Gibbs kanıtı değiştirdin ve adalete engel oldun. | Open Subtitles | العميل الخاص ليروى جيثرو جيبز لقد قمت بالتلاعب بالأدله وقمت بعرقله العداله |
Adalet dedin de, onun vurman, gördüğüm en büyük adaletti. | Open Subtitles | بالحديث عن العداله , قتله كان اكثر شئ عادلا رايته فى حياتى |
Sizin profesyonelliğiniz, dünyada Adalet ve iyiliğin üstün gelmesini görmek değil, açgözlülük ve güçtür. | Open Subtitles | و أظن أن إحترافيتك تعني الطمع و القوه بدلاً من الطيبه و العداله هي التي تسود العالم |
Eğer tapınağın yokedilmesi ve ustanın öldürmesi olaylarını üzerimize alırsak, hepimizi Adalet önünde zor duruma düşürecektir. | Open Subtitles | كلفناه بتدمير المعبد وقتل سيده ستحدث مشكلات صعبة لنا جميعا مع العداله |
Adalet önünde herkesin eşit olduğuna inanmak istiyoruz ama üzücü gerçek şu ki zengin beyaz kadınlara adıl davranılmıyor | Open Subtitles | أن النساء البيضاء الثريات لا يتحملن هزات العداله |
Karakola gidiyorum Adalet yerini bulana kadar oradan ayrılmayacağım | Open Subtitles | أنا ذاهب للدائره و لن أغادر حتى أحصل على العداله |
Adalet değil de, ayrıcalıklı muamele diyelim Oradan ayrılmayacağım | Open Subtitles | حسنا ,ليست العداله بالتحديد بل هي أكثر من معامله امتيازيه و لكنني لن أغادر حتى أحصل عليها |
Gürültücü Adalet tutumları ile düşmanlarının kanlarını dökmek istediler. | Open Subtitles | ويصرخون طالبين العداله ارادوا سفك دماء اعدائهم وكذلك دمائهم |
Bu kan dökme amacının arkasında basit dini açıklamalar ve Adalet fikirleride yatmaktadır. | Open Subtitles | والهدف من وراء هذا قوي متخفيه وراء رداء الدعوة الدينيه وتطبيق العداله |
Adalet, ikinizi aynı anda dinlememi gerektiriyor. | Open Subtitles | العداله تقتضى أن أسمع كلا الطرفين فى نفس الوقت |
Yoksa, adaleti engellemek, yardım ve yataklık, suça iştirak etmekle suçlanacaksınız ve eminim avukatınıza ödediğiniz paraya değecek başka suçlamalar da bulabiliriz. | Open Subtitles | أنتِ تساعدين وتحرضين على إعاقه العداله لأجعل المال الذى تدفعيه للمحاميك يستحق |
Homoseksüeller dünyanın sonunda iyice çoğalacaklar insanlığa son adaleti getirilecektir. | Open Subtitles | وتكاثر الاقوياء فى نهايه العالم وتحقيق العداله للجنس البشرى |
Bu polisin görevi değil mi, toplumda düzeni sağlamak adaleti temin etmek vatandaşların haklarını ve canlarını korumak? | Open Subtitles | كونك شرطي يعني حماية القانون والانضباط وتحقيق العداله نحن نقوم بحماية أرواح المدنيين وممتلكاتهم |
Aranan bir adama yataklık etmekten ya da adaletin tecelli etmesini engellemekten tutuklanmak istiyorsan bu senin sorunun, Johnny. | Open Subtitles | حسنا .. ذلك إن كنت تريد أن يعتقلوك بتهمة التستر على رجل مطلوب القبض عليه أو إفساد مجرى العداله أو أيا كان |
Sorumluluğun kalktığı ve adaletin yenildiği bir çağdayız. | Open Subtitles | هذا زمن عدم الإحساس بالمسؤولية و العداله المهزومة |
adaletin sana ne kadar uzak olduğunu sana anlatamayız. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع القول بان العداله بعيده المنال ربما تكون اساسا الى جانبك |
Özel Ajan Leroy Jethro Gibbs, kanıtı değiştirdin ve adalete engel oldun. | Open Subtitles | عميل خاص ليروى جيثرو جيبز لقد قمت بالتلاعب بالأدله وقمت بعرقله العداله |
Tek yapmamız gereken ÇTYK'ya gelmesini sağlamak. | Open Subtitles | كل ما علينا فعله هو ان نجعله يأتي إلى لجنة العداله الجنائيه |
Chritopher'ı suçlu bulmak ona bir adli sicil kaydı olarak dönecek ve onun iş bulmasını daha zor hale getirecekti. Bugün ceza yargılama sisteminin başarısızlığını tanımlayan kısır döngüyü başlatan şey işte bu. | TED | إستدعاء كريستوفر سوف يعطيه سجل جنائي مما يصعب حصوله على وظيفة ويعيش في هذه الدورة تلخص أن نظام العداله الجناذيه فاشل. |