Ahmet'ini buz mu yoksa kum mu yuttu yoksa Akrepler mi ısırdı? | Open Subtitles | ربما كان أحمدك قد إبتلعه الثلج أو الرمال أو عضّته العقارب ؟ |
Akrepler avlarını deniz dışında avlamaya başladı, sülükler solucan haline geldi. | TED | العقارب إتبعت فريستها خارج البحر. و الديدان أصبحت قواقع. |
İsis ve Horus mütevazı barınaklarına yerleştiğinde, Akrepler varlıklı kadının ilahi sahibelerini rencide etmesine çok öfkelendiler. | TED | عندما استقرّت آيزيس وهورس في مسكنهم المتواضع، ثارت ثائرة العقارب من إهانة المرأة الثريّة لسيّدتهم. |
Sıçan, akrep ve hamamböceklerinin cirit attığı bir yatakhane biliyorum. | Open Subtitles | أعرف فسحة مليئة بالجرذان العقارب والصراصير |
5 adi akrep binanın içine giriyorlar. | Open Subtitles | خمسة من العقارب الوضيعين دخلوا في المبنى |
akreplere ve yılanlara hükmetmem için bana bu asayı vermiştin ama Tanrı onu Krallara hükmedecek bir değnek yaptı. | Open Subtitles | أنت أعطيتنى هذه العصا لأحكم بها العقارب و الثعابين لكن الله وضع بها مقدره لأحكم بها على الملوك |
Ağaç yok, ot yok ve hayvan olarak sadece engerekler ve Akrepler var. | Open Subtitles | لاتوجد شجرة, ولا قطعة عشب اخضر والحيوانات الوحيد هناك هي العقارب والزواحف |
Peki o Akrepler ve sırtlanlar geldiğinde ne olacak? | Open Subtitles | إذن ، ماذا بشأن العقارب والذئاب وما على شاكلتها |
Nesiller boyu Kara Akrepler denen seçkin savaşçılar, bütün komşu kabileler üzerinde hüküm sürdü. | Open Subtitles | وبالنسبة للاجيال ، هي نخبه ووريورز وتدعى العقارب السود, سادت على جميع القبائل المجاورة. |
Kara Akrepler arasında en ünlüsü Ashur idi. | Open Subtitles | الاكثر شهرة بين العقارب السوداء كان اشور |
Ashur, çocuğun Kara Akrepler'e... katılma onuru için yarışma iznini reddetti. | Open Subtitles | اشور ترفض السماح للصبي المنافسة لشرف الانضمام الى العقارب السوداء |
Akrepler insanlara saldırmaz. | Open Subtitles | الأمر بخصوص العقارب هو أنهم لا يتجهون للبشر. |
Fakat, internette sörf yapabilen çok fazla akrep bilmiyorum. | Open Subtitles | لكنّي لا أعرف الكثير من العقارب الذي يتصفّح الإنترنت. |
Sonuç olarak, morötesi bir fener yardımıyla böylesine ıssız ve vahşi bir doğada bile ne kadar çok akrep olduğunu daha rahat görebilirsiniz. | Open Subtitles | وهكذا عن طريق مصباح للأشعة فوق البنفسجية يمكنك أن تكون فكرة أفضل كم هي العقارب كثيرة .حتى في أكثر الأماكن المقفرة |
akrep olmak istiyorsan biraz hırs göster. | Open Subtitles | وتبين بعض قوة الشخصيه اذا كنت تريد ان تكون العقارب |
Aslandan kaçman gerekirse, bir ağaca doğru kaç... fakat önce ağacı, yılan var mı diye kontrol et ve her zaman ayakkabılarını akrep var mı diye kontrol et. | Open Subtitles | واذا اردتي الهروب من أسد اتجهي الي شجرة لكن اولاً تفقدي الشجرة لكي لا يكون بها أفاعي ودائماً تفقدي حذائك من العقارب |
Kayaların altında kaldım akrep tarafından ısırıldım dağ aslanının saldırısına uğradım, hatta bir kaç kez boz ayıyla bile dövüştüm. | Open Subtitles | ولقد دُفنت تحت أرض منهارة ولقد كنت عالقا مع العقارب ولقد هجم على دب من قبل وكافحت فى عدة جولات مع الدب الرمادى |
Bana çok yakın olan biri akrep zehrinin kullanıldığı bir beyin kanseri tedavisine maruz kaldı. | Open Subtitles | شخص ما قريب لي كان مشارك في تجربة لعلاج سرطان المخ استخدموا فيها سم العقارب |
akreplere ve yılanlara hükmetmem için bana bu asayı vermiştin ama Tanrı onu krallara hükmedecek bir değnek yaptı. | Open Subtitles | أنت أعطيتنى هذه العصا لأحكم بها العقارب و الثعابين لكن الله وضع بها مقدره لأحكم بها على الملوك |
Orası aşırı sıcak, bir akrebi bile yuvasında yakabilir. | Open Subtitles | لديهم جو حار بذلك الوقت يحرق مخابيء العقارب |
akreplerle peygamberler bensiz anlaşamıyormuş. | Open Subtitles | العقارب والأنبياء المقدسون لا يستطعوا التحرك بدونى |
Fakat geceleri, yani hava serinlediğinde, tüm çöl Akreplerin istilasına uğrar. | Open Subtitles | ,ولكن في الليل, عندما يصبح الجو باردا .العقارب في جميع أرجاء الصحراء سوف تخرج |
Sonraki programda, akreplerden ölesiye korktuklarını söyleyen Kanadalı bir çift var. | Open Subtitles | ...سيأتيكم بعد قليل ، زوجين كنديين الذين يقولون أنهم يخافون حتى الموت من العقارب |
Normal saatleri tercih ederim. | Open Subtitles | أنا أفضل العقارب |