Altta iki tane göz, arkadan çıkan optik sinir. | TED | العينان في الجزء السفلي، العصب البصري يمتد خارجاً من الخلف. |
Şimdikinden kötü olacağını sanmıyorum. En büyük sorun optik sinir. | Open Subtitles | لا أعتقد أننا زدنا الأمر سوءاً، السؤال الهام هو العصب البصري |
Omuru iyileşebilir, ama eğer tedavi edilmezse, optik siniri kötüleşebilir. | Open Subtitles | قد يشفى العمود الفقري لكن العصب البصري سيسوء لو لم نعالجه |
Üzgünüm, ama tümörün optik sinirlere doğru ilerlediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أناآسف, لكن اظن ان الورم اخترق العصب البصري |
Eliniz titrerse, kurşun sadece görme sinirine isabet edebilir. | Open Subtitles | إذا ارتعشت يدك، الرصاصة قد تضرب العصب البصري فقط |
Gözü yavaş yavaş yerinden çıkartırsan, optik sinire bağlı tutulabildiğini öğrendim. | Open Subtitles | وجدت إذا تزيل العين ببطئ، أنت يمكن أن تبقيه أوصل إلى العصب البصري. |
Optik sinirler kasın içine çekilmiş ve kenarları temiz. | Open Subtitles | العصب البصري متقلّص بفعل العضلات وحواف القطع نظيفة |
Dinozorun optik sinirlerinde, bilgisayar sistemlerimiz için gerekli bir materyal var. | Open Subtitles | يحتوي العصب البصري للديناصور على مادة يمككنا إستعمالها في أنظمة حواسيبنا |
Maküler bozulma veya optik sinir yangısı belirtisi yok. | Open Subtitles | لا علامات على التنكس البقعي أو التهاب العصب البصري |
Sen optik sinir fonksiyonlarını kontrol ederken ben nidus'dan her seferinde 1 mm keseceğim. | Open Subtitles | سوف اقطع 1 مليلتر من الكيس الطفيلي وانتم راقبو سلامة العصب البصري, |
Az önce bir kızda, kronik oksijen azlığından kaynaklı optik sinir hasarı gördüm. | Open Subtitles | لقدْ رأيتُ للتو فتاة صغيرة لديها تلفٌ في العصب البصري بسبب نقصان الأوكسجين المزمن |
Üç santimlik bir optik sinir için, antik, güzel bir yaratığı kül ettim. | Open Subtitles | لقد أحرقت كائنا عتيقا و جميلا من أجل إنش من العصب البصري. |
optik sinir üzerindeki baskı kalktı. | Open Subtitles | والأن بعد التخلص من الضغط الذي كان في العصب البصري |
Kahretsin, kist optik siniri sarmış. | Open Subtitles | تبا, الكيس الطفيلي ملفوف حول العصب البصري. |
Burada gördüğümüz ise Sam'in beyninin doğrudan uzantısı olan optik siniri, yani burada aslında onun beynine bakmış oluyoruz. | TED | حسنا، ما نراه هنا، هو العصب البصري لسام، والذي هو امتداد مباشر لدماغها، لذا فأنا في الواقع أنظر إلى دماغها بنظري إلى هناك. |
Az buz bir mucize değil. optik siniri etkilemiş. Hissediyor musun? | Open Subtitles | العصب البصري تأثر، أتشعر بهذا؟ |
Şarapnelin optik sinirlere ne kadar baskı yaptığına bağlı. | Open Subtitles | لأرى كيف تضغط تلك الشظايا على العصب البصري |
optik sinirlere baskı yapan, sonradan yeneceğim bir beyin tümörü. | Open Subtitles | ورم في الدماغ ضغط على العصب البصري الذي علي اذالته للعودة البصر الي |
optik sinirlere baskı yapıp körlüğe neden olabilir. | Open Subtitles | للعلم على مريض بوضعية الإنبطاح ؟ قد يضع هذا الضغط على العصب البصري ويسبب العمى |
Eliniz titrerse, kurşun sadece görme sinirine isabet edebilir. | Open Subtitles | إذا ارتعشت يدك، الرصاصة قد تضرب العصب البصري فقط |
Verdiğim boya sayesinde görme sinirine ve retinana bakma imkânımız olacak. | Open Subtitles | أنا أحقن صبغة تسمح لنا بإلقاء نظرة على شبكية العين و العصب البصري |
Koku sinirine basıyla kendini göstermiş koku duyusunu etkilemiş sonra da büyüyerek optik sinire bası yapmıştır. | Open Subtitles | ويبدأ بالضغط على أعصابه الشمية وتأثر بحاسة الشم والآن الورم ينمو ويضغط على العصب البصري |
Optik sinirler eksendeş bir kablo gibi davranıyor olmalılar virüsü direkt olarak görsel korteks aracılığıyla indirdiler. | Open Subtitles | يجب على العصب البصري التصرف مثل الكابلات المحورية تحميل الفيروس مباشرة من خلال القشرة البصرية |
Dinozorların optik sinirlerinde ne olduğunu bildiğiniz, ...onları daha önce gördüğünüz anlamına gelyior. | Open Subtitles | أنت تعلم مايوجد داخل العصب البصري للديناصور ذلك يعني أنه سبق وأن رأيتهم |