"العطش" - ترجمة من عربي إلى تركي

• susuzluktan
• Susuzluk
• susuz
• su
• susadım
• susamış
• susuzluğunu
• susattı
• susayınca
• susuzluğa
• susuzluğun
• Susuzluğumu

Ve göz göre göre Gus'u susuzluktan ölüme terk etti.
ثم هو ترك جوس كبير السن المسكين ميت من العطش.

Kadın susuzluktan öldü ve su dolu küvetin içinde kalmış3 gün
لقد ماتت من العطش وهي مستلقية في حوض الأستحمام لثلاث أيام

Ya susuzluktan ölürsün ya da bu kısa yolu seçersin.
إما أن تموت من العطش أو تأخذ هذا الطريق المختصر.

Bütün araştırmalarım gösteriyor ki Susuzluk baş vampirin kanından yapılıyor.
ابحاثي تقول ان العطش مصنوع من دماء زعيم مصاصين الدماء

Bir büyücü yüzünden, etrafımızda sular akarken, Susuzluk mu çekeceğiz?
أعلينا العطش هنا بينما تسرى المياه حولنا فقط بسبب هذا الساحر ؟

Bütün olanlarda sonra susuzluktan ölen eğer, nasıl komik olurdu.
كيف مضحك سيكون، إذا توفينا من العطش بعد كل هذا.

Tobruk yakınlarında susuzluktan neredeyse öleceğini ve Rusya'da az kalsın donarak öleceğini biliyoruz.
نحن نعلم أنك كدت أن تموت من العطش بالقرب من طبرق و تقريباً تجمدت حتى الموت في روسيا

O güruh bugün Musa'nın peşinden çöle gidebilir ama gözleri güneşten kıpkırmızı olduğunda ve çatlak dudakları susuzluktan kanadığında, mideleri açlıktan kasıldığında,
هذا الحشد سيتبع موسى لداخل الصحراء اليوم لكن عندما تذبل عيونهم و تصبح حمراء بفعل الشمس و تتشقق شفاههم و تدمى من العطش

O güruh bugün Musa'nın peşinden çöle gidebilir ama gözleri güneşten kıpkırmızı olduğunda ve çatlak dudakları susuzluktan kanadığında mideleri açlıktan kasıldığında Musa ve onun Tanrı'sını lanetleyecekler.
هذا الحشد سيتبع موسى لداخل الصحراء اليوم لكن عندما تذبل عيونهم و تصبح حمراء بفعل الشمس و تتشقق شفاههم و تدمى من العطش

Hayatına susuzluktan ölerek mi son vermek istiyorsun?
هل ترغب في إنهاء حياتك بواسطة يموتون من العطش ؟

Allah aşkına, bir gün evden uzak kalmam, ineğin susuzluktan ölmesi için yeterli.
يا رباه ، يوم واحد بعيد عن المنزل يكفي لأن تموت البقرة من العطش.

susuzluktan ölüyorum. Hemen yanınıza geleceğim.
إنني أموت من شدة العطش, سأكون معك بعد لحظة

- Burada susuzluktan ölebilirim.
قد يموت الرجل من العطش هنا قبل أن يسقيه أحد الماء

Onun için durmazsak susuzluktan ölebilir.
قد يموت من العطش اذا نحن لم نتوقف من أجله

Mide bulantısı, uyuşukluk, geceleyin terleme, kabızlık, ishal bulanık görme, Susuzluk.
علىحسب, الغثيان, الخمول, العرق اليلي الإمساك,الإسهال, رؤية مشوشة, العطش.

Açlık, Susuzluk hatta damarlarınızda akan kan bile vücudun zaafıdır.
الجوع أو العطش حتي الدماء التي تسري بالعروق هي نقاط ضعف الجسد

Şu anda, yukarıdaki Tanrı'ya Susuzluk çeneni kapatmanı sağlasın diye dua ediyorum.
الان , انا اتضرع الي الله ان العطش سيخرس فمك

Gezegenimizde su hiç bitmeyebilir fakat bireylerin susuz kalmaması için bitmek zorunda da değil.
قد لا ينفد كوكبنا من الماء، لكن ذلك لا يمنع أن يعاني الأفراد من العطش.

Çöle düşmüş kutup ayısı gibi kurudun ve su içmek istiyorsun!
بينما أنت تعاني من العطش كالأرنب التائه في الصحراء بشهر يوليو

Onunla gidiyorum. Biraz susadım, verir misin?
سأحضره, هذا حتى إذا أصابني العطش في الطريق

Önümüzdeki 18 ay boyunca hep susamış olacaksın.
تعود على العطش إذاً ستكون عطشاناً لمدة 18 شهر

Ama, biliyorsunuz, uzak sularda hemen susuzluğunu gidermek değildir.
لكن ، تعلمين ، بعد المياه لا يطفئ العطش فوري

Bu tavşan avı beni susattı da.
لأن قتل هذا الأرنب عمل يجلب العطش

Bu kadar susayınca insanın hafızası pek çalışmıyor.
ذاكرتي تخونني بعض الشيء بسبب العطش

Bunlar Muhammed in en kötü yılları idi üç yıl boyunca açlığa, susuzluğa çölün zalimliğine tahammül ettiler oysa en büyük ıstırap yılları henüz yaşanmamıştı.
هذه هى أسوأ سنوات حياة محمد لثلاث سنوات عانوا من الجوع و العطش عانوا قسوة الصحراء المفتوحة

Sen susuzluğun ne olduğunu bizden daha iyi anlıyorsundur şu senin serumu kullanırken.
تعرف العطش أفضل من أي شخص منّا, ارمي هذا المصل الذي بحوزتك .

Çok uzun zamandır Susuzluğumu dindiremiyorum.
لمدة طويلة جففت من العطش وغير قادر على إرواء ظمأي