Bakacak olursak, 70'lerin başında Hindistan'ın en önemli projelerinden biri köy okullarında temel Fen bilgisi dersini yeniden hayata geçirmekti. | TED | الآن في بداية السبعينيات، أحد أعظم البرامج في الهند هو إحياء العلوم في المدارس الإبتدائية القروية. |
Bu benim lise Fen bilimleri öğretmeni olarak ilk yılım ve çok hevesliyim. | TED | إنه عامي الأول كمدرس لمادة العلوم في مدرسة ثانوية جديدة، و أنا متلهف للغاية. |
Fen dünyası ağzının ortasına tekmeyi bir yer değildi. | Open Subtitles | جميع العلوم في المعمورة ..لا تساوي شيئاً بالنسبة لشخص يمكنه ضربك حتّى يخرج لسانك من الفم |
Bu sebeple bir köy bilim projesi tasarımını ve girişimini gerçekleştirdi. | TED | لذلك استقالت وذهبت لتبدأ برنامج العلوم في القرى. |
Ve bulduğumuz sebeplerden en büyük olanı, açıkçası, ilk yıllarında aldıkları bilim derslerinde başarısız olmalarıdır. | TED | والسبب رقم واحد الذي نجده صراحة، هم أنهم لم يؤدوا بشكل جيد في العلوم في السنة الأولى. |
Son 20 yılda, Londra bilim Müzesine ait bir takım tarafından orijinal plan kullanılarak, o motorların iki modeli oluşturuldu. | TED | وقد تم بناء نموذجين لمحركه في السنوات العشرين الأخيرة بواسطة فريق من متحف العلوم في لندن باستخدام رسوماته الفنية. |
Okullarda artık doğru düzgün Fen bilimleri bile göstermiyorlar. | Open Subtitles | حتى أنهم لا يدرسونهم العلوم في المدرسة كما كان |
Genç dul eşi lisede Fen öğretmeniymiş. | Open Subtitles | أرملته الشابة كانت مدرِّسة العلوم في المدرسة الثانوية. |
Sebebini öğrenmem için beni görevlendirdiler. Üçüncü sınıftan onikinci sınıflara kadar Fen ve matematik dersi veriyorum. | Open Subtitles | أنا أدرٍس العلوم في الصفوف الثالث والحادي عشر |
Fen Laboratuvarı'nın önündeki Büyük İlân Panosu Savaşı'nda, | Open Subtitles | خارج مختبر العلوم في معكرة لوح الإعلانات الكبير |
Okulda Fen dersi almadım. Sabahtan akşama kadar o ağacın altında ne yaptıklarına dair hiçbir fikrim yok. | TED | "لم ادرس العلوم في المدرسة. ليست لدي فكرة عن ما يفعلونه تحت تلك الشجرة طيلة اليوم، لا استطيع مساعدتك" |
Okullarda artık Fen bilgisi dersi yok mu? | Open Subtitles | انهم لا يعلمون العلوم في المدارس أكثر؟ |
Baban lise Fen ögretmeniydi. | Open Subtitles | كان أبوك استاذ العلوم في مدرسة ثانوية |
Aslında, yatırım dünyasına bilim getirmek, bu dünyayı geliştirdi. | TED | وإدراج العلوم في عالم الاستثمار ساهم في تحسين العالم. |
Sekizinci sınıf bilim fuarı projesi olarak başlayan şey artık benim fotokatalitik bileşiklerden oluşan kendi su arıtma sistemim oldu. | TED | ما بدأته كمشروع لمعرض العلوم في الصف الثامن هو الآن مركب التحفيز الضوئي لتنقية المياه. |
İki yıldan beri Berlin'de bilim Bakanlığı'nın verdiği maddi destekle ortaklaşa yaptğımız filmler üzerinde çalışıyorum. | TED | منذ عامين حتى الآن، مع بعض الرواتب من وزارة العلوم في برلين، كنت أعمل على هذه الأفلام حيث ننتج الأفلام سوياً. |
bilim, teknolojinin aksine, sağduyuya zorbalık ediyor. | TED | العلوم في مقابل التكنولوجيا، تسبب صدمة الحس السليم. |
Okulundaki şu bilim fuarını anlatsana sen. İkinci oldu. -Anlatmak zorunda mıyım? | Open Subtitles | أخبرها عن معرض العلوم في المدرسة حلّ بالمرتبة الثانية |
Bunu Times'ın bilim köşesinde okumuştum. | Open Subtitles | لقد قرأت هذا في قسم العلوم في صحيفة التايمز |
O resmi, Amy ve ben bilim fuarında ikincilik kazandığımızda annem çekti. | Open Subtitles | أخذت والدتي تلك الصورة عندما فزت أنا وآمي في معرض العلوم في الصف الثاني، |