| Beni ondan uzak tutarak Doğru olanı yaptığını düşünüyorsun ama- | Open Subtitles | أنا أعرف أنك تعتقدين ان هذا هو العمل الصحيح عندما تحتفظين بى بعيداً عن أبى |
| Doğru olanı yapmakla doğru olmayanı yapmak arasında bir seçim söz konusu olduğunda, majestelerinin hükümeti daima ikinciyi seçecektir. | Open Subtitles | بأن أعطي القرار الصائب بين العمل الصحيح والعمل الغير صحيح أن حكومة صاحب الجلالة ستأجل القرار إلى شعار آخر مثل كل مرة |
| O an Doğru olanı yapıyormuşum gibi geldi. | Open Subtitles | حسنا، بدا لي أنه العمل الصحيح في ذلك الوقت. كان من الممكن أن يموت. |
| Ağzını açmadan önce, bunun yapılacak en doğru şey olduğundan emin ol. | Open Subtitles | قبل ان تفتح فمك بكلمة واحدة تأكد ان هذا هو العمل الصحيح |
| Ah, Anne, bunun doğru şey olduğunu söyleyen babamdı. | Open Subtitles | أبي يا أمي هو من أخبره أن هذا هو العمل الصحيح |
| Doğru işe Doğru olanı bulduğunda gireceksin, tamam mı? | Open Subtitles | انت سوف تجدين العمل الصحيح عندما يحين الوقت المناسب ، حسنا ؟ |
| Sence Doğru olanı mı yaptım? | Open Subtitles | أتظنين أنه كان العمل الصحيح للقيام به؟ |
| - Doğru olanı yapıyor. - Evet. | Open Subtitles | إنه العمل الصحيح - أجل - |
| Doğru olanı? | Open Subtitles | العمل الصحيح ؟ |
| Beni suçlu hissettirdiğiniz için değil yapılması gereken doğru şey olduğu için yapıyorum. | Open Subtitles | ليس بسبب أنكم دفعتموني لفعلها ولكن لأنه العمل الصحيح ... و |
| Bunu doğru şey olduğunu kalpten biliyorum. | Open Subtitles | أعرف من قلبي أنه العمل الصحيح |
| - En doğru şey bu. | Open Subtitles | -إنه العمل الصحيح . |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 