Başkan West, saatlerdir konuşuyorsunuz ama elimde kullanacak bir şey yok. | Open Subtitles | إنك تتحدث منذ ساعة أيها العمدة ولم أجد شيئاً أكتبه لمقالتي |
Daha kutlamaya başlamayın. Başkan bu gece gizli bir açık artırma yaptı. | Open Subtitles | لا تحتفلوا الآن ، أقام العمدة مزاداً سرياً لبيع شجرة مساء أمس |
Gelin ve Paula Deen'in ödüllü mangal kaburgalarını tadın. Ruby Jeffries'ten Başkan övgüler. | Open Subtitles | تعالوا لتذوق اضلع شواء بولا دين الفائزة تقدمة روبي جيفريس المرشحة لمنصب العمدة |
Bölge şerifi ile savcı buradalar, Şerif Hunt ile görüşmek için. | Open Subtitles | عمدة المقاطعة والمدعى العام جائوا من بيكرسفيلد ليتشاوروا مع العمدة هانت |
Belediye Başkanı bu durumu su ile yeni bir ilişki olarak yorumladı. | TED | وصف العمدة ما يحدث بما معناه أنه علاقة جديدة للتعامل مع الماء. |
Yani Vali haklı çıkmıştı. Ama gün içerisinde, şehirden bir adam geldi onun yanıldığını söyledi bu yüzden adamı vurdular. | Open Subtitles | فشعر العمدة أنه على حق، ولكن بالنهار جاء رجل من المدينة وقال للعمدة أنه مخطيء وأنه قد يُقتل على فعلته |
Aha. Başkanın randevu defteri. Aradığımız şey burada yazıyor olmalı. | Open Subtitles | دفتر مواعيد العمدة هذا يجب ان يحتوي على مانريد معرفته |
Seçim yaklaşıyor ve Başkan Hayes'e karşı aday olmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | ربما هناك انتخابات قادمة ؟ وانوي الترشح ضد العمدة هاينز |
Borcu kapanmazsa Başkan hakkında yolsuzluk skandalı yaratmakla tehdit etmiş. | Open Subtitles | تهدد بفضح العمدة في ضحية فساد مالم الضحية يدفع لها |
Borcu kapanmazsa Başkan hakkında yolsuzluk skandalı yaratmakla tehdit etmiş. | Open Subtitles | العمدة بفضح تهدد لها يدفع الضحية مالم فساد ضحية في |
Bil bakalım kim Başkan Gainey'nin eşiyle bir anlaşma yaptı? | Open Subtitles | خمن من عقد صفقة الليلة مع زوجة العمدة جيني ؟ |
SSB'yi Green Arrow halimin peşime taktı şimdi de Başkan olarak peşime düştü. | Open Subtitles | أرسل وحدة التقصّي ورائي باعتباري السهم الأخضر والآن هو يسعى ورائي باعتباري العمدة |
Sayın Başkan, yararlanabileceğiniz her şekilde işbirliğine hazırız. | Open Subtitles | سيدي العمدة ، اننا مستعدون لتقديم تعاوننا بأي وسيلة يمكنكم الاستفادة منها |
Siz öyle diyorsunuz Başkan Yardımcısı ama ben de şöyle düşünüyorum. | Open Subtitles | ،هذا رأيك يا حضرة العمدة لكن إليك بوجهة نظري |
Şerif bulduklarımızı bir saat içinde bir toplantıda sunmamı istiyor. | Open Subtitles | العمدة أراد مني تقديم مخرجاتي في إجتماع شعبي خلال ساعة |
Umuyorum ki, en kötü ihtimalde bile... Şerif'in yaşadığı sorun nedeniyle uzlaşma sağlanır. | Open Subtitles | آمل أنه حتى في أحلك الأوضاع أن ينتج عن أزمة العمدة مباركة لمصالحتنا |
Şerif yarın sabah tekrar gelecek ve ben onu senin ofisine yönlendireceğim. | Open Subtitles | و الآن , سيعود العمدة في الصباح و سوف أحيله إلى مكتبك |
Üstelik hepsi yerinde. Böldüğüm için özür dilerim Sayın Belediye Başkanı. | Open Subtitles | أنا آسف لمقاطعتكم سيدي العمدة و لكن هناك قول أمريكي قديم |
Evet. Belediye Başkanı'nın babası öldüğünden beri burada çok şey değişti. | Open Subtitles | أجل، لم يعد كما كان منذ أن قتلوا والد العمدة هنا |
Meclisin merdivenlerindeyim ve görünüşe göre basın açıklamasının hemen öncesinde Belediye Başkanı kaçırıldı. | Open Subtitles | ؟ انا على بعد خطوات من مبنى الكابيتول يبدو ان العمدة قد اختطف |
Bir baraj çökerse Vali arar. Ona balık avladığımı söylemeni istemiyorum. | Open Subtitles | إذا تحطم السد، سيتصل العمدة لا أريدك أن تقول أننى اصطاد |
Başkanın neden ağlamaklı olduğunu ve sallanıp durduğunu merak edebilirsiniz. | Open Subtitles | من الممكن أنكم تتسألون لماذا تبدو العمدة دامعة وغير واعية |
belediye başkanının yemeğinden hemen önce Liman müdürünü ziyaret ettik | TED | وقبل ذهابنا إلى الغداء مع العمدة توجهنا إلى موظف الميناء |
Benim, çünkü Başkanım ve telefonum var! | Open Subtitles | أنت الرئيس نعم أنا لأني أنا العمدة ولأن لدي هاتف |
şerifin bürosundakiler nerede olduklarına dair bir fikirleri olmadığını söyledi. | Open Subtitles | مكتب العمدة هنا يؤكد أنه ليس لديه فكرة عن مكانهم |
Beni ölü olarak getirseydin artık, babam Başkana seni, kont yaptırırdı. | Open Subtitles | لو كنتَ قد أرجعتني ميتاً لكانَ والدي العمدة سيجعلك رجلاً نبيلاً |
Hey, Meg,400 dolarlık park ücreti hakkında Başkanla konuşmam lazım. | Open Subtitles | أريد أنا أقابل العمدة بخصوص مخالفة الوقوف هذه التي قيمتها 400 دولار |
Umarım size karşı Başkanlık adaylığına girme kararım ilişkinizi etkilememiştir. | Open Subtitles | آمل ألّا يؤثر قراري بخوض انتخابات العمدة ضدّك على صداقتكما. |