Bu Ceza söylemine kendimizi kaptırdık. | TED | واستمرينا في المبالغة في أنواع العقوبات. |
Bütün Ceza sistemi için bir bomba olduğunu anlayacak kadar. | Open Subtitles | ما يكفي لجعلنا ندرك أنها تدمير لنظام العقوبات برمته |
Eğer yakalanma şansı ve cezalar uyma maliyetinden az ise insanlar bunu sadece bir işletme kararı olarak düşünüyor. | Open Subtitles | إنها مسألة ما إذا كانت ذات قيمة فعالة. إذا كانت فرصة الامساك بهم وكانت العقوبات أقل من تكلفة الامتثال بها |
Yüz binlerce dolar para cezası ödedi. | Open Subtitles | هو يدفع مئات الآلاف من الدولارات فى العقوبات والغرامات |
Yargı sürecini suiistimal eden avukatlar için yaptırımlar uygulayacağım. | Open Subtitles | سأفرض العقوبات على المحامين الذين يُسيئون للعمل |
Kod 113, fıkra 9'u ihlal ediyorsunuz. | Open Subtitles | 113 أنت في انتهاك مباشر رقم من قانون العقوبات ،المادة التاسعة |
...ve ekonomik Yaptırım ve ticaret sınırlaması uygulanmazsa Yağmur Ormanları'ndaki yıkım devam edecek ve bir milyondan fazla canlı türü yok olacak. | Open Subtitles | و لو العقوبات الإقتصادية و القيوم التجارية لم تفرض تدمير الغابات الاستوائية سوف يستمر و اكثر من مليون صنف سوف يباد |
Belki meşru müdafaaydı ya da bizim Ceza sistemimiz. | Open Subtitles | قد يكون دفاع عن النّفس وقد يكون نظام العقوبات الخاص بنا |
Ceza Kanununun 113. Ceza Kanununun 113. | Open Subtitles | 113 أنت في انتهاك مباشر رقم من قانون العقوبات ،المادة التاسعة |
Scalia, Tommaso, Ceza Hukuku'nun 61, 575 ve 576. paragraflarında sözü geçen suçlara istinaden, 10 Mart 1937 tarihinde, Palermo'da, Spadafora Vincenzo, Speciale Antonio ve kızlık soyadı Mignemi, Scalia Rosa'yı öldürmekle itham ediliyorsunuz. | Open Subtitles | سكاليا تماسو أنت متهم بالجرائم على ضوء المادة 61 و575 576 من قانون العقوبات سببت الموت في باليرمو من مارس 1937 |
Ceza sistemini bu çocuğa teslim edeceğimi mi sandın? | Open Subtitles | أتعتقد أنني سأدع هذا الولد يخبرنا كيف ندير نظام العقوبات في هذا البلد؟ |
114 sayılı Ceza yasasının 3. bölümünü ihlal ettiniz. | Open Subtitles | أنت تقوم مباشرة بإنتهاك قانون العقوبات 114، القسّم 3 |
Kaliforniya Ceza Yasasının bölüm 33956'sını ihlal ediyorsunuz | Open Subtitles | انك تنتهك القانون رقم 33956 من قانون العقوبات بكليفورنيا. |
Baba, keşke zalimce cezalar yerine biraz sevgi ve merhamet göstermeyi denesen. | Open Subtitles | أتمنى يا أبى لو أنك حاولت ان تمتلك بعضاً من الحب والرحمة بدلاً مِنْ إصدار هذه العقوبات القاسية. |
Eşcinsel fiiller yasa dışıdır. cezalar çok ağır olabilmektedir. | Open Subtitles | ،الممارسات المثلية غير شرعية العقوبات متنوعة و يمكن أن تكون خطيرة |
Romanya'da silah ticaretinin ve bir sürü kişiyi öldürmenin cezası hakkında bir fikrin var mı senin? | Open Subtitles | هل لديك أية فكرة عن نوع العقوبات من أجل تهريب الأسلحة و القتل الجماعي في رومانيا ؟ |
Çoğu kişi için, anlaşmamanın cezası o kadar korkunç ki, masum olanlar bile itiraf ederek anlaşmayı kabul ediyorlar. | Open Subtitles | لبعض الناس العقوبات لعدم قبولهم المساومات تكون مخيفة جداً حتى وإن كانوا أبرياء سيحكم عليهم بالذنب |
Eğer bunun gibi başka oyunlar varsa, ...yaptırımlar iki katına çıkacak. | Open Subtitles | تم تكبدها في متابعه هذا الانتهاك و لو حدثث هذا ثانيه العقوبات ستكون مضاعفه هل تفهمين؟ |
Bu Kırmızı Kod zırvalığının artık devam etmediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن العقوبات الحمراء هذه لن تتكرر ثانيةً |
Eğer Güney Afrika'ya karşı Yaptırım Kongre'den geçerse, buna vetoyla karşılık veririm. | Open Subtitles | إذا قرر الكونغرس بفرض عقوبات على جنوب أفريقيا، سأجبر على الاعتراض لهذه العقوبات. |
Bak... yaptığımın korkunç olduğunu biliyorum ve her türlü cezaya açığım. | Open Subtitles | أعلم أن ما فعلته كان فظيعاً, و انا متقبلاً جميع العقوبات. |
Ama uyuşturucu satmanın cezasını hiç düşündün mü? | Open Subtitles | ولكن هل فكرت العقوبات هنا لتهريب المخدرات؟ |
Vatandaşlar insanlık dışı cezalardan korunuyorlar... | Open Subtitles | المواطنون محميون مِن العقوبات القاسية وغير العادية |
Hiyerarşi, seçicilik, liderlik ve cezalandırma. | Open Subtitles | التسلسل الهرمى للقيادة، الأختيار الدقيق للأفراد، ونظام القيادة ذاته ونظام العقوبات |
Dr. Rafil Dhafir gibi insanları içeriyor ki, Irak üzerindeki ekonomik yaptırımları çocuklar için medikal destek göndererek ihlal etmiş birisi. | TED | تشمل هذه الفئة أناس أمثال الدكتور رافيل ظافر، الذي انتهك العقوبات الاقتصادية في العراق بإرسال الإمدادات الطبية لفائدة الأطفال الموجودين هناك. |
Aslında, yaptırımlardan önce Irak, ...bölgedeki en iyi eğitim sistemine sahipti. | Open Subtitles | الحقيقة أنه قبل توقيع العقوبات كان (العراق) يتمتع بأفضل نظام تعليمى فى المنطقة |