Sadece eğlenceli değildi aynı zamanda gece ikimiz çok şey yaptık, inan bana hatırlaman lazım. | Open Subtitles | لكننا في هذه الليله ، فعلنا العديد من الامور وواثقه بأنها ستساعدك على التذكر |
Biliyor musun, pişman olduğum pek çok şey söyledim. | Open Subtitles | تعلم , قلت العديد من الامور التي اندم عليها |
Daha bahsetmediğim çok şey var. | Open Subtitles | هناك العديد من الامور التي لا تزال لا تعرفها عني بعد |
Ters gidebilecek o kadar çok şey var ki ve seni tanıyorsam her şey ters gidecektir. | Open Subtitles | هناك العديد من الامور ممكن ان تكون خاطئة و بمعرفتي بك، جميع الأمور ستكون كذلك |
Bir çok şey. Hayat, şans... | Open Subtitles | انه العديد من الامور .. انها الحياة ، انه الحظ ، انه |
Anlamadığın çok şey var. | Open Subtitles | هناك العديد من الامور لاتفهميها هنا |
Sakladığın ne çok şey varmış. | Open Subtitles | لما لديك العديد من الامور التى تخفيها ؟ |
Özellikle, her birimiz ne yapabiliriz? Bu seçimlerle ilgilenenlerimiz için yapılabilecek birçok şey var. Anlamadığımız ve anlamamız gereken çok şey var. Öte yandan, anladığımız ancak yapmadığımız, ama yapmaya başlamamız gereken birçok şey de var. Teşekkür ederim. | TED | ما الذي يمكننا القيام به على وجه التحديد؟ من المهتمين منكم بإستخدام قدرته على الإختيار, هناك العديد من الأشياء تستطيع القيام بها. و هناك العديد من الامور التي لا نفهمها, و التي نحتاج لفهمها. و هناك العديد من تلك الامور نفهمه بالفعل, ولكننا لا نتخذ حيالها أي فعل و نحتاج أن نقوم به. |