Keşke tablet bütün olsaydı ama üst kısmı eksik. | Open Subtitles | ربما لو كان اللوح سليما و لم يمس لكان لدينا شيئا جيدا نبدأ به لكن الجزء العلوى من اللوح مفقود |
En üst katın düğmesine basar mısınız, lütfen? | Open Subtitles | أيمكن أن تدوس على الزر للصعود للدور العلوى من فضلك ؟ |
En üst katın düğmesine basar mısınız, lütfen? | Open Subtitles | أيمكن أن تدوس على الزر للصعود للدور العلوى من فضلك ؟ |
Adamın üst bacağı ile kızın alt bacağı bende. | Open Subtitles | أنا عندى الجزء العلوى من قدمه والجزء السفلى من قدمها |
Adamın üst bacağı ile kızın alt bacağı bende! | Open Subtitles | أنا عندى الجزء العلوى من قدمه والجزء السفلى من قدمها |
Anlaşılan ağzının üst kısmını beğenmemiş bu yüzden damağını yarıp alt çene hizasına getirmişler. | Open Subtitles | على ما يبدو لم يكن سعيد بالنصف العلوى من فمّه لذا قسّموا سقف حلقه العلوى وجعلوا طوله مساوياً لفكّه السفلى |
Umarım üst ranzada yatmak ve suratının üstünde model uçakla uyanmak hoşuna gider. | Open Subtitles | أمل أنك تحب الطابق العلوى من السرير وتستيقظ وأنت ترى الطائرات |
Pekâlâ, distal parmak kemiğinin alt mı yoksa üst çıkıntısı mı, doktor? | Open Subtitles | حسنا,الجزء السفلى أو العلوى من السلامى القاصى,دكتور؟ |
Evde, üst kattaki koridordaydık. | Open Subtitles | - نحن كنا في المدخل وفى الدور العلوى من منزلنا وكان هو يبكى وقال |
Carlie'nin bıçak yaralarının hepsi bedenin üst kısmındaydı. | Open Subtitles | - كل طعنات (كارلى)كانت بالجزء- العلوى من الجسم |