Soruşturma devam ederken Başkan Scott, kefaleti reddedilmiş halde hapiste tutuluyor. | Open Subtitles | سوف تنعقد محاكمة العمده سكوت بدون دفع الكفاله والتحقيق مازال مستمرا |
Bunun Başkan olmak için bir engel oluşturacağını düşünmüyor musunuz? | Open Subtitles | الا تعتقد بأنك معاق لتولي منصب العمده في البلده ؟ |
Sayın Başkan, yeni Şerif olarak sizinle çalışmayı dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | حسنا, ياسيدي العمده, بصفتي المأمور الجديد أتطلع فعلا للعمل معك مستقبلاً. |
Bir serserinin ağzındaki sigaraya bir fiske vurursun... beş dakika sonra "polis zulmü" diye Belediye başkanına koşar... ve yufka yüreklileri de ayağa kaldırır. | Open Subtitles | فلو نزعت سيجاراً من فم مجرم فسيكون بعد خمس دقاءق بمكتب العمده صارخاً من وحشية الشرطة وحاشدا أصحاب القلوب الدامية |
Hayır, efendim. Belediye Başkanı Daley artık burada yemiyor. O öldü, efendim. | Open Subtitles | لا يا سيدي ، العمده ديلي لم يعد يتعشى هنا بعد الان ، لقد مات يا سيدي |
Şerif David Simms, lütfen acilen KAB ile irtibata geçer misiniz? | Open Subtitles | إلى العمده ديفيد سيمز يجب ان يكلم كي اي بي ضروري؟ |
Sayın Başkan... Aşağıya inip halka mutluluk dağıtmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | حضره العمده حان الوقت لننزل و نتمع الجمهور |
Üzgünüm geciktim, Başkan. | Open Subtitles | أسف على تأخرى سيدي العمده مُعاونى بالمستشفى |
Sayın Başkan, sizce bu olay, siyasi geleceğinizi nasıl etkileyecek? | Open Subtitles | سيدي العمده,كيف تظن أنه سيؤثر على مستقبلك السياسي |
Sayın Başkan, görevinize devam edecek misiniz? | Open Subtitles | سيدي العمده ، هل انت مستعد لترشيح نفسك للمكتب مرة اخرى؟ |
Silahlar felan. Başkan o. Hepimiz ona kira öderiz. | Open Subtitles | مخدرات و سلاح , إنه العمده و نحن مجرد مأجرون |
Sen ve Başkan Hayes, çıkıyor musunuz? | Open Subtitles | انت و العمده هايز انتما الاثنان تتواعدان؟ |
- Düşündüğümüzden kolay oldu bu. - Başkan'ın malikanesinde bir tur atalım. | Open Subtitles | حسناً هذا اسهل مما كان متوقعا. مهلا، ماذا عن جولة من العمده ؟ |
Beklentilerin karşılığını fazlasıyla verdin, Bay Büyük Havalı Başkan. | Open Subtitles | حسنا، أنت بالتأكيد ترق إلى مستوى ذلك الوعد سيدي العمده الخيالي الكبير |
Johnny ve Belediye başkanı arası çok sıkı olmalı. | Open Subtitles | جونى و العمده لابد أنهما كانا متقاربين جدا |
Gotham'da, izcileri çıldırmış palyaçolara mutlu ev kadınlarını kedi kadınlara çeviren bir salgın kol gezerken bir bebek gibi aciz kalan Belediye başkanını kurtarmayı reddediyorum. | Open Subtitles | و لكنني ارفض انقاذ العمده الذي وقف بجوارنا كالصغير بينما دمر المرض جوثام |
Güzel şehrimizin güvenliğini sağlamak gerektiğinde Belediye başkanının bir planı var mıydı? | Open Subtitles | عندما اتي الوقت لضمان امن مدينتنا هل عند العمده خطه ؟ |
Belediye Başkanı, Emniyet Müdürü St. Lukes'un Baş Hekimi... | Open Subtitles | العمده , مفوض السلامه العامه .. رئيس قسم الجراحه في سانت لوكس |
Şerif, bakın bana ne yaptı. Ve ben o parmağı da kullanıyordum! | Open Subtitles | سيدى العمده انظر ما فعلت بى ، فأنا استعمل هذا الاصبع ايضا |
Şerif David Simms, lütfen acilen KAB ile irtibata geçiniz. | Open Subtitles | العمده , ديفيد سيمز يجب ان يكلم كي اي بي ضروري؟ |
- Şerifi arasam iyi olur. - Bence de, arasan iyi olur. | Open Subtitles | اعتقد انه من الافضل ان اطلب العمده - نعم هذا افضل - |
Eğer sen... Başkanım eğer güvenli yolları açarsanız bu işleri hızlandırır. | Open Subtitles | أيها العمده , إذا فتحت فقط الطرق التى تؤمنها , إنها ستسرع إلى بالمؤن لنا |