Burada 50 yıllık bir emlak tecrübesi yatıyor. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأشخاص ذو الـ 50 عاماً من الخبرة في العقارات في هذه القاعة |
Pazar gazetesinin emlak bölümünü tuvalette bırakın. | Open Subtitles | دعي قسم العقارات في صحيفة يوم الأحد بجانب المرحاض. |
Juanita'ya göre bu durum mahalledeki emlak fiyatlarını düşürebilirmiş. | Open Subtitles | تعتقد خوانيتا انه سيكون من السيء لقيمة العقارات في تشيلمارك |
Donnie ile ben Venice'e kondominyuma yatırım yapıyoruz. | Open Subtitles | (دوني) و أنــا كنّا نقوم بالإستثمار بمجمّع العقارات في فينس "البندقية" |
Donnie ile ben Venice'e kondominyuma yatırım yapıyoruz. | Open Subtitles | دوني) و أنــا) كنّا بنستثمر في مجمّع "العقارات في فينس "البندقية |
Nagel sadece kilisenin örnek bir üyesi değil, aynı zamanda Royal'da emlak zengini. | Open Subtitles | الان,لم يكن نايجل مجرد عضو بارز في الكنيسة المحلية و كان يملك بعض العقارات في رويال |
Demek ki Manhattan'daki emlak piyasasından haberiniz yok! | Open Subtitles | ومن الواضح أنت لست على دراية سوق العقارات في مانهاتن. |
Nathan Cotchin New York'daki en büyük emlak şirketlerinden birinin varisidir. | Open Subtitles | نيثين كوتشن وريثة لأكبر ثروة في العقارات في نيويورك |
Dawson'da gerçek bir emlak baronu olmana izin vereceğim. | Open Subtitles | تريد أن تصبح باروون العقارات في داوسن، فسأسمح لك بذلك |
Şu emlak konuşmasını daha sonra yapmak zorundayız... | Open Subtitles | سيكون علينا الحديث عن العقارات في وقت لاحق |
Muthemelen emlak şirketinden birisi, evi kiralayan gerçek kişinin burada oturup oturmadığını kontrol etmek için yola çıkmıştır. | Open Subtitles | لربّما الآن شخصٌ ما شركة العقارات في طريقه إلى هنا ليتأكّد أنّ المستأجر الأصلي يزال يعيش هنا. |
Manhattan emlak şartlarında sadece bir garson ve aşçı. | Open Subtitles | نادلة وطاه مع ارتفاع أسعار العقارات في مانهاتن. |
Lale çılgınlığı, finansal balonda işteki temel ilkelerin etkili bir örneğidir ve 2000'lerdeki emlak balonu gibi son yıllarda yaşanan örnekleri anlamamızı kolaylaştırabilir. | TED | جنون التوليب هو مثال ممتاز لمعرفة المفاهيم الأساسية لعمل الفقاعة ويمكن أن يساعدنا لنفهم الأمثلة الأحدث مثل فقاعة العقارات في القرن العشرين. |
...emlak bürosu da koridorun sonunda. | Open Subtitles | ومكتب العقارات في نهاية القاعة |
Bütün emlak komisyoncuları peşimde. | Open Subtitles | أنا في السوق ل شقة 5000000 $. لدي وكلاء العقارات في جميع أنحاء لي. |
Cambridge'de emlak yönetimi okumuş. | Open Subtitles | لا، اسمعي ! درس إدارة العقارات في جامعة كامبريدج . |
Kaliforniya tarihinin en büyük emlak anlaşması gerçekleştirildi. | Open Subtitles | في واحدة من أكبر صفقات العقارات في تاريخ (كاليفورنيا) |