Anne kuş, yavrularını beslemek için döndüğünde ödül kazanacak olan fotoğrafı çekeceğiz. | Open Subtitles | عندما تعود العصفورة الأم لتطعم صغارها سنلتقط صورة جديرة بالفوز |
Deden, eve giren kuş bir melektir derdi. | Open Subtitles | جدك كان يقول أن العصفورة التي تأتي إلى بيتك تكون ملاكاً |
Amca! Bu kuş çok şirinmiş. Öpücük verebiliyor mu acaba? | Open Subtitles | هذه العصفورة جميلة جدا يا عمي هل هى تُقبل ام لا ؟ |
Sokaktan Gernys'e, karşınızda Küçük Piaf. | Open Subtitles | منالشارعإلىملهىغيرني: العصفورة الصغيرة. |
Kuşa bak dostum. | Open Subtitles | انظر إلى العصفورة |
Dumpy! Sen bu sevimli kuştan bir öpücük istemez misin? | Open Subtitles | دامتي ، الا تريد قبلة من هذه العصفورة الجميلة ؟ |
Küçük kuş bana topal annenin hala bir yerinin açık olduğunu söylese de bastonla mükemmel görünürdün. | Open Subtitles | على الرغم من ان العصفورة تخبرني ان دور الام المحطمة مازال مفتوحا تبدين رائعة والعصا معك |
Küçük bir kuş bana söyledi ... bir burda gelen düğün hediyesi. | Open Subtitles | حسناً ، العصفورة اخبرتني بأننا لدينا عروسة بالمنزل اليوم |
Küçük bir kuş, parayı naklettiğinizi söyledi. | Open Subtitles | العصفورة أخبرتنيّ أنكم ستنقلون الأموال أخيراً |
Küçük bir kuş devrem bittiğinde makamımı almaya en yakın adayın sen olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت لي العصفورة إنكَ المرشح الرئيسي لتحل محلي عند إنتهاء مدتي |
Bu kuş hali hazırda bir kulak için bir fincan çayı mı açığa çıkarıyor? Oyunu kurallarına göre oynayan. | Open Subtitles | تلك العصفورة تضع حاليًا يد فنجآن بدل الأذن؟ |
Evet, minik kuş hiç buz kalmadığını söyledi. | Open Subtitles | أجل، العصفورة الكبيرة قالت ليس هناك ثلج. |
Demek Penguen'i buldun. O küçük kuş da ötmüş. | Open Subtitles | إذاً لقد عثرت على البطريق وتلك العصفورة الصغيرة قد غردت |
Bana verdiğin yavru kuş. | Open Subtitles | العصفورة الصغيرة التي أخذتها مني |
Başka bir yavru kuş daha kafese girdi. | Open Subtitles | لقد عادت العصفورة الصغيرة لتنقل الخبر |
Uç, minik kuş. Uç, uç uzaklara! | Open Subtitles | حلقـي ، أيتهـا العصفورة الصغيرة حلقـي، حلقيبعيـدا! |
Küçük bir kuş bana dedi ki Belediye Başkanı vardı. | Open Subtitles | لقد أخبرتنى العصفورة أن العمدة دخل لتوه |
Ya da her neyi ise partneri bir kuş kadar küçüktü küçük dallar gibi bilekleri vardı. | Open Subtitles | أو أياً كانت تلك السيدة صغيرة جداً ...مثل العصفورة معصم يدها كالأغصان الصغيرة |
Küçük Piaf | Open Subtitles | العصفورة الصغيرة لأول مرة... ... أول رجل ... |
Küçük Piaf siz misiniz? | Open Subtitles | هل انت العصفورة الصغيرة؟ |
Küçük Piaf Öldü Yaşasın Edith Piaf! | Open Subtitles | ماتت "العصفورة الصغيرة" تعيش إديت بياف! |
Kuşa bak. | Open Subtitles | انظر الى العصفورة |
Küçük bir kuştan duydum bizim için Earnshaw göl evini bir hafta sonu için kiralamışsın. | Open Subtitles | ... لقد سمعتُ ... لقد أخبرتني العصفورة أنكم قد تُعيرونّا منزل البُحيرة .. لمُدة أسبوع |