Senin gerçek aşkınla olan buluşmanın bana teselli olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدتُ أنّ لمّ شملكَ مع محبوبتكَ ستوفّر لي بعض العزاء. |
Çok üzüntülüydü ve Mark Levine'in yatağında teselli buldu. | Open Subtitles | بسبب حزنها الشديد هرعت لإيجاد العزاء في سريرِ مارك ليفين |
Bu kötü zamanda doğru sözleri bulmak ve teselli etmek gerçekten çok zor. | Open Subtitles | من الصعب في مثل هذه الأوقات العثور على الكلمات لتقدم لكم العزاء. |
Cenaze sesini kullandığın için teşekkürler ama büyükannemin için pek üzülen olmadı. | Open Subtitles | شكرا لاستخدامك لنبرة صوت العزاء الحزينة ولكن لا احد اهتم بشأن جدتي |
Bir de Karen'in ortadan kaybolup cenazeye gelmemesi. | Open Subtitles | ما الذي حدا بها لتهرب هكذا دون أن تحضر العزاء |
Hayır bayım, patlamayı başlatıcının mükemmel çalışması beni teselli etmedi. | Open Subtitles | لا يا سيدي, أخشى أنني لن أتقبل العزاء لكونه قد أدى واجبه على أكمل وجه |
Amerika'daki yaşamında bir sonraki tutkunla teselli bulmanı dilerim. | Open Subtitles | ربما تجد العزاء لطموحك في منزلك الامريكي |
Eğer teselli olacaksa, senin sebebin daha ilginç. | Open Subtitles | وإذا كان في ذلك بعض العزاء أعتقد أن دافعك أشد إثارة للاهتمام |
Ölen bir adamın inançlarıyla teselli bulmasına izin veremiyor musun? | Open Subtitles | ألا يمكنك أن تترك لرجل يحتضر بعض العزاء فيما يؤمن به؟ |
Emma'nın aksine Darwin, karşılaştığı bu yıkıcı matem için bir anlam ya da dinsel bir teselli bulamıyordu. | Open Subtitles | داروين، على النقيض، لم يجد معنى في العزاء الديني وهو يواجه مأساة الفجيعة. |
O her şeyi yerli yerinde açıklıyor ve mantıklı geliyor bu anlayışta ben büyük mutluluk ve teselli buldum. | Open Subtitles | إنها فعلا تجعل كل شيء يركب في محله، وله معنى. وأنا أجد الكثير من العزاء والسعادة، في ذلك المستوى من الفهم. |
Sanırım, Darwin iki çocuğunun toprağa verdiği bu dünyada teselli buldu. | Open Subtitles | أعتقد أنه وجد العزاء في ذات الأرض التي كان عليه أن يدفن أطفاله فيها. |
Yine de Cenaze giysilerinizle burada dikilmiş, akbabalar gibi bir başka ceset daha bekliyorsunuz. | Open Subtitles | ومع ذلك تقفون هنا بملابس العزاء مثل النسور ، تنتظرون جثة أخرى |
Burada, Cenaze esnasında | Open Subtitles | وطعن زوجها فى القلب مما ادى لوفاته وبعد مراسم العزاء ,وقف جورج كونر لمواساة الأرملة الحزينة |
Buldukları zaman East End'de olacak olan cenazeye ben de katılmak isterim. | Open Subtitles | عندما يجدوني اريد منهم واحدا من احتفالات العزاء الكبيرة |
Ama sanırım bir şeyi bilince biraz avuntu bulabilirsiniz. | Open Subtitles | ولكن أعتقد أنكِ قد تجدي بعض العزاء في معرفة. |
Dünya görüşünüzün testi bir Cenazede nasıl hareket ettiğinizdir. | TED | إن أختبار نظرتك للعالم هو حول تصرفك في مراسم العزاء. |
Anne Hale'e Tesellimi ve manevi nasihatlerimi sunmak için geldim. | Open Subtitles | لتقديم العزاء و المشورة الروحية لآن هيل. |
Teklifi reddedilen Juana, teselliyi dedesinin özel kütüphanesinde buldu. | TED | تم رفض طلبها، وجدت جوانا العزاء في مكتبة جدها الخاصة. |
Cenazeden sonra olan 7 günlük yas tutma süreci. | Open Subtitles | إنه ذكرى تأبين مدته سبع أيام بعد العزاء. |
ve sağ kalan için ölü kaltıktan sonra bir süre yas tutmak evlatlık görevi olmuştur ama kederde inatla direnmek günahtır. | Open Subtitles | اذا كان هذا النوع من العزاء هو عناد متواصل فانه يظهر ارادة غير صحيحة للجنة |
İkisinin de adı diğer kurbanların baş sağlığı defterlerinde de var. | Open Subtitles | أسميهما كانت موجودة في كتاب العزاء للضحايا الأخرى |
Tek tesellim parayı benim kumarhanemde kaybediyor olmasıydı. | Open Subtitles | العزاء الوحيد أنه كان يستخدم المال للقمار في الكازينو الخاص بي |
Saygımızı gösterip gideceğiz. | Open Subtitles | سنذهب لتقديم واجب العزاء ثم نرحل |
Ciddi bir durum olmasaydı törenden ayrılmazdım herhalde. | Open Subtitles | ما كنتُ لأترك العزاء لو لم يكن الأمر خطيراً. |
Sonra bunun hakkında yazarak yalnızlığa ve teselliye yemin ettim. | Open Subtitles | و ثم نذرت نفسي للعزلة و العزاء بالكتابة عنه |
Gölgelerin tesellisine ve gecenin karanlığına ihtiyacım var. | Open Subtitles | انا ارجو العزاء من الظلال ومن ظلام الليل |